Translate.vc / французский → турецкий / Boots
Boots перевод на турецкий
176 параллельный перевод
Je buvais du thé en lisant un livre que je venais de me procurer.
Bir fincan çay içip o sabah Boots'tan aldığım kitabı okuyordum.
J'échangeai mon livre chez Boots.
Boots'ta kitaplarımı değiştirdim.
Miss Lems, la bibliothécaire dont je t'ai parlé.
Sana sözünü ettiğim, şu Boots'taki kütüphaneci.
Boots!
Boots!
Envoie 10 dollars à cet homme et dis-lui qu'il est enterré ici.
Boots, bu adama 10 dolar yolla ve burada gömülü olduğunu söyle.
- Des boots.
- Çizme yapın.
Carol portait des boots comme ça, le soir... de notre première...
Carol ilk geceki buluşmamızda ayağına bu botlardan giymişti...
Macadam cow-boy : en boots.
Geceyarısı Kovboyu, çizme.
Les gars! Boots Randolf.
Hey, çocuklar, Boots Randolph.
Une médaille en forme de symbole mâle. Une paire de boots italiennes.
1 Gümüş madalyon erkek sembollü... 1 çift italyan ayakkabısı
"Bottes brise-crânes"... "Moto-crottes".
... Skull-Crushing Boots of Glory, Pooper Scooper.
Non, il a Jelly et Jimmy avec lui.
Hayır. Şişko Jelly ve ortağı Jimmy Boots yanında.
Jimmy Boots les a vus.
Jimmy Boots onları gördü.
Et ils n'ont récupéré qu'un seul mot pour l'heure provenant du quartier général des U-boots à Assise.
Ve her saat başı gönderiyorlar...
Les Allemands ont orienté leurs U-boots sur un autre code, et nous ne sommes à nouveau sans rien. C'est pourquoi les Yankees sont ici?
Almanlar denizaltı şifrelerini yeni bir kod kitabıyla değiştirdiler, bizde çıkmaza girdik.
- Et où sont les U-boots?
- denizaltılar nerde?
Un radar a capté trois groupes de U-boots operationels... en Atlantique Nord à l'heure 0 : 00 jeudi... ici, ici et ici.
Denizaltı izleme merkezi 3 denizaltıyı... Kuzey Atlantik'te perşembe 00 da tespit etmiş... burada, burada ve burada görülmüş.
Mercredi minuit? - Donc où sont les U-boots maintenant?
çarşamba gece yarısımı?
Shark est crypté sur une machine à quatre rotors spécialement développés pour les U-boots... ce qui donne 4,000 millions de milliards de positions de départ différentes.
bu kırabildiğimiz kısım. Köpekbalığı denizaltıların için geliştirilen bir ilave diskle donatılmıştır... ve buda 4, 000 milyon milyar farklı başlangıç pozisyonu demektir.
Les U-boots l'emploient pour rapporter leurs position, trajectoire et vitesse.
Kısa sinyal şifre kitabı. Denizaltılar onu pozisyonlarını rota ve hızlarını bildirmek için kullanıyorlar
La flotte des U-boots est dans un silence radio.
- Sonra sessizlik. Denizaltı donanması sessiz.
Autrement dit 12 U-boots séparés de 20 miles... Peut-être deux lignes, peut-être trois.
12 denizaltı 20 mil arayla... belki iki, belki üç sıra halinde.
Comme c'est récupérer par les autres U-boots de la ligne... ils commencent à converger sur le convoi et envoie une signal de contact à leur tour.
iki saatte bir tekrarlanır. yakındaki denizaltılarda... konvoya yaklaşmaya başlar ve temas kurduklarını bildirirler.
C'est notre manière de remonter à Shark, si les U-boots trouve notre convoi.
buradan köpekbalığını yeniden çözeriz, denizaltılar konvoyu bulursa.
Et combien de U-boots se rejoindront? Huit, dix?
kaç denizaltı katılır?
Il y a trois heures, les convois HX 229A... 229 et SC 122... sont entrés dans la zone opérationnelle présumée... des groupes d'U-boots
üç saat önce, konvoy HX 229A... 229 ve SC 122... denizaltılarla çevrili... Tahmin edilen savaş bölgesine girdiler.
Devons-nous espérer que les U-boots trouvent le convoi, ou pas? - Non
denizaltıların konvoyu bulmalarını istiyormusun?
Dix U-boots, quelque part.
10 denizaltı biryerlerde.
Pensez à nos convois remplis de biens américains... certains sont dans des navires américains... exposant au feu des U-boots nos fournitures qui maintiennent Staline dans le théâtre.
Bazıları amerikan gemilerine yüklü... tüm bu amerikan mallarının doğruca denialtılara gittiğini düşün... Stalini iş başında tutmak için.
Enlève tes boots.
Botlarını çıkar.
Vous savez qui a pu voler vos boots?
Botlarınızı kimin çaldığına dair bir fikriniz var mı? Hayır, yok.
Il a bien déclaré le vol des boots... et même fait une histoire, selon la directrice.
Botlar için bir rapor doldurmuş. Ve müdüre de bayağı bir yaygara yapmış.
il ne prend pas sa voiture... il a pensé à voler les boots de Richard.
Alana kadar sürmedi, Richard'ın botlarını kullandı... -... ama saldırı plansızdı?
Gardien à Jefferson High School. J'ai recensé ceux qui, au lycée, avaient pu voler les boots de Richard.
Richard'ın botlarını çalmış olabilecek kişilerin bir listesini çıkarttım.
Tu as trouvé les boots? Pas encore, mais les fibres jaunes du tapis correspondent.
Henüz değil, ama sarı halı iplerinde uyuşma yakalayabiliriz.
- Tu veux dire? Il laisse des traces des boots... qu'il avait volées à l'avance.
Ayak izi bırakacak kadar aptal, ama önceden ayakkabı çalacak kadar zeki mi?
- Les boots?
- Harika.
On n'a pas pu les mesurer... sauf pour le talon d'une santiag, taille 43, fabriquée par Justin Boots.
Hepsi teşhis edildi... Justin Boots markalı, 44 numara bir kovboy botu hariç.
You get that in Boots all right, or not?
Bunu Boots'tan alıyorsun, doğru mu, değil mi?
T'as tes boots anti-chaleur?
Sıcaklık kovucu botlarını giymeyi unutmuyorsun umarım?
- Le Chat Botté, c'est quoi?
- Puss'n'Boots da ne?
Et vous savez que j'ai toujours adoré chanter These Boots Are Made for Walking, avec ma petite chorégraphie.
Neyse, "These Boots Are Made For Walking" i nasıl söylediğimi bilirsiniz, özel dansımla birlikte.
"Boots" avec deux "o" et "ts" à la fin.
"Boots" İngilizcedeki "bot" kelimesinden geliyor, çift "o" ile yazacaksın.
Non, je les aurais planqués dans mes boots.
Hayır, çizmemin içine saklayabilirim.
- Des boots.
- Çizme.
Vous êtes en train de nous dire que le plus grand convoi de marchandises... qui a été envoyé à travers l'Atlantique nord... navigue maintenant à travers la plus grande concentration de U-boots... que les Allemands n'ont jamais pu déployer en Atlantique nord... et vous ne savez pas où diable ces sacrés U-boots sont?
istihbaratımız kesildi. Söylemeye çalıştığın şey Koskoca ticaret gemilerinin... Kuzey Atlantiği geçmek için gönderdiğimiz şimdiye kadarki en büyük konvoyun...
Avant que nos convois arrivent à portée des U-boots.
Bu köpekbalığı?
Deux longs signaux du quartier général des U-boots dans les 12 dernières heures.
Denizaltı karargahından iki uzun sinyal aldık.
Nous savons ce que les U-boots ont envoyé.
bu bizim konvoyumuz.
Vigi boots.
Vigi botları.
T'as niqué mes boots.
- Lütfen...