Translate.vc / французский → турецкий / Apache
Apache перевод на турецкий
501 параллельный перевод
C'est une apache!
Yarın ona başka giysiler alın.
En voiture pour Dry Fork, Apache Wells, Lee's Ferry et Lordsburg!
Dry Fork, Apaçi Kuyuları Lee'nin İskelesi ve Lordsburg yolcusu kalmasın!
Là, un détachement vous accompagnera à Apache Wells.
Orada bir atlı birlik olacak, sizi Apaçi Kuyuları'na götürecekler.
Si y a un truc que j'aime pas, c'est traverser le territoire apache.
Sevmediğim tek bir şey varsa o da bir posta arabasını Apaçi bölgesinden geçirmektir.
C'est ce vieil Apache, le boucher Geronimo.
Meşhur Apaçi kasabı Ceronimo'ymuş liderleri.
Il a reçu l'ordre de conduire ses soldats à Apache Wells.
Askerleri Apaçi Kuyuları'na götürme emri geldi.
En forçant, on arrive à Apache Wells ce soir.
Şimdi, beyler, eğer hızlı gidersek, akşama Apaçi Kuyuları'nda olabiliriz.
En voiture pour Apache Wells, Lee's...
Apaçi Kuyuları, Lee'nin İskelesi...
C'est une Apache!
Kadın bir Apaçi.
Je me dis, une femme apache, c'est pas mal.
Belki de Apaçi kadının olması kötü değildir, ha?
Prends le sentier Apache à la mission.
Misyondaki Apache geçidini bul.
Il se dit que nous irons ensuite à Apache Wells.
Sanırım bundan sonraki istikameti küçük kuyular.
- HORAIRE DES TRAINS J'ai pensé qu'il irait ensuite à Apache Wells, où on est.
Böylece düşündüm ki ikinci hedefleri şu anda bulunduğumuz yer olmalıydı.
Vers Apache Wells, peut-être, où Perley nous attend!
Ya da küçük kuyulara gidin, Perley'yi mutlu edin diyordur.
Et au bout de ça, Fort Apache!
Gökkuşağının sonunda da Apache Kalesi.
Quels ingrats, à ce ministère, de m'envoyer à pareil poste.
Apache Kalesi. Adamı buraya gönderen vefasız bakanlığa lanet olsun.
Fort Apache est loin?
- Kaya kadar pürüzsüz. Apache Kalesi ne kadar uzakta?
Lieutenant O'Rourke, en route pour Fort Apache.
Teğmen Michael O'Rourke, efendim. Görev için Apache Kalesi'ne gidiyorum, efendim.
On escorte l'ambulance pour le lieutenant.
Teğmen için Apache Kalesi'nden gönderilen ambulansa eskortluk yapıyoruz, efendim.
C'est évident... à moins que Fort Apache transporte les sous-lieutenants et laisse leur chef aller à pied.
Bu açık, bayım. Tabii Apache Kalesi'nde ikinci sınıf teğmenlere ulaşım sağlayıp birinci sınıf subayları yürümeye bırakmak gelenek değilse.
"Le Lt-colonel Thursday doit se rendre " à Fort Apache ( Arizona ) Et en prendre le commandement.
Albay Owen Thursday mevcut görevlerini devredip Arizona'daki Apache Kalesi'ne gidip oranın komutasını üstlenecektir.
Et j'ai échoué à Fort Apache.
Ben de yapacağımı yaptım.
Vous y voilà aussi, du reste.
Apache Kalesi'ni boyladım.
On ne garde pas un Apache dans la réserve contre son gré.
Hiçbir birlik, bölük ya da alay Apaçileri kendilerine ayrılan bölgede tutamaz tabii onlar kalmak istemezlerse.
Au nom des officiers de Fort Apache je remercie les sous-officiers et leurs dames de cette réception!
Sağol, Krausmeyr. Apache Kalesi subayları adına astsubaylara ve karılarına bu güzel parti için teşekkür ederim.
Comme le veut la coutume à Fort Apache, le commandant de place, le colonel Owen Thursday va offrir le bras à la charmante femme du sergent-major!
Şimdi de Apache Kalesi geleneğine uygun olarak komuta subayımız, Albay Owen Thursday başçavuşumuzun sevgili karısı Bayan O'Rourke'u dansa kaldıracak.
Les sous-officiers vous présentent leurs regrets.
Bayanlar ve baylar Apache Kalesi astsubayları derin üzüntülerini iletir.
Les Apaches.
Apache.
C'est leur territoire?
Apache topraklarındayız, öyle mi?
Il y en a quelques-uns par ici.
Buralarda birkaç tane Apache bulunur.
Vous etes plus sale qu'un Apache! Espece de...
Apache'lerin nefesi bile seninkinden daha temiz.
Les Apaches y ont vecu.
Orada Apache'ler yaşamış.
Peu apres, j'ai engage trois Apaches de la tribu du chef Colorado.
Çok geçmeden yaşlı şef Colorado'dan iki ya da üç... genç Apache kiraladık.
- Ils adorent s'ecouter parler.
Onlar Apache'ler gibi konuşuyordu.
Moi, vous livrer a des Apaches imbibes?
Benim deli sarhoş Apache'lere geri döndüğümü mü düşünüyorsun?
Sans l'arrivee des Apaches, je serais encore de cet avis.
Eğer o, gelenler Apache'ler olmamış olsaydı, ben belki hala, aynı şeyi hissedecektim.
Quand sa voiture le déposa à Apache Junction, j'attendais.
Apache Junction'da arabadan indiğinde ben orada bekliyordum.
Retournons à Apache Junction pour boire une bière.
Apache Junction'a gidip soğuk bira içelim.
Walter, qui est lui-même Apache, a entendu de la bouche des siens le récit de ce qui s'était passé.
Kendisi de bir Apaçi olan bizim Walter, olanların öyküsünü... kendi halkından işitmiş.
Combattant sous la même bannière... le Comanche chevauche avec l'Arapaho, l'Apache avec le Cheyenne.
Ortak bir bayrağın altında, eski kavgalar unutulmuş. Komançiler Arapaholarla birlikte at koşuyor, Apaçiler Çeyenler'le.
De Fort-Reno à Fort-Apache, ils étaient tous les mêmes vêtus de bleu sale.
Fort Reno'dan Fort Apache'a, Sheridan'dan Stock'a hepsi aynı.
Ce film est l'histoire d'une terre, d'un peuple qui y vivait en 1870 et d'un homme nommé Cochise... chef de la tribu des Indiens Apaches Chiricahua.
Bu, bir arazinin ve 1870 yılında üzerinde yaşayanların ve adı Cochise olan bir adamın hikayesidir. Bir Kızılderili, Chiricahua Apache kabilesinin lideri.
Faire du feu en territoire apache était très dangereux, mais ses plaies étaient infectées et il avait une forte fièvre.
Apaçi toprağında ateş yakmak tehlikeliydi. Ama yaraları kötüydü ve ateşi de giderek yükseliyordu.
Je n'avais jamais pensé qu'une mère Apache puisse pleurer son fils!
Bir Apaçi kadının, diğer kadınlar gibi oğlu için ağlayacağı hiç aklıma gelmezdi.
Pour nous un Apache était une bête sauvage.
"Apaçiler vahşi hayvanlardır", denmişti hep bizlere.
Tu es un Apache, mon fils!
Oğlum ne zaman uysal bir Apaçi oldu?
Un Apache n'a pas honte de ses actes.
Bir Apaçi diğerlerinin bilemeyeceği bir şey yapmamalı.
Les Blancs paient cher un scalp d'Apache. Tu le sais?
Beyaz adam Apaçi kafa derisine çok para ödüyor.
Les Apaches?
O Apache'lerle beraber büyüdü.
Les Apaches.
Apache'ler.
Les Apaches sont leurs amis, non?
Apache'ler onların dostu olduğunu bize söylediler, değil mi?