Translate.vc / французский → турецкий / Baban
Baban перевод на турецкий
47,703 параллельный перевод
Pour ton père, et pour mon client.
Baban ve benim müvekkilim için.
Ton Père l'a mise ici.
Onu baban buraya göndermiş.
Pourquoi ne pas profiter de la fonction de votre père?
Neden babanın pozisyonundan yaralanmıyorsun?
Je sais que vous ne voulez pas l'entendre, mais votre père essaie de faire le bien aux côtés du Reich
Bunu duymak istemediğini biliyorum, ancak baban imparatorluk için doğru olanı yapmaya çalışıyor
"Tu te souviens " de quand papa était en taule?
" Babanı karakoldan çıkarmaya gittiğimiz günü hatırlıyor musun?
C'est ton père?
Baban mı? Evet.
- Ton vrai père?
- Gerçek baban mı?
Officier Papa nous surveille.
Polis baban bizi izliyor.
Tu sais comme c'est dur pour ton père sans moi.
Baban için bensiz orada olmak ne kadar zor biliyorsun.
Votre père serait sorti de sa tombe pour me pourchasser si j'étais pas venu.
Asıl gelmeseydim, baban mezarında çıkar ve peşimi bırakmazdı.
Papa a passé une super journée.
Baban harika bir gün geçirdi. Harika bir gün geçirdim.
Tes parents sont du côté d'Hector ou de Penny?
Peki annen ve baban Hector'un tarafından mı Penny'nin mi?
Tout comme votre père.
Aynı baban gibi olacaksın.
Votre père, pas le mien.
Sizin babanız, benim değil.
Mon père a dit que tu ne te souviens pas de moi.
Baban beni hatırlmadığını söyledi.
Écoute, Azzurra, je ne veux pas avoir d'emmerdes avec ton père.
Azzurra, babanı kızdırmak istemiyorum.
Et ton papa est... écrivain?
Baban ise bir... Yazar?
Et ton père vit mieux que moi!
Ayrıca baban benden çok daha iyi şartlarda yaşıyor!
C'est ton père?
Oradaki baban mı?
- Écoute ton papa.
- Babanı dinle.
J'ai pas besoin de votre père.
Sikik babanıza ihtiyacım yok!
Ton père aimait ça.
Babanın hoşuna giderdi ama.
Et tu sais ton père compte beaucoup pour moi, donc... Si je peux faire quelque chose.
Babanın benim için ne kadar değerli olduğunu biliyorsun, bu yüzden eğer yapabileceğim bir şey olursa...
Casey, il n'a pas son chapeau.
Casey, baban şapkasını takmamış.
- Vraiment?
O senin baban. - Harbi mi?
La mort de votre père.
Baban öldü.
Fermez les yeux, papa va être très vilain avec maman.
Çocuklar şimdi gözlerinizi kapatın, çünkü babanız annenize kötü şeyler yapacak.
Ton père devait être très fier de toi.
Baban seninle gurur duyuyor olmalı.
Tu n'aimeras pas l'entendre, mais... Je pense que ton père aurait aimé ce gars.
Duymak istemezsin belki ama bence baban bu adamı severdi.
Tu ne m'en as jamais autant dit sur ton père.
Baban hakkında anlattığın en uzun hikaye buydu.
C'est ton père?
Bu senin baban mı?
Je n'ai rien dit sur votre père.
Baban hakkında hiçbir şey demedim.
Ton père est mort en voiture il y a 5 ans.
Baban 5 yıl önce bir araba kazasında öldü.
papa était heureux de te voir.
Baban seni gördüğü için mutluydu.
Non, je suis... Je suis une amie de ton père.
Hayır, ben babanın bir arkadaşıyım.
Non, c'est pas... Coucou ma puce.
Sen babanı mı görmek istiyorsun?
Tu me la ramènes quand elle a faim.
Babanı gördüğün için çok mu heyecanlandın sen?
C'est ce que votre père aurait voulu?
Sizce babanız bunu mu isterdi?
J'ai tué papa.
Babanı ben öldürdüm.
Alors ton papa a menacé d'impliquer la police.
Yani baban işin içine polisi katmakla tehdit etmiş.
Flora, ta mère ou ton père t'ont vue cette nuit-là?
Flora, annen veya baban o gece seni hiç gördü mü?
Ton père pensait que ta mère te cachait. Mais c'était faux, n'est-ce pas?
Baban, annenin seni sakladığını düşünmüş ama bu doğru değildi, değil mi?
Tu te sentais plus en sécurité dans les bois avec l'esprit d'une fille morte qu'avec tes propres parents?
Kendini ormanda ölü bir kızın ruhuyla, öz anne babanın yanındakinden daha güvende mi hissettin?
- J'ai tué papa.
Babanı ben öldürdüm.
Ton père ne l'a jamais compris.
Baban bunu hiç anlamamıştı.
Tu vois, tu le savais. Ton père est mort aussi et je ne sais ni quand ni comment.
Bunu biliyorsun ama senin baban da öldü.
Je devrais savoir quel âge tu avais à la mort de ton père. - C'est...
Bence baban öldüğünde kaç yaşında olduğunu bilmeliyim.
Ton père est un flic?
Baban bir polis memuru?
Ton père?
Baban?
Tu leur dis ce que ton père fait et puis ils disent, "Et ta mère?"
Onlara baban nasıl diye sorarsın, gidip "ee anan nasıl?" derler.
- Ma mère.
- Senin de baban?