Translate.vc / французский → турецкий / Blood
Blood перевод на турецкий
712 параллельный перевод
Docteur Blood!
- Dr. Blood!
Peter Blood, Medecinae Baccalaureus.
Peter Blood, Medicinae Baccalaureus * * ~ Tıp Profesörü ~
Aussi, messieurs les membres du jury, Peter Blood ayant admis avoir secouru un traître, jugez-le coupable. Qu'il soit pendu pour la haute trahison dont il est coupable!
Bu nedenle, sizi bilgilendiriyorum, sayın jüri üyeleri Peter Blood itiraf ettiğine göre kralımıza karşı bir vatan hainine yardım ve yataklık etmekten jürinin ve mahkemenin kararınca itiraf ettiği üzere, vatan hainliğinden ötürü asılmalıdır.
Peter Blood sera furieux de me devoir une autre faveur!
Sadece düşünüyorum da Peter Blood'a bir iyilik daha yaparak ne kadar daha sinirini bozabilirim diye.
Vous serez récompensé.
Bunun için ödüllendirileceksiniz, Peter Blood.
Venez tôt demain. Vous serez toujours le bienvenu.
Her zaman kapım size açık, Dr. Blood.
Je m'appelle Peter Blood! Et je vaux 10 livres.
Adım Peter Blood ve tam olarak £ 10 değerindeyim.
Pardonnez-moi, Dr Blood!
Sizi tanıyamadığım için beni bağışlayın, Dr. Blood.
Vous ne semblez guère reconnaissant!
Pek de minnettar gözükmüyorsunuz, Dr. Blood.
Merci pour ma réputation, mais votre galanterie est inutile.
Namımı koruduğun için teşekkür ederim, Dr. Blood, ama gereksiz bir davranıştı.
Etant médecin, vous devriez savoir.
Dr. Blood, siz bir doktorsunuz ve bilirsiniz.
C'est à toi que nous devons cette victoire?
Peter Blood, bu gemiyi ele geçirip zafer kazanan sen miydin?
Tu me le paieras! Dussé-je y passer ma vie!
Peter Blood, eğer hayatımın kalanını bunu yaparak geçirirsem sana bunu ödeteceğim!
Blood!
Blood!
Si le Colonel Bishop était nommé, il ne prendrait pas un moment de répit jusqu'à ce que Blood se balance au bout d'une corde.
Albay Bishop temin eder ki eğer iktidarda olsaydı gece gündüz demeden çalışırdı ta ki Kaptan Blood'ı dar ağacında sallandırana dek.
Vous remportez le prix, Capitaine Blood.
Ödülü kazandın, Kaptan Blood.
A propos, connaissez-vous un certain Blood?
Korsan demişken, acaba Blood adında vahşi bir dolandırıcıyı duydunuz mu hiç?
Je dois tenter de mettre fin à ses agissements et garder le secret jusqu'à ce que je le trouve.
Bu korsanlık olayını ortadan kaldırmak için görevlendirildim, tatlım. Etik olarak da Kaptan Blood'ı bulana kadar da bunu sır olarak saklamalıyım.
J'allais jeter l'ancre pour attendre Blood. Cette proie de classe entre et me dit bonjour!
Tam ortağım Kaptan Blood vazgeçmek ve demir atmak üzereydim ki bu güzel İngiliz ödülü limanıma yaklaştı ve dedi ki :
Le voilà, votre Capitaine Blood!
- Bu kaptanınız Blood.
Le Capitaine Blood a raison, c'est le règlement.
Kaptan Blood haklı. - Kanun böyle söylüyor.
Lord Willoughby vous félicite. Il demande à vous voir.
Kaptan Blood, Lort Willoughby talimatlarını iletti ve kendisiyle görüşmenizi talep ediyor.
Il rêve de pendre le Capitaine Blood!
Bir gün Kaptan Blood'ı yakalayıp asma hayaliyle yaşıyor.
Le Capitaine doit l'ignorer.
Kaptan Blood muhtemelen bunu bilmiyordur, elbette.
Vous, un Anglais, laisseriez prendre une ville anglaise?
Kaptan Blood, bir İngiliz olarak siz İngiltere işgal edilirken buradan ayrılacak mısınız?
Je dois vous parler.
- Kaptan Blood, sizinle konuşacak.
Les Anglais sont déterminés. Ils combattront avec obstination!
İngilizler çok ileri gidiyorlar Kaptan Blood ve inat ediyorlar.
Pour ceux qui ne sont pas Anglais, vous vous battrez pour le Capitaine Blood... Et pour le butin que vous trouverez sur les navires français.
İngiliz olmayanlarınız içinse Kaptan Blood ile birlikte savaşmanın doyumuna varacaksınız ve Fransız gemilerini yağmalayıp ganimet elde edeceksiniz!
Le Capitaine Blood ordonne de vous débarquer.
Kaptan Blood'ın emri. Sizi bu beyler kıyıya ulaştıracaklar.
C'est Blood le coupable!
Bu hain Blood'un suçu.
" a été volée dans la Tour de Londres en 1671
Bu 1671'de albay Blood ve işbirlikçilerinin Londra
" par Blood et ses complices.
Kulesinden çaldıkları taç,
THRONE OF BLOOD ( Spider's Web Castle )
KANLI TAHT ( Örümcek Ağı Kalesi )
" tels l'eau...
"Like the water... And the blood"
On a été la première association de citadines à faire...
"Camp on Blood Island" ı canlandıran ilk birlik bizdik.
Mon petit bébé, Crackers... my own flesh and blood... ma chair, mes gènes.
Benim tek çocuğum, Crackers... Benim kendi etim ve kanım... benim tek mirasım.
Eh, Frérot.
Hey, Blood.
Bon dieu Blood, ne me complique pas la vie, renifle!
Lanet olsun, Blood, zorluk çıkarıp durma, kokla hadi!
Je suis désolé Blood.
Özür dilerim, Blood. Tepelerin Ardı olayına inanıyorum.
Laissez le partir.
- Onu alt ettik, değil mi, Blood? Kapa çeneni de koşmaya devam et!
On a réussi Blood, on a réussi.
Hey, Blood başardık! Başardık!
Blood m'aide... un peu.
Eh işte, Blood'un da biraz yardımı oldu.
Et quand Blood viendra il aura sa propre chambre.
Blood ziyarete geldiğinde de ona küçük bir oda ayırırız.
Blood, viens.
Blood, yapma. Hey, oğlum.
Je dois y aller, Blood.
Mecburum, Blood.
Je me casse.
Blood'u tekrar görmek istiyorum.
Je veux voir Blood. Je veux pouvoir me battre contre un enfoiré pour une boite de haricots.
Yukardaki orospu çocuklarıyla bir kutu konserve uğruna dövüşmeyi bile buraya tercih ederim.
Je m'occuperai de Blood et de toi.
Ben sana ve Blood'a bakarım.
Blood?
Blood?
Peter Blood.
- Peter Blood.
Blood?
- Blood mu?