Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Baguette

Baguette перевод на турецкий

960 параллельный перевод
"Auriez-vous l'aimabilité de m'apporter ma baguette magique du dimanche - celle en jade?"
Bana bayramlık sihir değneğimi getirin dikkatlice, yeşimden olanı!
"Rends-moi ma baguette magique!"
Sihirli değneğimi geri ver!
"Mon morceau de la baguette magique d'A Hi retrécit... chaque fois que j'utilise son pouvoir!"
A Hi'nin sihirli yeşim değneği kullandıkça sürekli küçülüyor!
Mais Helius est persuadé que nous allons trouver de l'eau grâce à la baguette de sourcier.
"Ama Helius bir kaynak bulacağımıza... inanıyor!"
Je ne laisserais pas ma belle-mère me mener à la baguette comme ça.
Ben olsaydım kaynananmın patron gibi etrafta dolaşmasına izin vermezdim, evlat.
Je n'ai jamais rien cédé à personne. Et là, je me laisse mener à la baguette.
Daha önce hiç kimseye böyle boyun eğmemiştim şimdi ise sizin beni bu şekilde evirip çevirmenize izin veriyorum.
Il a pris sa baguette des mains du premier violon, comme d'habitude...
Her zaman olduğu gibi ilk kemancı O'na sopasını verdi,
Ce soir, voudras-tu bien regarder ma baguette de temps à autre?
Bu gece arada bir değneğime bakar mısın?
Regarde la baguette.
Değneği izle.
Et je le mène à la baguette.
ve ben onu minicik parmaklarımla sarabiliyorum
Je le mènerais à la baguette.
Bak ona neler yaptırırdım.
"Veux-tu un homme " ou le premier mari venu, que tu mènes à la baguette?
"Parmağınla kontrol edebileceğin ya da başına buyruk bir koca mı istiyorsun?"
Où est ma baguette magique?
Sihirli bir değnekle ne mi yapıyordum?
- Baguette magique?
Sihirli değnek mi?
Où est cette baguette magique?
Nerede şu değnek?
Juste un coup de baguette et pour finir le tout, bibidi, bobidi, bou!
Değneğimi bir kere sallarım ve hileyi tamamlamak için, bibbidi, bobbidi, boo.
Voila une balle et une baguette.
İşte top ve cetvel.
- Viens jouer avec la baguette.
- Gel de cetvelle oyna bakalım.
Vous avez une baguette magique.
Bir sihirli değneğiniz var.
Tu m'as mis le grappin dessus et tu me menes a la baguette.
Her fırsatta, balyozu indirdin, yönettin, itip kaktın,
Maintenant, mets une baguette.
Çerçeveden çivileyelim.
Mesdames, Messieurs, je vous présente Madame Lonesome Rhodes dans son incomparable danse de la baguette sur le scherzo de la 7 e Symphonie de Ludwig van Beethoven.
Bayanlar ve baylar, size inanılmaz, yanan ikili baton çevirme dansını Ludwig van Beethoven'in yedinci senfonisi eşliğinde yapacak olan Bayan'Yalnız'Rhodes'u takdim ediyorum.
Je mène mon escadron à la baguette, et je suis viril, mais à terre, il me faut l'épaule d'une femme.
Bir hava filosunun başındayken erkeksi şeyler yapıyorum. Ama karaya çıkınca bir kadına yaslanıyorum.
Tu veux la dernière de Hunsecker? Un boulanger a obéi à la baguette!
Hunsecker'ın köşesinden sıcak bir şeyler okumak istemez misin?
Ma petite, un homme qui s'appuierait contre vous vous briserait comme une simple baguette.
Küçük kız, sana karşı kendini tutan bu adam seni bir demet dal gibi kırabilirdi.
Et nos enfants les mènent à la baguette.
Çocuklarımız onları burnundan tutup gezdirirler.
Et un jour viendra, où nous verrons nos enfants mener les bisons à la baguette.
Bir gün çocuklarımızı, bufaloları burnundan tutup gezdirirlerken izleyeceğiz.
Je veux juste un fils, qui soit brave, que les bisons suivraient à la baguette.
Sadece bufaloları burnundan tutup dolaştıracak kadar cesur bir oğul istiyorum.
Regarde, mon garçon, d'un coup de baguette
Gücüm dokunmaktır benim.
On vient de nous proposer de retrouver Amanda à l'aide d'une baguette magique.
Yarım saat önce burada çatal değnekle * kızımı bulmak isteyen bir adam vardı. Anlıyorsunuz, değil mi?
Vous avez brisé ma baguette.
Sopamı kırdın.
Un coup de baguette magique... Et...
Sihirli değnek bir kaç kez sallanır ve...
Prenez la baguette magique, mélangez doucement et...
Sihirli değneği alın yavaşça karıştırın ve...
" Je n'ai pas de baguette magique
# Sihirli asam yok
Oh.. Mais ne croyez pas, que vous allez me faire marcher à la baguette, moi, hein?
Bana böyle emredemezsin.
Herr Kaptain Master.. Cette fois, c'est moi qui tient la "baguette"!
Sayın şefim, bu kez ben şeflik edeceğim!
Dame Fortune, touchez-moi avec votre baguette magique.
Talihkuşumuz, şu bahtıkaranın bir türlü yaver gitmeyen şansını sihirli değneğiyle değiştirebilir mi acaba?
Et Sonntag le menait à la baguette, comme un enfant.
Sonntag da onu bir çocuk gibi yönlendirebiliyordu.
C'est une vraie baguette de sourcier.
O adeta su kaynağı bulmaya yarayan çatal çubuk gibi.
Pouvez vous me rendre mes 16 ans d'un coup de votre baguette magique?
Sihirli değneğini sallayıp beni tekrar 16 yapar mısın?
D'un coup de baguette magique, vous allez détruire mon esprit?
Şimdi ne var? Değneğini sallayıp benim de mi beynimi boşaltacaksın?
Ne la laissez pas toucher la baguette, capitaine.
Değneğe dokunmasına izin vermeyin, Kaptan.
Et le maître d'école, avec sa baguette...
Bu da cetveliyle, öğretmen.
Donc, tant qu'on n'aura pas de meilleure solution, j'utiliserai cette baguette, sachant parfaitement bien que vous recommencerez. Encore et toujours!
Bu yüzden, birileri daha iyi bir çözüm üretene dek ve tekrar tekrar karşıma çıkacağınızın çok farkında olarak, bu sopayı kullanmayı sürdüreceğim,
La baguette?
- Sopa için mi? - Evet, efendim.
Il mène tout le monde à la baguette, aujourd'hui.
Bugün oldukça telaşlı görünüyor.
Et si, moi, par un coup de baguette magique,... je supprimais en une nuit cette différence.
Ama ben, birkaç sihirli değnek darbesiyle bu farkı ortadan kaldırabilirim.
Du bon vin, de la baguette et des escargots.
Güzel şarap, Fransız ekmeği ve saltangoz.
Dans le cul avec une baguette de batteur. Enfoncé et cassé net.
Fırça sapını kıçına sok ve içerde kır.
Il a pris la baguette de sourcier.
"Çatal çubuğu aldı!"
On dirait que la baguette l'entraîne quelque part!
"Çubuk ona yol gösteriyor gibi!"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]