Translate.vc / французский → турецкий / Biblé
Biblé перевод на турецкий
3,288 параллельный перевод
Cassez la croûte avec vos invités à notre alimentation le 5000 tous-ce-que-tu-peux-manger buffet ou profitez de notre Bible-inspiration divertissement, comme le parc aquatique du fleuve de Jordan et nos 40 jours et 40 nuits aventure en pleine nature
Veya İncil onaylı diyetimizi de kullanabilirsiniz. Jordan Su Park'ı gibi. 40 Gün 40 gece çılgınca bir macera!
La bible a rendu ça abondamment clair.
İncil bunu kesin bir şekilde belirtiyor.
Vérifiez dans votre Bible.
İncilinizi kontrol edin.
As-tu déjà lu la Bible une fois dans un motel comme un jeu de chance?
Hiç motel odası incili falı oynadın mı?
Alors, tu lis un paragraphe aléatoire de la Bible... et tu vas au lit après...
Peki, şunu yapıyorsun incilden rastgele bir bölüm seçiyorsun ve sonra "yatakta" diye ekliyorsun.
Je suis surpris que vous connaissiez la Bible, doc.
İncil'i bilmene şaşırdım, doktor.
Ça vient de la Bible.
İncilden.
D'hier, a le même date que le prêtre s'est tué, un autre passage de la Bible.
Dün bu rahibin kendini öldürdüğü aynı an incilden başka bir bölüm.
Uh, je ne sais pas comment me servir de la bible.
İncilin nasıl kullanıldığını bilmiyorum.
Pour dire vrai, la première fois que j'ai vu votre nom, c'était des erreurs sur des passages de la bible.
Aslında ismini ilk gördüğüm zaman yanlışlıkla İncilin bir bölümüne benzetilmişti.
Oh, est ce que je dois dire que je l'ai vu sur la bible?
İncil'in üstüne yemin etmem gerekiyor mu?
Voila ce que dit la bible.
Sana incilden bir alıntı :
La bible dit que oui.
İncil yaradığını söylüyor.
Ouais mais la bible ne dit-elle pas aussi que Un mec a vécu dans la bouche d'une baleine pendant deux mois? Ouais.
İncil aynı zamanda adamın birinin bir balinanın ağzında birkaç ay yaşadığını da söylemiyor muydu?
Écouter - - C'est votre livre de tactique, votre bible, votre meilleur ami, votre maman pour la prochaine année. Très bien.
Dinleyin.
Le groupe compte dans ses rangs Sa Majesté le Roi du Portugal, ou du moins sa volonté, exprimée par décret, et celle de l'être supérieur que nous appelons le Créateur, et dont la parole se trouve dans la Bible.
Grubun içinde, sırayla, Majesteleri Portekiz Kralı,... ya da en azından kraliyet belgesinde belirtildiği gibi isteği,... ve tüm yaratılmışların üstünde bulunan Yaradan vardır. O'nun sesi Kitab-ı Mukaddes'te yaşar.
Je connais le fonctionnement de la narration, de ta Bible.
Anlatım tekniğini bilirim, İncil de bu tekniği kullanıyor.
Une Bible avec des passages soulignés. Hmm.
Ve, içinde altı çizili bölümler bulunan bir incil.
Vous gardez généralement une Bible dans ces tiroirs? - Ouais.
Genelde bu çekmecelerde incil tutar mısınız?
Il a remplacé la bible qu'il a laissé dans sa cellule.
- Evet. Hücresindeki bıraktığı incil yerine aldı.
J'ai fais le serment au Juge en chef avec ta main sur la Bible.
Ellerin İncil'in üstünde Danıştay Başkanı'na bir ant içtin.
Et cette bague... là sur la Bible.
Ve bu yüzük İncil'in üstündeydi.
Parce que dans la Bible il est écrit, " Ne juge pas un homme sur ce qu'il a fait,
Çünkü İncil'de şöyle yazıyor : "Biri yaptıkları için değil yapabilecekleri için yargılanır".
C'est la Bible.
İncil.
La bible des vampires.
Vampir İncili.
Maintenant, vous souvenez-vous de ce que notre Bible nous dit sur les humains?
Bizim İncil'imizin insanlar hakkında söylediklerini hatırlıyor musunuz?
- La Bible des vampires.
- Vampir İncili.
La Bible humaine, c'est un peu mieux que le "US Weekly"
İnsan İncili, magazin dergilerinden çok da iyi sayılmaz.
Roman... votre destitution de la Bible des vampires, votre but sur l'intégration à tout prix a partout divisé les vampires.
Roman Vampir İncili'ni ciddiye almayı reddedişin, halkın arasına karışmayı her şeyden üstün tutuşun her yerdeki vampirleri ikiye böldü.
On dirait l'étude de la Bible que mes parents me forçaient à faire.
Ailemin bana zorla yaptırdığı İncil toplantılarına benzemeye başladı.
Ils allaient le laisser la vider de son sang, tout ça à cause de leur bible de vampire, elle est une abomination.
Sırf Vampir İncili'nde öyle yazıyor diye kanının emilmesine göz yumacaklar. Menfur bir şeymiş gibi.
Que dit la bible?
İncil'de ne yazıyor?
Que dit la bible à propos de l'amour que nous partageons, toi et moi?
Peki ya İncil'de aramızdaki aşk hakkında ne yazıyor?
Avec des gens qui battent à coup de Bible?
İncil fanatikoşlarıyla mı?
Parce que si les gens ont tous une interprétation différente de la Bible, le christianisme ne survivra pas.
Çünkü İncil ile ilgili farklı yorumlamalar olursa, Hristiyanlık kurtulamaz.
C'est ma bible et ma liste de souhaits.
O benim hem incilim hem de dilek defterim.
La bible de Wall Street concernant les marchés des valeurs émergentes.
Gelişmekte olan pazarlarda New York borsasının incili.
Ce n'est pas contre la loi, la Bible l'autorise.
İncil onaylıyor.
Avez-vous une Bible?
İncil'in var mı?
Vous avez juré sur la Bible que vous les rendriez!
Geri vereceğine dair kutsal kitap üstüne yemin etmiştin!
La bible dit que oui
İncil yaradığını söylüyor.
peut être que tu as besoin de trouver une bible et que tombe sur le 5ème commandement, "l'honorer ta mère"
Bir İncil bul da beşinci emri iyice bir oku : "Annenize saygı gösterin."
Je veux boire du sang humain pas parce que la Bible me dit de le faire, mais parce que j'aime ça.
Siktiğimin İncil'i bana öyle diyor diye değil canım öyle istiyor diye insan kanı içiyorum.
Je t'es demandé de tenir la Bible pour moi lorsque j'ai été investit en tant que Secrétaire d'Etat!
Bakan olurken İncil'i benim için tutmanı istemiştim!
Ça sera comme ses citations de la Bible qui sont en face de vous.
İncil'den yapılan o alıntılar gözlerinin önündeymiş gibi olacak.
Asseyez-vous avec votre Bible et dites,
İncilinle otur ve de ki,
Asseyez-vous avec votre Bible.
İncilini al otur.
Je crois que c'est dans la Bible.
Sanırım İncil'de var bu.
Et Wayne, je vais t'apporter une vraie Bible, une que tu n'as pas écrite toi même.
Ve Wayne, sana gerçek bir İncil getireceğim kendin yazmadığın bir tane.
La bible.
İncil.
Ça me rappelle un verset d'Ésaïe dans la Bible.
- Yok. Yeşaya'dan bir bölümü hatırladım şimdi.