Translate.vc / французский → турецкий / Beautiful
Beautiful перевод на турецкий
168 параллельный перевод
The beautiful Carlotta.
Güzel Carlotta.
- Someone told me that you have a very beautiful wife.
Birileri bana çok güzel bir karın olduğunu söyledi.
How beautiful.
Gördün mü, ne kadar güzel!
À cause de cet amour Je suis devenu voyou l whisper in her little ear What beautiful eyes you have
Bu büyük aşk beni mecnuna çevirdi Kulağına usulca fısıldadım,'Ne güzel gözlerin var'diye
" la belle rivière...
"The beautiful river."
- Spot, assis. Assis! " "HE SANG OF A BEAUTIFUL PALACE" "
Spot, otur!
Me prendrait-on pour un vagabond?
Nothing is missing. I think everything looks even too beautiful Çok mu fazla güzel?
Vous savez, on dirait une page de Maisons Jardins.
Biliyor musun? Bu "House Beautiful" dergisinden çıkmış bir sayfa gibi.
- "Beautiful Doll", oui.
Evet, biliyorum. - Çal o zaman.
BEAUTIFUL TEACHER
GÜZEL ÖĞRETMEN
BEAUTIFUL TEACHER IN TORTURE HELL
GÜZEL ÖĞRETMEN İŞKENCE CEHENNEMİNDE
Jolis...
Beautiful...
Beautiful Loser?
Beautiful Loser?
Le lien le plus important est celui qui allie réalisateur et producteur.
Hollywood'un üretim savaşlarını anlatan en iyi dram olan "The Bad and the Beautiful" filminde Kirk Douglas yapımcıyı,..
Tout ce qu'il détestait et aimait à Hollywood se retrouve dans une cruelle histoire :
... "The Bad and the Beautiful". Hırs, güç, fırsatçılık ve ihanet.
il a été fait car il était impossible de dormir avant de l'avoir fait!
Ne tuhaftır ki, "Two Weeks in Another Town"... -... "The Bad and The Beautiful" filminin devamıydı.
Voici "Helmut Khol's Got a Beautiful Hole"!
Bu "Helmut Khol'un Got a Beautiful Hole" şarkısı!
Le chant était bien, mais 5 fois "Beautiful Bondoran"... furent assez pour moi, sans parler des 2 "Old Bog Road"... et du "Never Do A Tango With An Eskimo".
Şarkı söylemek güzel tabii ama 5 "Güzel Bonduran" bana yeter. 2 "Eski Dostlar" ve bir "Asla Eskimoyla Tango Yapma" bana yeter de artar bile.
Bonjour. Je suis Norman Pfister des cosmétiques Doucepeau.
Blush Beautiful Cilt Ürünleri şirketinden Norman Pfister.
Je suis Norman Pfister des cosmétiques Doucepeau.
Adım Norman Pfister. Blush Beautiful Cilt Bakımı ve Kozmetik'ten geliyorum.
Un instant les admirer?
How beautiful they are
"Le magazine des Beautiful people."
"En Güzel İnsanlar" People.
Elles ne m'avaient jamais paru aussi belles que ce soir.
They've just never looked quite so... beautiful before.
Et black is beautiful.
Tabii. Siyah da güzeldir.
You're beautiful...
Çok güzelsin...
Et qui sont ces beautiful people?
Bu diğer güzel insanlar kim?
That life is beautiful
Hayat güzel.
Son nom est Les... et c'est la plus belle chose que j'aie jamais vue.
His name is Les and he's the most beautiful thing I've ever seen.
Il est si beau.
He's so beautiful.
- Un truc merveilleux.
- Something beautiful.
You grow more beautiful by the hour
You grow more beautiful by the hour
Pour mes 12 ans, je t'ai demandé une poupée "Beautiful Chrissy" avec des cheveux qui poussent.
12. yaş günümde, senden saçları uzayan güzel bir Chrissy oyuncağı istemiştim.
Ce sont des beautes!
They're beautiful, right?
Vraiment? "Oh, What a Beautiful Morning"...
Öyle mi? "Ne kadar güzel bir sabah", "En tepedeki yeleleri gezdir."
Produit par Dada Film Beautiful Pictures
produced by Dada Film Beautiful Pictures
Donnez-moi une tête chevelue, de beaux cheveux longs
Give me a head with hair Long, beautiful hair
Aren't those bells the most beautiful sound?
Bunlar o güzel sesli çanlar değil mi?
- Salut, Belle.
- Hey, Beautiful.
Beau Caneton dit : "Éviter d'évacuer avec ses parents provoque une mue précoce."
"Beautiful Duckling" diyor ki, ebeveynlerinle konuşmaktan kaçınmak..
Beautiful girl maintient... vas-y.
Beautiful Girl peşler... Haydi, geçmesine izin verme!
"Beautiful Day", non?
- Ne güzel bir gün, değil mi? - İyi bir gün.
"It s a beautiful day in the neighborhood."
Komşuluk için güzel bir gün.
"A beautiful day for a neighbor."
Bir komşu için güzel bir gün.
Et cette magnifique statue Erté-esque.
Tamam, millet, işte güzel bir Erte-esque heykeli. Okay, folks, here's a beautiful Erte-arabesk statue.
The moment the most beautiful of a band? Stage the first to become really famous.
Bir grup için en heyecanlı zaman, popüler olduklarının hemen sonrasıdır.
Et j'ai entendu la chanson de Britney Aguilera? qui dit que t'es beau même quand t'es moche et gay. Je me suis dit :
Ve o zaman Britney Aguilera şarkısı çaldığında - "the one about you're beautiful even if you're ugly and gay" - ve bende kim bu kahrolası şarkı çalınca benimle dans edecek o zaman benim için çok kötü bir gün olmicakmı?
Jouez le refrain de "Si jeune et si belle".
Young and Beautiful'u çalalım.
" "OF A BEAUTIFUL HATBOX OF BLUE" "
Son.
- It s very beautiful place.
Loire'deki şatoyu ziyaret etmek istiyor.
- Ton gant.
- # Oh beautiful #
C'est la chanson préférée de mademoiselle Chan...
"All Things Bright and Beautiful" şarkısını söylüyoruz. Evet, her şey güzel.