Translate.vc / французский → турецкий / Blackout
Blackout перевод на турецкий
131 параллельный перевод
C'est le blackout.
Karartma.
Ça a dû arriver durant un blackout.
Bilincimi kaybettiğim bir sırada olmuş olmalı.
J'ai été coincée là-bas pendant deux ou trois semaines... jusqu'à ce que je rencontre ce gars, Blackout, un motard.
Orada iki üç hafta sıkışıp kaldım benim adam Blackout'la karşılaşıncaya kadar, şu bisikletçi.
Blackout recevait des chèques d'invalidité du gouvernement, voyez.
Blackout, devletten, şu işsizlik çeklerinden alıyordu.
Celui qui a du jus
Karartma Ânı The One With the Blackout
Le blackout, c'est lui.
Elektiriğin kesilmesinden sorumlu olan adam oymuş.
Le Fils de Sam va vouloir profiter du blackout.
Ve Sam'in oğlu karanlıkta saklanacak.
3700 personnes furent arrêtées pendant le blackout dont les dégâts s'élèvent à des centaines de millions.
elektrik kesintisinde 700 kap kaçcı tutuklandı, zarar yüzlerce milyona mal oldu.
Je te ramène ton C.D.
Blackout albümünü getirdim.
BLACKOUT, EN CHEMIN... ON TE SALUE, MÉGATRON!
Blakcout geliyor...
Voici vos 200 $ pour le désastre du Texas et 100 $ de plus pour notre petit pari.
İşte Texas Blackout'tan 200 Doların. Ve aramızdaki bahisten 100 Dolar daha.
Je vais attendre le blackout ici.
Hava kararana kadar beklerim.
Après le Hard Rock, c'est blackout, j'ai la tête vide.
Hard Rock'tan sonrasi bende de meçhul, koca bir hiçten baska bir sey yok.
Quand le blackout mondial est arrivé tout à l'heure, des personnes subissaient des scanners du cerveau à ce moment précis.
Bugün erken saatlerde dünya çapında kararma yaşandığında insanlar tam da o anda beyin taramaları geçiriyorlardı.
Il a arrêté un voleur de diamants, mais le blackout a paralysé Métropolis.
Elmas hırsızını durdurmuş olabilir ama tüm Metropolis'i karanlığa boğdu.
Donc, le blackout n'est pas le prélude d'une attaque terroriste.
Yani, elektriklerin kesilmesi bir terörist atak başlangıcı değil.
Je connais un super resto, Blackout sur Bleecker.
Bleeker Sokağı'nda Karartma diye bir yer biliyorum.
Blackout total.
Böyle bir şey hiç var olmadı.
- Blackout dans tout le vaisseau!
Hayır, hayır, hayır, hayır! - Az önce bütün gemide elektrikler gitti!
Il a dit que c'était un bref blackout, mais ça a du prendre du temps pour griffonner tout ça.
Baygınlık geçirdiğini söyledi, ama bunu yazması uzun zaman almış olmalı.
- = Blackout Team = - Saison 1 Épisode 15 - = Queen Sacrifice = -
Uçurtma Bayramları İyi seyirler...
- = Blackout Team = -
Çeviri :
Son parfum à base d'éther, Blackout, est l'une des 100 meilleures astuces pour coucher avec quelqu'un.
Ether içeren parfümü "Baygınlık" Maxim'in birini sekse ikna etmek için belirlediği 100 şeyden biriydi.
Il y a peut-être quelque chose à faire pour le blackout du téléphone de Dean.
Belki bunun Dean'in telefonlara cevap vermemesiyle ilgisi vardır.
- Un blackout sex? - Quoi? - Roux?
- Şuursuz seks, kızıllarla, kızlarla?
Uprising 1x04 Blackout Original Air Date June 21, 2012
İsyan Bölüm 4 : Elektrik Kesintisi Çeviri ; MBV
J'ai eu un "blackout" ( amnésie ).
Kendimden geçmişim.
Pourquoi a-t-il appelé Miles la nuit du blackout... avant que ça n'arrive?
Neden kesintinin olduğu akşam Miles'ı arayıp gerçekleşmeden beş saniye önce elektriğin gideceğini söyledi?
Tu as oublié les jours suivant le blackout. rien à boire.
Kesintiden sonraki günleri hatırlamıyor musun? Ne yemek ne su vardı.
LA NUIT DU BLACKOUT
KESİNTİNİN OLDUĞU AKŞAM
DEUX MOIS APRÈS LE BLACKOUT
Yürümeye devam et. KESİNTİDEN İKİ AY SONRA Aaron, midem bulanıyor.
HUIT MOIS APRÈS LE BLACKOUT
- Çabuk, çabuk! - Hadi millet!
Avant le blackout, beaucoup l'étaient.
Kesintiden önce çoğumuz öyleydik.
HUIT MOIS APRÈS LE BLACKOUT
KESİNTİDEN 8 AY SONRA
{ \ pos ( 192,220 ) } Pas beaucoup de choix de travail, après le blackout.
Kesintiden sonra fazla iş seçeneği yoktu.
{ \ pos ( 192,230 ) } TROIS ANS AVANT LE BLACKOUT
KESİNTİDEN 3 YIL ÖNCE
Aprà ¨ s le blackout, plus rien ne marchait.
Ama kesintiden sonra hiçbir şey çalışmadı.
What caused the blackout?
Kesintinin sebebi neydi?
Que faisiez vous avant le blackout?
Kesintiden önce ne iş yapıyordun?
230 ) } DEUX MOIS APRÈS LE BLACKOUT
KESİNTİDEN 2 AY SONRA
212 ) } QUATRE MOIS APRÈS LE BLACKOUT
GALVESTON, TEKSAS KESİNTİDEN 4 AY SONRA
Blackout. Sans savoir qu'un échange similaire venait d'avoir lieu au Swappigans, Tobias téléphona à Lindsay pour lui dire qu'il la quittait.
Swappigans'ta yaşanan benzer bir değiş tokuştan habersiz olduğu halde Tobias, telefonla Lindsay'e ayrılık haberini verdi.
Blackout.
- Kestik.
C'est un fait, mais Blackout...
Durum bu, ama Blackout...
BLackout est prêt.
Blackout kullanıma hazır.
Pourquoi parlons nous de Blackout?
Neden Blackout hakkında konuşuyoruz?
Parles-tu de vendre Blackout maintenant?
Sen Blackout'u hemen satmak mı istiyorsun?
Personne ne doit savoir à propos de Blackout, d'accord?
Blackout konusunu kimse bilmemeli, tamam mı?
Il s'agit d'un inhibiteur des récepteurs GABA lipophile mais je l'appelle "Blackout".
Bu lipofilik * gaba * reseptör inhibitörü, ama ben ona "Blackout" adını koydum.
- = Blackout Team = -
Çeviren : eşekherif.
- = Blackout Team = -
G-G