Translate.vc / французский → турецкий / Ans
Ans перевод на турецкий
133,059 параллельный перевод
J'ai maintenu la paix pendant cinq ans.
Hey, son beş yılı barışı korumaya harcadım...
C'est un peu tard pour te soucier de mon enfant soudainement, puisque tu l'as privée de son père pendant cinq ans.
Onu beş yıl boyunca babasız bıraktığın düşünülürse, çocuğumu birden önemsemeye başlaman için biraz geç oldu.
Mille ans.
Bin yasinda.
Mais il avait cinq ans pour le faire.
Fakat bunu yapmak için bes yili vardi.
Il y a cinq ans, j'étais forcée de prendre une décision :
Bes yil önce bir karar vermem gerekiyordu.
Tu es restée morte 1500 ans, tu peux sûrement attendre une heure.
1.500 yıl boyunca ölüydün, bir saat beklemenin lafı bile olmasa gerek.
Je n'ai jamais eu d'amour ou de paix durant mille ans.
Bin yıl boyunca, ne aşkı ne de huzuru bulabildim.
Il y a sept ans, je te l'ai demandé.
Yedi yıl önce, sana bunu teklif ettim.
Elle a sept ans.
Daha yedi yaşında.
J'ai essayé d'obtenir d'elle le même sort qu'elle a utilisé il y a 1.500 ans pour anéantir sa fille.
Annesinin 1.500 yıl önce Hollow'u alt etmek için kullandığı büyüyü ondan almaya çalışıyordum.
On a géré cette ville ensemble pendant cinq ans.
Beş yıldır bu şehri birlikte yönetiyoruz.
Chérie, en mille ans, notre famille n'a jamais été battue.
Canım, bin yıldır ailemiz hiç alt edilmedi.
Mille ans de vide, un défilé sans fin de massacres.
Bin yıllık bir boşluğun içinde bitmek bilmeyen katliamlarımız....
Il y a mille ans, nous avons fait un serment éternel.
Bin yıl önce, üçümüz ebedi bir yemin ettik.
Il y a 500 ans... un village russe au nom de Kalach.
500 yıl önce... Kalach adında bir Rus köyü...
Je viens de la province de Hebei en Chine, 56 ans, 49 kilos et...
Çin'in Hebei ilindenim, 56 yaşındayım, 49 kiloyum ve...
Je viens d'Omaha au Nebraska, j'ai 46 ans et je pèse 59 kilos, je suis blonde cendrée et j'ai pris neuf piges pour piratage de média.
Nebraska, Omaha'lıyım 46 yaşındayım, 59 kiloyum, küllü sarı saçlıyım ve medya korsanlığından dokuz yıl yatıyorum.
Je viens de Fresno, en Californie, j'ai 46 ans, portoricaine,
Kaliforniya, Fresno'luyum, 46 yaşındayım, Porto Rikoluyum,
- je purge 11 ans pour vol...
- soygundan 11 yıl...
Il y a cent ans, les enfants des Barons étaient baptisés dans le sang.
100 sene önce her baron çocuğunun kanla vaftiz edilmesi bir gelenekti.
J'ai plus de 2 000 ans, je n'ai pas toujours envie de prendre l'escalier.
Ben her zaman merdiven almak istemiyorum, 2000'den fazla yaşındayım.
Championne du pub, pendant deux ans.
İki yıldır bar şampiyonluğu bende.
Car je vais vous dire, j'ai 2000 ans... et je n'ai jamais eu le temps d'avoir le luxe d'être outragé.
Zira şunu aklından sakın çıkartma ; 2000 yaşında olmama rağmen şu zamana kadar hiç öfke patlaması yaşayacak lüksüm olmadı.
31 ans d'âge. Carence en fer.
31 yaşında, demir eksikliği var.
Avez-vous vraiment 2 000 ans?
Harbiden 2000 yaşında mısın?
1957. Tous les 20 ans.
Yani her 20 yılda bir.
Euh, en gros, c'est son père. Ça fait environ 70 ans qu'il la maintient en vie grâce aux insectes.
Kısaca özetliyorum, bu onun babası yaklaşık 70 yıldır böceklerle kızını hayatta tutuyor.
- Oui. - Donc s'il est son père, et elle a été préservée pendant 70 ans.
- Yani kızın babası o ise ve kız 70 yıl önce muhafazaya alındıysa...
Tu n'as plus que deux ans.
Sadece iki yıl daha.
Pour vous, deux ans valent peut-être un clin d'oeil, mais pour moi, c'est une éternité.
Size göre iki yıl göz açıp kapayana kadar geçiyor olabilir ama bana göre sonsuza kadar sürüyor.
Albert, tu as dit "pas maintenant" pendant 10 ans.
Albert, on yıldır şimdi olmaz diyorsun.
"J'y resterai quatre ans à étudier la physique " et les mathématiques.
Orada dört yıl kalıp fizik ve matematik okuyacağım.
Selon les directives fédérales vous allez en avoir pour 11 ans.
Kanunlar doğrultusunda cezanız 11 yıl hapis olur.
Les 10 ans.
10 yıl muhabbeti.
On peut faire une psychothérapie intense pendant 2 ans, 5 jours / semaine, on démolit tes murs, en repoussant tes fausses excuses et tes défenses.
Yoğu psikoterapi uygularız 2 yıl boyunca haftada 5 gün. Duvarlarını yıkıp sınırlarını aşarız.
Sans dà © conner, je prà © fà © rerais avoir mes rà ¨ gles non-stop pendant mille ans que de continuer ce semblant de conversation.
Ve gerçekten, bu sohbet kırıntısına devam edeceğime binlerce sene, hiç durmaksızın âdet görmeyi yeğlerim.
- 30 ans, max.
- 30. En fazla.
On à © tait ensemble pendant 2 ans, puis il a renoncà © à notre relation.
İki yıldır birlikteydik, sonra bir anda bizden vazgeçiverdi.
Deux ans.
İki yıl.
Deux ans, six avocats et 34 000 dollars.
İki yıl, altı avukat ve 34 bin dolar.
Eh bien, parce que j'ai 25 ans et ma vie n'est pas encore anà © antie.
Çünkü 25 yaşımdayım ve henüz hayatın tokadını tam olarak yemiş değilim.
J'ai và © cu un divorce il y a deux ans.
Benim de birkaç yıl önce başımdan bir boşanma geçti.
Je fais 1,80 m depuis que j'ai 12 ans.
Ben 12 yaşımdan beri 180 santimim.
J'ai rà © flà © chi à quel point c'est difficile d'avoir 11 ans et de voir ses parents nà © gocier avec un avocat pour passer du temps avec toi.
11 yaşında olup da anne ve babanın seninle vakit geçirmek için avukatlar aracılığıyla pazarlık etmesi zor olmalı.
Il est un contorsionniste pro qui s'est entraîné pendant 16 ans au cirque de Shanghai...
Şanghay Sirkinde 16 yıl eğitim görmüş usta bir akrobat.
Le grand pharaon Tatenkatesh a enterré cet énorme trésor il y a 3000 ans.
Büyük Firavun Tatenkatesh 3000 yıl önce bu geniş hazinenin içine gömüldü.
Sa vie a été un enfer pendant deux ans.
Bu, onun hayatını iki yıldan fazla süre cehenneme çevirdi.
Mon fils, Jason, vient d'avoir 14 ans.
Oğlum, Jason, bugün 14 yaşına bastı.
Kevin est en prison depuis 14 ans, toute la vie de Jason.
Kevin 14 yıldır hapishanede Jason'ın bütün hayatı boyunca...
Je suis dans ce monastère depuis que j'ai 11 ans, et je n'ai jamais vu le Maître prendre un novice avant.
Üstat'ın daha önce bir keşiş adayının sorumluluğunu aldığını hiç görmedim.
Vous aviez 23 ans.
23 yaşındaydın.