Translate.vc / французский → турецкий / Blanca
Blanca перевод на турецкий
312 параллельный перевод
Le Casa Blanca. Danser sous les étoiles.
Casa Blanca'nın terası, yıldızların altında dans etmek.
Blanca, je hais le bruit des canons.
Blanca, topların gümbürtüsü dayanılmaz bir şey.
- Vous n'écoutez pas Blanca?
Blanca'yı dinlemek için içeri geçmeyecek misiniz?
Si vous voulez bien, allons écouter Blanca.
Gidip Blanca'yı dinleyelim.
Magnifique, Blanca, magnifique!
Her zamanki gibi muhteşemdin, Blanca.
Jouez-nous du Scarlatti, Blanca!
Azıcık da Scarlatti çalsana bize.
Merveilleux, Blanca!
Fevkaladeydin, Blanca.
- Bravo! - Un délice, Blanca.
Paradisi'nin eseriydi, değil mi?
Blanca, je vous croyais partie.
Blanca, çoktan gitmişsindir diye düşünmüştüm.
Vous venez, Blanca?
Geliyor musun, Blanca?
Et vous, Blanca?
Blanca, bir şey mi oldu?
Blanca, vos cheveux.
Blanca, saçın.
Maintenant, Blanca...
Al, Blanca.
Vous jouiez au piano, Blanca. Vous savez quoi?
Blanca, çaldığın parçayı hatırlıyor musun?
Blanca, vous descendiez de l'estrade.
Piyanonun başından kalkmıştın.
Répondez-lui, Blanca.
Yanıt ver, Blanca.
Jouez-nous un morceau de Scarlatti, Blanca.
Azıcık da Scarlatti çalsana bize.
La Mano Blanca ne te hait pas, mais Major Max... Tu agaces M. Gomez.
Mano Blanco senden nefret etmiyor, ama Bay Gomez'e bela çıkarmışsın.
Ciudad Blanca, Cemeterio General ( La Ville Blanche, cimetière ) Guyaquil, EQUATEUR
Ciudad Blanca, Cemeterio General ( Beyaz Şehir, Mezarlık ), Guyaquil, EKVADOR
C'est une petite fille! Elle s'appelera Blanca.
Küçük bir kız... ve adı Blanca olacak.
Bienvenue au monde, petite Blanca.
Dünyaya hoş geldin, küçük Blanca.
Tiens la à plat.
Böyle sıkıca kavra onu, Blanca.
On a gagné, petite. Blanca est la championne.
Şampiyon Blanca oldu.
Blanca, ton chocolat chaud est prêt!
Blanca, çikolatan hazır.
Je ne veux plus jamais voir ton fils avec Blanca, compris?
Bu senin suçun, Segundo. Bir daha asla oğlunu Blanca'yla görmek istemiyorum, anlaşıldı mı?
Demain je ferme cette maudite école et j'envoie Blanca dans un internat.
Okulu yarın kapatıp, Blanca'yı yurtdışında bir okula göndereceğim.
Si tu savais comme tu nous as manqué à Blanca et à moi.
Ferula, keşke seni ne kadar özlediğimizi bilseydin. Blanca ve ben neredeyse her gün senden söz ettik.
Tu serais fière de Blanca.
Blanca'yla çok gurur duyardın.
Mais il l'a fait par amour, et Blanca aussi.
Ama o bunu aşk için yaptı. Blanca da öyle.
Il faut que tu saches que Pedro Segundo est mort.
Blanca, sanırım Pedro Segundo'nun öldüğünü bilmelisin.
Pardonne moi ce que j'ai fait à Blanca.
Blanca'ya yaptıklarım için beni affet.
Blanca, tu es une utopiste.
Blanca, tatlım, sen tam bir hayalcisin.
Blanca, une liqueur?
Blanca, likör mü?
Vous êtes Blanca?
Sen Blanca mısın?
Blanca, le téléphone.
Blanca, telefon.
Tu ne comprends pas!
- Anlamıyorsun, Blanca.
Blanca, dis nous où est ton amant.
Blanca, bize sevgilinin nerede olduğunu söylemek ister misin?
Je te conseille de parler.
Benimle konuşmaya başlasan iyi olur, Blanca.
Leire, c'est moi, Blanca.
Leire, ben Blanca.
Blanca!
Blanca!
Blanca, ma bonne, est de sortie.
Hizmetçim Blanca bugün izinli.
Blanca, j'avais quelque chose à te dire, mais quoi?
Blanca, sana bir şey söyleyecektim, ama neydi unuttum.
Ça va vraiment mal.
Kafam yerinde değil, Blanca.
Comment me trouves-tu?
Blanca, nasıl görünüyorum?
Qu'attends-tu, Blanca?
Ne bekliyorsun, Blanca?
Je la finirai, voyons!
Ben hallederim, Blanca!
Concentre toi, Blanca.
- Dikkatini topla, Blanca.
Bonsoir, Blanca.
İyi akşamlar, Blanca.
Va, Blanca.
Şimdi git, Blanca.
- Bonjour, Blanca.
- Merhaba Blanca.
Je suis là, Blanca.
Hanımefendi? Buradayım, Blanca!