Translate.vc / французский → турецкий / Barb
Barb перевод на турецкий
1,004 параллельный перевод
Au sujet des Apaches, mais pas un mot du ranch Barb.
Beni Apaçiler hakkında uyardınız. Barb'dan söz etmemiştiniz.
Alec Waggoman, du ranch Barb.
Ben Barb'dan Alec Waggoman'ım.
Passez au ranch demain dans la matinée et je vous dédommagerai.
Sabah Barb'a uğra da zararının karşılığını ödeyeyim.
Au moment venu, il laissera le ranch à Dave et à moi.
Zamanı geldiğinde Barb'ı Dave ile bana bırakacak.
J'ai travaillé toute ma vie pour ce ranch.
Ama hayatım boyunca Barb için çalıştım.
A présent que vous avez des ennemis, ne pensez pas rester ici et leur faire face tout seul.
Artık Barb'da düşmanların var burada kalıp tek başına onlara karşı koyamazsın.
Waggoman vous a ennuyée, vous aussi?
Barb size de mi sorun çıkardı?
Vous n'avez pas peur d'eux.
Barb'dan korkuyor olamazsın.
Nous vous devons 600 dollars.
Yani Barb sana 600 dolar kadar borçlu.
- Vous me suivez depuis le ranch.
- Barb'dan beri peşimdesin.
- A moins qu'il vous donne des ordres?
- Yoksa Barb'dan mı emir alıyorsun?
Je suis à la recherche d'un contremaître respectable.
Yarım Ay'a Barb'ın önemseyeceği bir kahya lazım.
Vous en voulez aux Waggoman.
Barb'dan nefret etmek için sebebin var.
Un nouveau venu arrive et vous vous arrangez pour en faire un ennemi.
Kasabaya bir yabancı geliyor, siz onun Barb'a düşman olmasını sağlıyorsunuz.
Je n'aurais pu sans cela créer ce ranch.
Barb'ı kurmanın ve korumanın tek yolu buydu.
Crois-tu que j'agrandirai le ranch avec des discours?
Ne bekliyorsun yani, Barb'ı kalemle mi idare edeyim?
Vous verrez du bétail m'appartenant mêlé à celui de Waggoman.
Barb sürüsüne karışmış birkaç sığır bulacaksın.
Si nous ne le séparons pas, il portera bientôt la marque de Barb.
Onları ayırmazsak, Barb damgasını basıverirler.
- Elles paissent sur notre propriété.
- Barb'da otluyorlar.
Mon père dit : " Une bête qui mange l'herbe des Waggoman
Alec dedi ki, " Eğer bir dana bir tutam Barb otu yerse...
"devient un bête aux Waggoman." Ce serait changé?
"Barb sığırı olur." Bunu değiştirmeye mi kalkıyorsun?
Que faites-vous sur nos terres?
Barb topraklarında ne işin var?
ALEC WAGGOMAN
ALEC WAGGOMAN BARB ÇİFTLİĞİ
Tu ne peux pas leur demander de s'arrêter à La Demie Lune.
Yarım Ay'a saldırıp Barb'ı bırakacaklarını mı sanıyorsun?
Le ranch Barb peut se défendre.
Barb baş edebilir. Bize saldırmazlar.
Ce serait pour mettre la main sur son ranch.
Tabii, ama sadece Barb çiftliğine el koyabilmek için.
- Peut-être, mais les hommes d'Alec ne pensent pas ainsi.
- Öldürdüğünü sanmıyorum ama Barb'dakiler aynı kanıda değil.
Il s'était fait beaucoup d'ennemis pour constituer son ranch. Mais c'est déjà loin tout ça.
Alec Barb'ı kurarken çok düşmanı olmuştu ama bu uzun zaman önceydi.
Ni Barb... le Lt Duran.
- Barbara... yani, Teğmen Duran'i de.
- Au-revoir, Barb.
- Hoşça kal, Barb.
Un double Chubby Chuck, un Mexicali Chili-Barb, deux portions de frites et...
Bir duble hamburger, bir çiliburger, iki porsiyon kızarmış patates ve...
Et votre double Chubby Chuck, votre Mexicali Chili-Barb et vos deux Cokes à la cerise, monsieur?
Hamburger ve kolalarınız ne olacak, efendim?
On était là cet après-midi, Barb.
- Ama bugun oyle anlasmistik, Barb.
Barb, c'est pour toi. Un appel longue distance.
Barb, seni ariyorlar uzaktan.
Je ne crois vraiment pas que tu devrais provoquer quelqu'un comme ça, Barb.
Bence adamin uzerine cok fazla gittin, Barb.
Des fois t'abuses vraiment, Barb.
Bazen cok fazla ileri gidiyorsun, Barb!
Il est allé au commissariat avec Phyl et Barb.
Bulamayinca da Barb ve Phyl le polise gitmisler.
Barb, chérie... je...
Barb, hayatim... ben, ben...
Barb, ça suffit!
Barb, yeter artik!
Barb, tu as trop bu, Mr Harrison...
Barb, cok sarhos. Bay Harrison...
Barb, pourquoi tu ne monterais pas te reposer un peu?
Barb, neden yukari cikip biraz uzanmiyorsun? Sen sesini kes!
Barb, tu es saoule!
Barb, sarhossun! Git yataga yat!
D'accord, mais vous pourrez aller voir si Barb va bien avant de partir?
Yalniz giderken Barb i kontrol et. Unutmazsin degil mi?
Barb, qu'est-ce qui se passe?
Barb, sorun nedir?
Barb, tu es réveillée?
Barb? Uyanik misin?
Ouais, bien sûr, Barb.
Evet, tabiki, Barb.
Non, merci, Barb.
Hayir, Tesekkurler, Barb.
Barb, pour l'amour de Dieu!
Barb, Allah askina!
Barb a fait une crise d'asthme.
Barb astim atagi gecirdi.
Phyl et Barb sont en train de dormir à l'étage, pourquoi?
Phill ve Barbara yukaridalar, uyuyorlar. Neden?
Je vais prévenir Phyl et Barb.
Phill ve Barb i cagirayim.