Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Blacksmith

Blacksmith перевод на турецкий

29 параллельный перевод
Je suis désolé. Des mains de forgeron, je sais qu'elles sont rugueuses.
Üzgünüm, Blacksmith'in elleri.. biliyorum biraz sertler.
Nous cherchions la rue du Forgeron, nous avons trouvé la rue du Pêcher.
- Blacksmith's Caddesi'ni arıyorduk. Kendimizi Peach Sokak'ta bulduk.
Le forgeron.
Blacksmith?
Mon cousin, Eli, est né avec un pied qui sortait de son genou maintenant c'est un blacksmith
Kuzenim Eli doğduğunda bir ayağı diz kapağında çıkmıştı. Şimdi nalbant oldu.
Est ce que votre ami, Blacksmith voudrait savoir que dans peu de temps, Mercy Lewis l'accusera de sorcellerie?
Şu nalbant arkadaşın çok az bir zaman sonra Mercy Lewis'in onu cadılıkla suçlayacağını bilmek ister mi?
Ils l'appelaient le Blacksmith.
Ona Demirci diyorlar.
Le Blacksmith.
... Demirci'yi.
Il se fait appeler le Blacksmith.
Kendine Demirci diyormuş.
Et puis, un flic infiltré a entendu parler d'un deal arrangé par le Blacksmith entre trois gangs.
Sonra sivil polislerimizden biri Demirci'nin üç bağımsız çete arasında bir toplantı ayarladığını öğrendi.
Le Blacksmith voulait arranger le coup.
Demirci bir anlaşma hazırlamak istedi.
Le Blacksmith n'est pas venu.
Demirci gelmedi.
Reyes, le Blacksmith, Frank Castle.
Reyes, Blacksmith, Frank Castle.
- Le Blacksmith?
- Bu Blacksmith.
Le procureur avait raison, le Blacksmith a organisé le deal.
Görünüşe göre B.S. haklıydı toplantıyı Blacksmith ayarlamış.
Pourquoi le Blacksmith s'en prendrait-il à toi?
Blacksmith neden senin peşinden gelsin?
Le Blacksmith a déjà tenté de me tuer.
Blacksmith beni bir kere öldürmeye çalıştı.
Dites-moi tout ce que vous savez sur le Blacksmith.
Blacksmith hakkında sahip olduğun her şeyi bana ver.
Reyes enquêtait sur sa concurrence.
Reyes Blacksmith'in rekabetini inceliyordu.
Que si quelqu'un avait une idée de l'identité du Blacksmith, ce serait son pire ennemi.
Eğer birisi Blacksmith'in kimliği hakkında bilgiye sahipse o da en büyük düşmanıdır.
Elle savait des trucs sur le Blacksmith?
B.S.? Blacksmith hakkında bir şey biliyor mu?
Le Blacksmith.
Blacksmith.
Un dealer d'héroïne qui se fait appeler le Blacksmith.
Sokak adı Blacksmith olan bir eroin satıcısı.
L'héroïne importée par le Blacksmith est la plus pure que j'aie jamais vue.
Blacksmith tarafından getirilen eroin şimdiye kadar gördüğüm en saf olan.
Tu es le Blacksmith.
Sen Blacksmith'sin.
Dis : "Je suis le Blacksmith."
"Blacksmith benim." de.
Dis : " Je suis le Blacksmith.
" Blacksmith benim.
Moi aussi, je veux le Blacksmith, mais c'est pas lui.
Blacksmith'i ben de senin kadar istiyorum ama o değil.
C'est pas lui.
O Blacksmith değil.
Je suis le Blacksmith.
Blacksmith benim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]