Translate.vc / французский → турецкий / Anchor
Anchor перевод на турецкий
119 параллельный перевод
Et n'y reviendrais pas tant que les hommes d'Anchor sont en ville.
Anchor çetesi kasabadayken ortalıkta durmazdım.
Ce qui se passe ici me concerne.
Bu Anchor'ın meselesi. Bu kasabada olan her şey beni ilgilendirir.
C'est bien la première fois qu'on tue un homme dans le dos pour se protéger.
Mahoney saf dışı kaldı, Şerif öldü... ve iş konuşmak için Anchor'a davet edildim.
Tous les petits ranchers sont forcés à partir, un par un. Les hommes d'Anchor détruisent, s'en prennent au bétail, tuent.
Birkaç dönüm toprakla başlayıp şimdi vadinin neredeyse tamamının... sahibi olan biriyle tartışamazsın.
Promets-moi d'aller à Anchor.
Anchor'a gideceğine söz ver.
Mais je ne me sauverai pas si un gars d'Anchor vient chercher les ennuis.
Ama Anchor'daki adamlar kavga etmek için gelirse, kaçmaya niyetim yok.
Je vais à Anchor.
Anchor'a gidiyorum.
Je suis venu savoir si c'est vrai que vous vendez à ces vautours d'Anchor.
Çiftliğinizi Anchor'daki akbabalara sattığınız haberi gerçek mi öğrenmeye geldim.
Ne vendez pas à Anchor.
O zaman Anchor'a satmayın.
Il y a douze ans, les hommes d'Anchor ont tué mon fils aîné.
Anchor'daki adamlar, on iki yıl önce en büyük oğlumu öldürdü.
Je ne vais pas à Anchor chercher les problèmes.
Anchor'a bela aramaya gitmiyorum.
Il ne voulait pas donner la protection supplémentaire qu'une grande propriété comme Anchor méritait.
Anchor gibi büyük bir mülkün hakettiği... yasal korumayı sağlamaya yanaşmadı.
A Anchor, on se fiche de toutes ces sottises sur les bons qui hériteront.
İncil'de, toprağa sahip olmak için sabretmek gerekir, der. Anchor'da biz bu saçmalığa kulak asmayız.
Anchor a besoin de toute l'herbe disponible.
Anchor'ın, alabileceği her çayıra ihtiyacı var.
Non que vous soyez à la hauteur face à Anchor.
Anchor'a uzun zaman dayanamayacağından değil.
Le mur d'Anchor va faire tout le tour de la vallée.
Vadinin etrafına Anchor için duvar öreceğim.
- Quoi, à Anchor?
- Ne, Anchor'ı sevmiyor mu?
Tu dirigeras bientôt Anchor.
Anchor'ı yakında sen yöneteceksin.
Oui, parce que tu avais besoin de moi pour diriger Anchor pour toi.
Tabii, Anchor'ı senin adına yönetmem için bana ihtiyacın vardı.
Des hommes d'Anchor se dirigent vers les collines.
Anchor'dan bir grup atlı gördük, tepelere doğru gidiyorlar.
Tu es sur le territoire d'Anchor.
Anchor topraklarına girdin.
Tu es sur le territoire d'Anchor.
Anchor topraklarına girdin dedim.
- Pas de ce côté de la colline.
- Tepenin bu tarafı Anchor'a ait değil.
- De tous les côtés.
- Her tarafı Anchor'ın.
Le problème, c'est que deux fois plus d'hommes d'Anchor sont prêts à jurer que Wade n'a jamais quitté ce saloon.
Sorun şu ki, Anchor'da, neredeyse iki kat fazla adam... Wade'in bardan dışarı adım atmadığına yemin etmeye hazır.
- La loi sert Anchor.
- Yasa Anchor'a çalışıyor.
Si vous agissez, Anchor peut vous tuer légalement.
Sizi kışkırtıp öldürülmenizi meşru kılacaklar.
Je possède le ranch près d'Anchor.
Anchor'ın yanındaki toprakların sahibiyim.
Les blagues sur Anchor, et t'arrêter aggraverait les choses.
Anchor ve tutuklanman hakkındaki şakalar her şeyi daha zorlaştırıyor.
Les hommes d'Anchor arrivent.
Anchor'ın adamları yolda.
Tu peux diriger Anchor seul.
Anchor'ı kendin yönetebilirsin.
J'ai fait de mon mieux pour Anchor et la famille.
Anchor ve aile için en iyisini yapmaya çalıştım.
Tu n'as pas construit Anchor en fonction des autres.
Anchor'u başkalarına güvenerek kurmadın.
Vous n'avez aucune raison de vous battre contre Anchor.
Anchor'la çatışmak zorunda değilsiniz, buna gerek yok.
Je suis venu diriger Anchor, mais c'est toujours Lew le chef.
Beni Anchor'ı yönetmem için getirdin, ama hala Lew yönetiyor.
De Rosa nous attend pour faire partir les hommes d'Anchor du ranch.
Anchor'un adamlarını oradan çıkarmak için De Rosa bizi bekliyor.
- Parrish a mis le feu à Anchor.
- Parrish, Anchor'ı ateşe verdi.
- Pour Anchor.
- Anchor için uygulamalısınız.
Cole et moi, on va reconstruire Anchor, plus grand que jamais.
Cole ve ben, eskisinden çok daha büyük bir Anchor'ı yeniden kuracağız.
Vous avez dû prendre du plaisir à regarder Anchor brûler.
Anchor'ı yanarken seyretmek hoşunuza gitmiştir.
Je cherchais autour d'Anchor ceux qui voulaient s'en prendre à moi.
Anchor'ın duvarlarını dışarıdan yıkabilecek olanları gözledim durdum.
Bienvenue à ce qui reste d'Anchor.
Anchor'dan geri kalana hoş geldiniz.
Si j'ai Anchor, tu l'auras aussi.
Anchor benim olursa senin de olur.
Tout ça pour faire d'Anchor le plus grand cimetière du pays!
Anchor'ı ülkenin en büyük mezarlığı yapmak için!
Je suis dans le camp de ceux qui ne défendaient pas Anchor.
Anchor'dan kaçmayan herkesle çatışabilirim.
Il aimerait que vous veniez diriger Anchor pour lui.
Anchor'a gelip onun adına yönetmenizi istiyor.
J'ai du Southern Comfort. Ou bien Michelob, Kirin, Becks, Dos Equis, Perrier, Anchor Steam, Doctor Brown...
Elimde Southern Comfort var, Michelob var, sonra Kirin, Becks, Dos Equis...
Ne vous en mêlez pas. Ça concerne Anchor.
Sen karışma babalık.
D'abord, le frère de Wilkison Cole rentre du Texas pour l'aider avec Anchor.
Bunun, Caroline ile mutluluğunuzu engellemesine izin veremezsin.
- Quoi?
- Anchor'ın adamları mı?
- Et une photocopieuse?
Perrier, Anchor Steam, Doctor Brown... Ya fotokopi makinesi?