Translate.vc / французский → турецкий / Bert
Bert перевод на турецкий
1,042 параллельный перевод
- Je verrai avec lui. Bert prendra les enfants samedi.
Hafta sonu çocukları almaya geliyor.
J'ai mis tout ce que j'avais sur ce restaurant.
Bert dinle. Bu lokantaya her şeyimi koydum.
Je comprends. Dépêchons.
Tamam Bert, acele et!
- Bert m'a dit qu'il passerait plus tard.
- Bert. Buraya geliyor.
- Qu'y a-t-il, Bert?
- Ne var Bert?
J'étais bien content que tu quittes Bert
Bert'i terk ettiğinde, mantıklı bir şey yapmana sevinmiştim.
Non, Bert.
Hayır Bert.
- Je te suis si reconnaissante.
- Bert, minnettarım.
Tu veux venir, Bert?
- Gelmek ister misin Bert?
Du champagne.
- Şu Bert.
Hé, Bert, le voilà. Allez. Il arrive.
Aradığımız romantik yerler, George'un gitmek istediği yerler.
Qui ça? Le marié.
- Bert, geliyor.
Bert le policier, blessé en Afrique du Nord, a reçu la médaille du courage.
Marty, Remegan Köprüsü'nün alımına yardımcı oldu.
Bert, Dieu merci, tu es là.
- Bert, iyi ki geldin.
Bert, qu'est-il arrivé à cette maison?
Bert bu eve ne oldu?
Surveille-le, Bert.
- Dikkat et Bert.
Bert, tu me reconnais?
Bert, beni tanıyor musun?
Ma lèvre saigne, Bert!
Ağzım kanıyor, Bert!
Bert, qu'est-ce que tu comprends à tout ça?
Bert şu işe bak? Mutlu Noeller!
Bert McAnny, le meilleur maquettiste du pays.
Bert McAnny, Meksika sınırının bu tarafındaki en iyi mizanpajcı.
- Assieds-toi, Bert.
Otursana, Bert. Bir iki dakikam var ancak.
Tony, Bert et vous, vous serez les reporters chargés d'enquête.
Tony, sen ve Bert araştırmacı gazetecisiniz.
Bert Finch.
Bert Finch.
Un témoin a vu un couple comme le nôtre à côté de Chez Bert.
Evet, birisi bizim çifte benzeyenleri Burt'un Yerinin yakınında görmüş.
Pour un producteur a succès, vous avez l'air bien triste.
Başarılı bir gösterinin prodüktörü olarak fazla üzgünsün. Ne oldu Bert?
Bert, notre doublure dépasse.
Yedeğimizle uygunsuz yakalandık.
Il veut dire que si vous vous bagarriez et que tu reprenais tes billes, tu ferais mieux d'avoir une doublure.
Demek istediği, ikiniz tartışırsanız ve Dinah bir gece... sahneye çıkmayacak olursa diye Bert bir yedek gerektiğini düşündü.
- Brody. Et Lloyd va mettre en scène.
- Bert Brody ve Lloyd da yönetecek.
Frappe-le en pleine mâchoire!
Şimdi o sahne geliyor, Bert, yumruğu tam çenene alacaksın.
Tu n'y es pas du tout, Bert!
Hayır, hayır! Bu doğru olmadı!
Recommence!
Tekrar deneyin! Tamam mı, Bert?
Donnez-lui le costume de Bert.
Bu adamı Bert'in odasına götürün.
Partage-le avec Ricky et Bert.
Paylaşın aranızda.
- D'accord Bert, occupe-t'en. Je ne veux personne dans les boutiques après la fermeture, en présence d'intrus après 16h50, nous tirerons à vue.
Kapalı oldukları saatlerde o dükkanlarda kimse kalmamalı, 16 : 50'den sonra içeride görülenler anında vurulabilirler.
- Le brigadier Burt?
- Çavuş Bert mü? - Hayır hayır.
On était en train de la pousser au milieu de la route... quand le brigadier Burt se ramène.
Arabayı caddenin ortasında ittiriyorduk ki Çavuş Bert çıkageldi.
Le sergent Burt sait ce qu'il fait.
Çavuş Bert başının çaresine bakar.
- C'était Bert?
- Bert mü? - Evet.
C'est votre métier. Enterrez-les.
Cenazeci sensin Bert.
Emportez toutes leurs affaires à la prison.
Yok bir şey Bert. Silahlarını ve diğer şeyleri hapishaneye getir.
Ça ne te dérange pas de...?
Bert, sakıncası yoksa eğer...
Tu as un cadeau pour Bert.
Bert'e hediyen var, ha?
- Bert va bien?
- Bert iyi mi?
- Je refuse que Bert soit un martyr.
- Bert'in şehit olmasını istemiyorum.
C'est Bert.
Bert.
Comment va Bert?
Bert nasıl?
Regarde, quelqu'un conduit le taxi. Bert, l'agent de police, vous envoie ceci.
Bak, taksiyi kullanan biri varmış.
Pour nager dans le bonheur.
Polis Bert bunu gönderdi.
Bon vieux Bert.
Köpüğünde Mutlu Diyarlara yüzün dedi.
Apte...
Polis Bert, Kuzey Afrika'da yaralandı ve madalya aldı.
- Oh, et placez un homme sur le toit.
Pekala Bert, onlara haberi ver.