Translate.vc / французский → турецкий / Bio
Bio перевод на турецкий
1,587 параллельный перевод
On est allés au magasin bio et devine ce qu'on t'a rapporté.
- Nature Mart'a gittik. Bil bakalım sana ne aldık?
La bio n'est pas épaisse.
Hakkındaki bilgiler epey uzun.
J'ai jamais eu la moyenne en bio.
Biyoloji dersinden C'yle geçtim.
SIGNATURES BIO - TERMINÉES
Biyo-sinyaller yok edildi.
C'est du bio-métal.
Biyometal.
Sa bio-signature a été vérifiée.
Ama yağma sırasında biyoimzası onaylandı.
Il ne portait aucune bio-signature.
Kesinlikle biyoimza yoktu.
Les résultats de nos analyses de cette jambe en métal pseudo-organique à laquelle on a ajouté une bio-signature, nous pousse à croire que Saïto est probablement un androïde.
Otopsi sonuçlarına gelirsek : Tespit edilemez biyometalden oluşuyor. Biyoimza analizlerine bakarak konuşmak gerekirse, Saito'nun android olduğundan şüpheleniyoruz.
Je détecte la bio-signature du Lieutenant Vexille Serra.
Tokyo'da Teğmen Vexille Serra'nın biyoimzasına rastladık.
La carte de bio-signature, elle est complète.
Biyoimza haritası... Süzülmemiş efendim.
Ce virus remplace les cellules du corps par une structure moléculaire en bio-métal. Le corps humain est peu à peu transformé en machine.
Vücudun tüm hücrelerini işgâl ederek molekül yapısını biyometale dönüştürüyor böylece insan vücudu içeriden dönüştürülmüş oluyor.
C'est ce qu'on craignait, il n'y a aucune bio-signature.
Taramalar başarısız. Başka yerde biyoimza algılamıyoruz.
J'ai trouvé une bio sur tes ancêtres.
Ataların hakkında bir biyografi buldum.
Ca va être le premier chapitre de ma bio...
Bu benim kitabımın birinci bölümü...
Tu as mangé un truc bio, au moins?
En azından organik bir şeyler yiyebildin mi?
Ça va t'aider pour les reflux, et c'est complètement bio.
Reflüye iyi gelir. Tamamen organik.
J'écris ta bio.
Biyografini yazıyorum.
Nous avons une miche de pain complet bio!
Organik, kahverengi yulaf ekmeğimiz varmış!
Je préfère le bio.
Ben sadece sebze yerim.
- bof : (
Uyanık mısın İriKızıl : Bio : (
Je veux monter un commerce d'engrais bio.
Organik gübre işine başlamak istiyorum.
J'ai une amie... Dr Lin, chez Bio-nalysis.
Biyoanalizde bir arkadaşım var, Dr. Lin.
Je te vois demain à 10 h 00, chez Bio-nalysis, d'accord?
Yarın 10 : 00'da biyoanalizde görüşürüz tamam mı?
Une heure après notre supposé rencard chez Bio-nalysis.
Biyoanalizde benimle buluşman gereken saatten bir saat sonrası.
Non, comme dans de l'essence bio.
- Hayır. Biyo-yakıt.
100 % bio, en fait.
Hatta % 100 biyo-yakıt.
Ça ne doit être qu'une partie de la plaque, mais nous pouvons quand même retrouver la voiture, car elle roule au "bio".
Plakanın bir kısmı olabilir ama arabayı bulabiliriz çünkü biyodizel yakıtla çalışıyor.
Cette agence de voitures loue uniquement des voitures roulant au carburant bio.
Sadece biyo-yakıt kullanan araba kiralayan bir şirket.
Tu n'as pas lu sa bio, n'est-ce pas?
Biyografiyi okumadin, degil mi?
- Industries Morgan et Bio-Tonics. - Envoie un email...
- Morgan Endüstrileri ve Bio-Tonic.
Je suis entré dans le logiciel de pistage de Bio-Tonic.
- Bio-Tonic'in dünya çapındaki izleme sistemine girdim.
On a suivi un chargement allant de Bio-Tonic à l'Université de Stanford, sauf qu'elle n'a jamais reçu le chargement.
Sinir gazı Bio-Tonic'ten Stanford Üniversitesi'ne gitmiş. Ama üniversite nakliyeyi almamış.
Mais comme tu peux le voir, Bio-Tonic dit que le venin a été livré. - Qui a signé pour ça?
Ama gördüğünüz gibi Bio-Tonic'in kayıtlarına göre zehir sipariş edilmiş ve alınmış.
- Je fais son profil bio.
- Biyolojik-yapısı şimdi ekranda.
L'un se prend pour un fermier bio.
Biri kendini organik tarimci saniyor...
Tout est bio chez eux.
Tamamen organik malzeme kullaniyorlar.
On dirait bien un point digital bioflip, conçu pour...
Görünüşe göre, bio-dönüş dijital bir dikiş, belirli bir şekilde...
Les détergents sont tous bio.
Temizlik maddelerinin tamamı organik.
Elle... m'a donné un écran de bio-contrôle à utiliser pour savoir quand les supposés pouvoirs fonctionnent, et... vous semblez habitués à vous occuper des monstres.
O bana kullanmam için bu biyolojik geribildirim aletini verdi. Böylece olduğuna inandığımız güçlerim çalışınca bileyim ve... Galiba hilkat garibeleriyle uğraşmaya bayağı bir alışkınsındır.
Je t'ai dit que le bio aurait ta peau, non?
Organik meyvaların seni öldüreceğini söylememiş miydim? Söylemedim mi?
C'est parti pour les révisions de bio!
Biyoloji revizyonu, geliyorum!
J'ai pris la bio du commandant sur le site des gardes-côtes.
Sahil Güvenliğin internet sitesinde kumandanın özgeçmişini aldım.
La bio, la psycho... c'est un peu la même chose!
Biyoloji, psikoloji, arada gerçekten bir fark var mı?
Oh, et dites-lui que la gerbille, ne mange que de la nourriture bio.
Oh, ve ona gerbilin sadece organik ürünler yediğini söyle.
- J'ai réussi mon exam de bio.
- Biyoloji testinde en iyi bendim.
Je veux un bilan bio sur le sans-abri en trois.
Üçüncü odadaki evsiz adamdan örnek al.
Et en bio?
Peki Doğa Bilimi?
Une façon plus propre de brûler des bio-carburants provenant d'algues génétiquement modifiées.
Bir temiz-yanma fikri, genetiği değiştirilmiş yosundan yapılmış ikinci nesil biyoyakıt kullanıyor.
C'est bio, élevé au pâturage, qualité Nebraska.
Bunlar organik, otlarla beslenmiş, Nebraska kalitesinde.
Scan crâne, bilan bio complet, les toxiques, EEG et un avis neuro.
Kafa tomografisi, metabolik panel, toksikoloji testi, elektroansefalograf. Nörolojiden konsültasyon.
Pour la bio.
Şey, biyoloji.