Translate.vc / французский → турецкий / Attica
Attica перевод на турецкий
112 параллельный перевод
On ne veut pas un bain de sang à la Attica.
Yeni bir Attica vakası istemeyiz, değil mi?
Les flics... se foutent de ton assurance. Rappelle-toi de la prison d'Attica. Ils en ont tué 42.
Aynasızlar banka sigortası umurlarında değildir.
- Attica!
- Attica!
Attica!
Attica!
C'est Pattica, vous savez, comme Attica.
Adım Pattica, Atika gibi.
Je me fous que vous ayez décidé d'emmener vos gosses à Attica.
İstersen çocukları Antartika'ya götürmeye karar vermiş ol!
Quand tu purgeras 10 ans à Attica, au milieu des psychopathes... tu regretteras de ne pas m'avoir écouté.
Attica'da 10 yıl deliler arasında kaldığın zaman biraz daha baba tavsiyesi almış olmayı dileyeceksin.
On se voit à Attica.
Hapishanede görüşürüz.
- D'Attica.
- Attica.
Lalin tire trente ans à Attica. Trente ans!
Lalin, Attica'da 30 yıl yatmaya mahkum oldu.
Deux ans á Attica.
2 yıl Attica'da yatmış.
- Tu sais que Ruby est en prison?
Ruby'nin Attica'da olduğundan haberin var mı?
À la prison d'Attica, j'ai vu un vieil ami.
Bugün Attica hapishanesine uğrayıp eski bir dostumu gördüm.
Attica...
Attica.
Les morts d'Attica ont apporté de vrais changements, de vraies réformes.
Attica'da olmuş olan ölümler değişime sebep oldu, gerçek reformlar getirdi.
Soledad, Attica, ici à Oz, en 82.
Soledad, Attica, Oz'da 82 yılında.
Je retournerai à Attica puisque tu le veux.
Attica'ya geri döneceğim. Çünkü çok istiyorsun, yanılıyor muyum?
Je te croyais loin d'Attica. En taule, hein?
Attica'da ağırlık kaldırıp kas yaptığını sanmıştım.
Ramène ta carcasse à Attica.
O kılları kadayıf olmuş kıçını Attica'ya götür!
"Ll s'était évadé du pénitencier de haute sécurité d'Attica " sept jours plus tôt.
" Kendisi bundan yedi gün önce, maksimim güvenlikli Attica Eyalet Hapisanesinden firar etmişti.
Il travaille à Attica depuis huit ans.
Son sekiz senedir Attica'da çalışıyor.
À Attica, tu as monté un tournoi de boxe, non?
Attica'da bir boks programı düzenlemiştin, değil mi?
Il t'a dit que son père avait un resto près d'Attica, que vivre près de la prison avait changé sa vie.
Sana babasının Attica'da bir lokantasının olduğunu anlattı... hapishane civarında yaşamanın nasıl hayatını değiştirdiğini.
- Attica, Attica.
- Attica! Attica!
Sauf votre respect, 90 % des meurtriers enfermés à Attica ont été jugés sans l'arme du crime.
Efendim, saygısızlık etmek istemem ama hapse attığınız katillerin % 90'ının davasında cinayet silahı yoktu!
Un certain Barnes, mort pendant la révolte d'Attica.
İki olay için Khalik Barnes tutuklanmış. Attica Cezaevi'ndeki isyanda ölmüş.
Il savait ce qu'il faisait. Quand j'ai des insomnies, je pense aux sociopathes que j'ai aidé à faire envoyer à Attica.
Uyuyamadığım zaman, uzanır ve Attica'ya gönderilmelerini sağladığım "sociopath" katilleri düşünürüm.
Ça a pris 30 ans aux prisonniers d'Attica pour gagner.
Attica'lı mahkûmların kazanması 30 seneyi bulmuştu.
- On vous embarque à Attica, et puis...
Şimdi seni Attica'ya götürelim. - Hayır!
Trois de ses potes viennent de purger dix ans à Attica.
Ve arkadaşlarından üçü Attica'da 10 yıldan sonra yeni salındılar.
Détenu à Attica. Agression.
Saldırıdan Attica'da yatmış.
Votre sens de l'humour sera apprécié de vos codétenus.
Bu espri anlayışın Attica'daki hücre Arkadaşlarınla kaynaşmana yardımcı olacaktır.
Je me suis mis à crier : "Bande de fascistes".
"Attica" diye bağırmaya başlamıştım.
Ça ne veut pas dire que tu seras seul pour toujours.
Sonra üniversiteye ya da Attica Hapishanesi'ne gider.
Serpico et tout. "Attica"!
Lanet olsun. "Attica!"
À Attica.
Attica'da.
On a besoin de tous ceux qui ont eu affaire avec Darius à Attica, ok?
Darius'un Attica'da haşır neşir olduğu herkese ihtiyacımız var.
Madame, nous avons la liste de ses correspondants d'Attica.
Elimizde Attica'dayken yazıştığı mektup arkadaşlarının listesi var.
Il a fait de la prison à Attica.
Evet. Attica'da yatmış.
J'ai une piste sur un gars qui était à Attica avec Darius.
Nereye gidiyorsun? Attica'da Darius'la beraber yatan adam hakkında ipucu geldi.
J'ai été à Attica les 6 derniers mois à cause d'une enchère sur un bien volé. On sait.
Çalıntı mal almak suçundan, son altı aydır Attica'daydım.
Je suis allée à la banque où j'ai lâché quelques jurons. Des types en costume ont commencé à m'entourer. J'ai accéléré en hurlant : "Bas les pattes!"
Bankaya gittim ve seçme küfürler salladım ve takım elbiseli adamlar bana yaklaşırken yürümeye ve "Attica!" diye bağırmaya başladım.
À Angola, à Attica, à Sing Sing
Angola'da, Attica'da, Sing Sing'de
Le 13 septembre 1971, 1200 détenus de la prison d'Attica prirent des otages pour exiger des meilleures conditions de détention. Je m'adresse au peuple entier.
13 Eylül 1971'de, Attica Hapisanesinin 1200 mâhkumu insanlık dışı hapisane koşullarını münazara etmek amacıyla yönetimi ele geçirip, rehin alma eylemi gerçekleştirdiler.
Attica, les mecs!
Attica, ahbap!
Attica!
Attica, ahbap!
- Attica, les mecs!
- Attica, ahbap!
Attica!
Attika!
A Attica, je crois.
Attica, sanırım.
Cinq ans à Attica.
Attica hapishanesinde beş yıl.
L'oiseau d'Attica.
Attika kuşu.