Translate.vc / французский → турецкий / Biber
Biber перевод на турецкий
1,464 параллельный перевод
Tu veux du poulet à la Kiev avec du gratin dauphinois ou une julienne de légumes sur un risotto dans une sauce aux poivrons?
Yanında kızarmış patateslerle... Ya da karışık sebze? Biber sosunda Risotto?
Vous apprécierez... le goût pur et acidulé de Dr. Pepper.
Dr. Biber'in saf ve leziz tadına bayılacaksınız.
" Gagnez le meilleur moment de votre vie avec Dr Pepper, la boisson dans le coup.
Günlük hayatına ayır zaman Lezzet pınarı Dr. Biber kullan.
J'interviewe les finalistes du concours "Le meilleur moment de votre vie".
Dr. Biber "Hayatına zaman ayır" yarışması finalistleriyle röportaj yapıyorum.
Donne de l'argent à Mike, envoie-le au magasin acheter du Dr Pepper.
Mike'e para ver. Marketten biraz Dr. Biber alsın.
Mais ma boisson de choix, c'est le Dr Pepper, bien sûr.
Ama en sevdiğim içecek Dr. Biber'dir elbette.
Mme Ryan, j'ai le plaisir de vous informer que vous avez gagné notre premier prix du concours Dr Pepper "Le meilleur moment de votre vie".
Bayan Ryan, size memnuniyetle bildirmek isterim ki Dr. Biber "Hayatına zaman ayır" yarışmasının ödül kazanan ilk talihlisisiniz.
À Dallas, au Texas, où Dr Pepper m'a fait la reine d'un jour.
Dr. Biber'in beni bir günlüğüne kraliçesi yaptığı Teksas'a, Dallas'a gittim.
- Tu crois que c'est en panne? - Tabasco... Sauce barbecue.
Acı kırmızı biber, mangal sosu.
J'ai mis le même poids de piment à l'intérieur.
İçine aynı miktarda biber koymuştum.
Ta tête a heurté un cageot de poivrons.
Kafayı kırmızı biber kasasına vurdun.
Ils sont armés de spray au poivre et de cailloux.
Biber gazı ve taşlarla donanmışlar.
Du sel. Du poivre. Quelques citrons.
Tuz, kara biber, bir kaç parça limon, işte hazır.
Gnocchi alla diavola, bœuf avec des feuilles de basilic et du poivre aux baies roses.
Sütlü diavola... basilikalı biftek... ve biber.
Comme ingrédients, il faut des coquilles, tomates, ail, oignons, paprika et un peu de pain...
GaliçyaTarağı yapmak için, bir kaç adet tarak domates, sarımsak, kırmızı biber, soğan ve biraz ekmeğe ihtiyacımız var.
Attention de ne pas toucher au poivre.
Biber spreyini elinize sürmeyin.
- Ils nous a fait rater
- Biber spreyiyle saldırıp...
Et ce dentifrice, c'est pour le coup du poivrier.
Bu diş macunu da... biber spreyinin öcünü alacak pis herif.
Il faut des oignons, du gingembre, de la coriandre.. .. du poivron..
Soğan, zencefil, kişniş ve biber.
De la menthe, des chilis verts, de l'huile de tournesol..
Nane, acı yeşil biber, ayçiçeği yağı.
Il y a des aubergines frites et du poivron vert.
Vay vay, terlemiş. Patlıcan, biber kızartayım dedim.
Ce piment est fort.
Bu biber çok acı.
Mme Edino, je vais vous mettre une part de poivrons grillés de côté en plus.
- Bayan Edino, sizin için, içine ekstra közlenmiş biber koyacağım..
Oups, j'ai fais tomber un pepperoni là-dedans.
Oop, oraya biber düştü.
Chérie, tu as besoin de beaucoup plus de piment que cela.
Tatlım daha fazla kırmızı biber gerek
- Qui parlent d'olive, de chili, de soupe.
- Zeytin, Biber, Çorba.
Bolognaise avec sel allié, poivre de cayenne et une pointe de wasabi.
Et sosu, sarımsaklı tuz, acı kırmızı biber ve bir tutam wasabi. - Kulaklarıma kadar kızardım.
J'ai entendu dire qu'il avait tué un mec pour avoir utiliser trop de paprika
Bir keresinde çok fazla pul biber kullanan birini öldürdüğünü duymuştum.
Tu sais ce que ça fait la bombe à poivre.
Biber gazının nasıl olduğunu biliyorsun.
Wally, des fritos chili et fromage?
Yapma ama Wally, kırmızıbiber ve peynirli cips mi yiyorsun?
Surtout au chili et au fromage.
Özellikle de, kırmızıbiber ve peynirli olanı.
Je vous l'offre, les gens n'en veulent pas.
Tamamen eşitler. Evet, bu bir biber çavuş.
Pepperoni, saucisse, Supplément de fromage, n'est-ce pas?
Biber, sosis, ekstra peynir değil mi?
Ta mère aurait dû te laver le cerveau avec du savon.
Annen ağzına değil aklına da biber sürmeliymiş.
Trouve-toi une de ces bombes lacrymo pour vaporiser ce connard.
Kendine şu biber spreylerinden al. Böylece pisliğin suratına sıkabilirsin.
Je me retiens de ne pas te poivrer la tête.
Yapabileceğim tek şey, kafana biber serpmemek.
Et des poivrons rouges.
- Ve kırmızı biber.
Attendez- - des poivrons rouges.
- Bekle... Kırmızı biber.
Bonjour M. Garisson. Je suis le Dr Biber. C'est moi qui vais vous opérer aujourd'hui.
Merhaba Bay Garrison, Ben Dr. Biber Ameliyatınızı ben yapacağım.
Le Dr Biber dit qu'il peut me faire une négroplastie pour que je puisse enfin ressembler à ce que j'ai toujours voulu.
Dr. Biber Negro-Plastik ameliyatı yapabileceğini söyledi. Sonunda hep istediğim gibi görüneceğim.
Ce Dr Biber va se faire botter le cul!
Şu Dr. Biber'ın kıçını koparmaya!
le Dr Biber.
Doktor Biber.
Je pensais que j'étais dingue mais le Dr Biber m'a dit qu'il y a beaucoup d'autres gens qui sont transespèces
Ben de delilik olduğunu düşünüyordum. Dr. Biber dışarda bir sürü trans-tür'ün olduğunu söyledi.
- Bonne chance. Je l'ai vu rentrer, manger du chili, vomir et se coucher.
Bir saat önce geldi, bir tabak acı biber yedi, kustu ve yattı.
Prends ton rouge à lèvres et ton fond de teint, mon coeur.
Dudak parlatıcını ve biber spreyini al canım.
Oh et ce gamin dont j'ai tué les parents, puis j'ai fait un chili avec leurs corps et je l'ai fait mangé au gamin.
Aaa, oh evet Annesini öldürdüğüm bir çocuk vardı. Annesinden pul biber yapıp çocuğa yedirmiştim.
J'essayais d'épicer les choses avec du jeu de rôle, mais je me rendais compte que, parmi mes premières, j'avais réussi ma grande première beaucoup trop tôt.
Biraz roller yaparak olaya tuz-biber katmaya çalıştım ama... "ilk" ler dünyamda düşünceliydim çünkü, En harika "ilk" imi çok genç yaşta yaşamıştım.
Lily, le poivre.
Lily, biber.
Des piments rouges, s'il vous plaît!
Bana biraz da kırmızı biber lütfen.
Avec du sel et du poivre.
Biraz tuz biber ekleyip.
Et des poivrons verts.
- Ve yeşil biber.