Translate.vc / французский → турецкий / Boon
Boon перевод на турецкий
150 параллельный перевод
D. Boon A TUÉ UN OURS Contre cet arbre en 1760
D. BOON 1760 YILINDA BU AĞAÇTA BİR AYI ÖLDÜRDÜ.
Boon!
Boon!
Hé, Boon!
Boon! Hey, Boon!
Il arrive, Boon!
Geliyor Boon!
Quant à mon ami Boon Hogganbeck, il avait trouvé l'âme sœur, l'amour virginal de son cœur fruste et innocent.
Arkadaşım Boon Hogganbeck ruh ikizini, kaba ve masum kalbinin eşini buldu.
Salut, Boon!
Selam Boon!
Qu'est-ce que tu fais, Boon?
Ne yapıyorsun Boon?
- Ta voiture, Boon?
- Senin araban mı, Boon?
Boon, je veux que l'automobile soit mise sous clé au garage.
Boon, otomobili ahıra kapatmanı istiyorum.
Ne sois pas malpoli avec Callie et n'écoute pas Boon.
Callie'ye kaba davranma ve Boon'un da peşinden gitme.
Boon l'a entendue.
Boon da duydu.
- À la prochaine, Boon.
- Görüşürüz Boon.
Boon savait une chose que j'ignorais :
Boon benim bilmediğim bir şey biliyordu :
Va aider M. Boon.
Hadi, Bay Boon'a yardım et.
Mais c'est Boon Hogganbeck, avec un enfant aux yeux bleus.
Boon Hogganbeck'le mavi gözlü küçük bir çocuk. Gelsene Boon.
Je ne sais pas, Boon.
Bilmiyorum Boon.
- Bonjour, Boon.
- Merhaba Boon.
Boon, je ne vais pas me jeter...
Boon, seninle yine...
Quoi, par exemple?
Ne gibi Boon?
Boon...
Boon...
Bonsoir, Boon.
Merhaba Boon.
- Bonsoir, Boon.
- İyi akşamlar Boon.
Tu es en virée avec Boon.
Boo'yla bir cümbüştesin.
Tu lui as promis de ne pas boire avec Boon.
Anlıyorum, Boon'la içmeye gitmeyeceğine söz verdin.
Boon, va lui chercher un verre de lait.
Boon, aşağıdan bir bardak soğuk süt getirir misin?
- Je démissionne, Boon.
- Bırakıyorum Boon.
- Boon Hogganbeck!
- Boon Hogganbeck!
- Boon Hogganbeck.
- Boon Hogganbeck.
Boon! - Chut!
Selam Boon.
Une minute, Boon.
Bir dakika Boon.
Allons parier sur le cheval de Boon.
Boon'un atına bahse girip, zengin...
- Boon, arrête!
- Boon dur!
- Où sont Boon et Corrie?
- Boon ve Corrie nerede?
- Qu'a dit Boon?
- Boon ne dedi?
Boon l'a frappée?
Boon ona vurdu mu?
Boon et Lucius...
Boon ve Lucius...
Gagne pour que moi, toi et Boon puissions rentrer.
Kazan ki, sen, ben ve Boon eve geri dönelim.
- OK, Boon...
- Tamam Boon...
Une amie de Boon.
Boon'un arkadaşı.
Etes-vous pour la violence? Non!
Şiddeti onaylar mısınız Bayan Boon?
- Katy, où est Boon?
- Katy, Boon'u gördün mü?
Je m'attends à une expérience profondément mystique.
Boon, bunun kesinlikle dinsel bir deneyim olacağını sanıyorum.
Boon, viens voir ça.
Hey Boon şuna bir bak
Et quand vous étiez bizuts, vous?
Boon, suratın pepperonili pizza gibiydi, değil mi?
Boon, t'étais plein de boutons, pas vrai?
Ve Stork. Herkes onun beyninin hasarlı olduğunu düşünürdü.
Tu as 21 ans.
Aslında 21 yaşındasın, Boon. 6 ay sonra mezun olacaksın.
Comment s'appelle la nana?
Boon, o pilicin adı neydi?
On est les seuls Blancs ici.
Boon, buradaki yegane beyazlar bizleriz.
Fais attention!
Boon! Lütfen dikkatli ol.
Vous êtes d'un érotisme!
Bayan Boon, bugün ne kadar seksi görünüyorsunuz.
- Non.
- Hayır Boon.