Brianna перевод на турецкий

Dennis. Brad.

Dennis, Brianna...

Brianna Thomas, enceinte de 18 semaines.

Brianna Thomas, 18 haftalık. İlk gebeliği.

Et Brianna Thomas?

Ya Brianna Thomas?

Et si une autre Brianna Thomas arrive?

- Ya başka bir Brianna Thomas gelirse?

La sorcière Brianna.

Brianna adında bir cadı.

J'ai trouvé notre ancêtre Brianna.

Tamam, Brianna'yı buldum.

Brianna a pu éjecter son épée à des centaines de kilomètres.

Sanırım Brianna kılıcı yüzlerce mil uzağa göndermeyi başardı.

- Écoute, Brianna...

- Bak, Brianna- -

Brianna- - Non.

Brianna mıydı...

Comment va Brianna?

Brianna nasıl?

Brianna, putain. Elle te met tout sur le dos, hein?

Brianna, dostum, senin üzerine mi yıkıyor?

- Comment va Brianna?

- Brianna nasıl şu an da?

Brianna, je laisserai jamais rien de mal lui arriver, tu le sais bien, non?

Brianna... kahretsin, ona bir şey olmasına izin vermeyeceğimi bilmiyor musun?

Autre chose, Brianna m'a rappelé qu'on a des promesses à respecter.

Dinle, Brianna hatırlattı da. Tutmamız gereken kimi sözler var.

Ma nouvelle belle-mère est arrivée avec ses jumelles, Brianna et Gabriella.

Üvey annemle birlikte onun ikiz kızları da gelmişti. Brianna ve Gabriella.

Je vais chercher Gabriella et Brianna à la soirée dansante de Halloween.

Ben Gabrielle ve Brianna'yı Cadılar Bayramı Dansına götürüyor olacağım.

Nous, c'est Brianna et Gabriella.

Ve biz Brianna ve Gabriella.

Et qu'il devait livrer 2 millions en diamants à Brianna Corsini? - Mais vous étiez avec elle dans la matinée? - Non.

İki milyon değerinde tıraşlanmış elması bu saban Brianna Corsini'ye teslim edeceğini biliyor muydun?

Et bien... Alec, Brianna,... vous ne pouviez pas être tombés sur une meilleure femme pour compléter votre famille.

Alec, Brianna, ailenizi tamamlamak için bundan daha mükemmel kadını bulamazdınız.

Brianna vient juste de me montrer un dessin d'elle Alec et Maria.

Brianna az önce yaptığı bir resmi gösterdi... Resimde o, Alec ve Maria vardı.

Madelyn Hibbins, Brianna Withridge, comtesse Margaret Isobel Thoreaux. Vous êtes coupables d'avoir pratiqué l'art démoniaque de la sorcellerie.

Madelyn Hibbins, Brianna Withridge Kontes Margaret Isobel Thoreaux kara büyü yapmaktan suçlu bulundunuz.

Brianna.

Brianna.

Tu lui as dit d'aller voir les flics?

Brianna'ya bunun için karakola gidebileceğini mi söyledin?

Il ne faut pas que Brianna déconne avec cette histoire.

Brianna'yı bu işin içine sokamayız.

C'est le même qui vient me voir pour me raconter n'importe quoi, et maintenant, il va voir Brianna avec ces conneries?

Fotokopi dükkanıma gelip benimle konuşan aynı y.vşak. Ve şimdide Brianna'ya bu saçmalıkla mı geliyor?

En fait, si les flics disent que son fils ne s'est pas suicidé, Brianna va le croire, de toute façon.

Ve gerçek şu ki eğer polisler bunun intihar olmadığını söylerse Brianna bunu her şekilde duyar.

- Briana Barksdale t'a appelé. - Qui?

Brianna Barksdale seni aradı.

Vous êtes Briana?

Şu an Brianna'yla mı görüşüyorum?

Mais Briana me lâche pas la grappe.

Ama Brianna sıkboğaz ediyr. Arayıp duruyor, adamım.

- Qu'elle crève.

- Hayır, siktir et Brianna'yı.

Tu sais, Briana est allée au central, elle a vu un inspecteur.

Biliyorsun, Brianna şehir merkezine gidp bir dedektifle konuştu.

Je savais que tu pourrais pas le faire, et Briana marcherait pas.

Bunu senin yapamayacağını biliyordum. Brianna da bu boku yapmazdı.

S'il parlait, Briana, toi et moi on plongeait.

Diğer tarafa kaydı, adamım. Sena, bana ve lanet olası Brianna'ya ulaştılar.

S'il s'est passé quoi que ce soit, Brianna.

Ne olduysa oldu, Brianna.

Brianna

Brianna

S'il fallait trouver une raison à la boulimie, ce serait le cul de Brianna.

Eğer doymama hastalığım varsa ve tartışırsam, bu Brianna'nın kıçındandır.

Brianna est le fleuron du groupe.

Brianna aslında bu konuda çok iyi.

Brianna!

Hey, Brianna.

C'est ton poids, Brianna.

Kilon, Brianna.

Il y a une fille si grosse, on dirait qu'elle a avalé deux Brianna.

Mesela bir kız var o kadar kilolu ki sanki iki tane Brianna var gibi.

Oh, non. Brianna.

Oh, hayır.

Quelque chose ne va pas.

Brianna. Bişey var.

- Brianna est malade?

Brianna hasta mı?

- Brianna, comment ça va?

Brianna, nasılsın?

Voici Amber, Sierra et Brianna.

Bu Amber, Sierra ve Brianna.

- Brianna garde un œil sur vous?

- Brianna sizinle ilgileniyor mu?

Brianna!

Brianna!

Salut, Brianna.

Hey Brianna.

Brianna, c'est ça?

Sen Brianna sın, değil mi?

Brianna veut que j'aille avec elle voir les flics pour écouter ce que l'inspecteur a à dire sur D'Angelo.

Brianna benim onunla polis merkezine gitmemi istiyor ve..

Brianna, ne frappe pas.

Brianna, vurmuyoruz. Kibarca sor, tamam mı?