Translate.vc / французский → турецкий / Brody
Brody перевод на турецкий
2,008 параллельный перевод
Brody a dû repérer le côté aveugle de la caméra durant l'interrogatoire.
Brody, sorgulamayı izlerken kameranın kör noktasını belirlemiş olmalı.
Non seulement Brody s'est-il arrangé pour entrer dans la pièce... il a orchestré le suicide de Hamid et il a prévenu le Dr Faisel.
Brody sadece kendini o odaya sokturmakla kalmadı, Hamid'in intiharını ayarladı ve Dr. Faisel'i uyardı.
Je ne vois pas Brody donner quoi que ce soit à Hamid, et toi?
Brody'i, Hamid'e o aleti verirken görmüyorum, ya sen?
Le terroriste survivant de l'enceinte en Afghanistan dont on a tiré Brody. On l'a ramassé dans une cabane à Islamabad.
Afganistan'da Brody'nin kurtarıldığı yerleşkeden kaçmayı başaran bir terörist İslamabad'ta bir evde yakalanmış.
Toi et Carrie mènerez l'interrogatoire avec l'aide du sergent Brody.
Bu yüzden onu sen ve Carrie sorgulayacaksınız Çavuş Brody'nin yardımıyla.
Non seulement Brody s'est-il arrangé pour entrer dans la pièce... il a orchestré le suicide d'Hamid et il a prévenu le Dr Faisel.
Brody kendini o odaya sokturmakla kalmadı, Hamid'in intiharını ayarladı ve Dr. Faisel'ı uyardı.
Quelle surprise. Le sergent Brody est sur cette liste.
Çavuş Brody'nin bu listede olması ne büyük sürpriz.
Saul, on va confondre Brody.
Saul, Brody'i yakalayacağız.
Vous êtes très beau, sergent Brody.
Çok şıksınız, Çavuş Brody.
Tom, a toujours dit que Nick Brody était son meilleur ami... et Nick était avec Tom quand il est décédé.
Tom her zaman, Nick Brody'nin en yakın arkadaşı olduğunu söylerdi. Ve Tom ölürken yanında Nick vardı.
Tu t'accrochais à Brody, Jessica, c'est tout.
Jessica, sadece Brody'i bekliyordun, hepsi bu.
T'es plein de merde, Brody.
- Yalancı puştun tekisin, Brody.
Brody est plein de merde.
Brody yalancının teki.
Depuis quand Brody le sauvage est-il devenu un héros de guerre à la con... exhibé par la hiérarchie pour donner à tous les imbéciles de ce pays... un peu de réconfort... et qu'il arrêtent de se demander, "À quoi bon tout ça?"
Vahşi adam Brody, üst rütbeliler tarafından yalaka bir savaş kahramanı olarak ortaya çıkartıldığında bu ülkedeki tüm aptallar bunun iyi bir şey olduğunu düşündü. Ve şunu sormayı bıraktılar :
C'est comme ça qu'on va coincer Brody.
Brody'i bu sayede yakalayacağız.
C'est moi. Brody.
Benim, Brody.
Brody est le suivant.
- Evet.
Vous appelez-vous Nicholas Brody?
- İsminiz Nicholas Brody mi?
Merci, sergent Brody.
Teşekkürler, Çavuş Brody. Bu kadar mı?
Comme le fait qu'Adrien Brody devienne sexy, et comme le fait...
Adrien Brody'nin yakışıklı olması gibi. Ya da...
qu'Adrien Brody devienne sexy.
Adrien Brody'nin yakışıklı olması gibi.
Nous avions tort au sujet de Brody.
Brody hakkında yanıldık.
Je t'en prie, arrête.
Brody... Lütfen, kes şunu.
Brody, je me suis accrochée pendant six ans.
Brody, 6 yıl bekledim.
Et... tu m'as vue me disputer avec Brody plus tôt.
Ve... Ve bugün beni Brody'le konuşurken gördün.
Quand la surveillance sur Brody a été interrompue... je l'ai contacté.
Brody'i gözetleme işi sona erince onunla bağlantı kurdum.
Tu tournes autour de Brody depuis qu'il est devenu une icône de l'armée.
Brody, Savunma Bakanlığı'nın poster oğlanı olduğundan beri onu sorup duruyordun.
Tu sais... tu te demandais à quoi on préparait Brody.
Brody'nin neden tımarlandığını sormuştun.
Amène les Brody à la bibliothèque.
Brodyleri kütüphaneye getir.
C'était une... très belle soirée, sergent Brody.
Bu çok güzel bir buluşmaydı Çavuş Brody.
Tu n'as toujours pas trouvé une seule piste... reliant le sergent Brody à tout ça ou à un complot contre l'Amérique.
Ama hâlâ Çavuş Brody'nin Amerika'ya yapılacak bir komployla ilişkisini kuramadın.
"Avez-vous trompé votre femme, sergent Brody?"
"Sadık bir eş misiniz, Çavuş Brody?"
Toi et Brody à couteaux tirés.
Senle Brody tartışıyordunuz.
Et maintenant il est parti. Je ne sais pas où.
Brody şimdi yok, nereye gitti hiç bilmiyorum.
Envoie-moi la photo du sergent Brody.
Bana Çavuş Brody'nin resmini gönder.
Brody?
Brody mi?
Aileen vient d'identifier Tom Walker, l'autre soldat capturé avec Brody.
Aileen, Tom Walker'ı teşhis etti. Brody ile esir tutulan diğer asker.
Sergent Brody, navré pour l'intrusion.
Çavuş Brody, davetsiz gelişim için özür dilerim.
On commence à peine à remettre nos vies en état.
Hayatımızı yeni yeni rayına oturtuyoruz, Brody.
Hé. C'est moi, Brody.
Benim, Brody.
Qu'est-ce que tu veux, Brody?
Ne istiyorsun, Brody?
Jess, en ce moment, Brody est un marine sans mission.
Jess, Brody şuanda görevi olmayan bir asker.
BRODY CANDIDAT AU CONGRÈS Le sergent Brody est en plein le genre de député qu'il nous faut.
Çavuş Brody kesinlikle ihtiyacımız olan tipte bir parlamenter.
- Sergent Brody.
- Çavuş Brody?
Brody est le suivant?
- Sonraki Brody mi?
Entrez, sergent Brody.
İçeri gelin, Çavuş Brody.
Alors... maintenant, on sait que le sergent Brody n'a jamais trompé sa femme.
Çavuş Brody'nin sadık bir eş olduğunu biliyoruz artık.
Non, tu te trompes, Brody.
Hayır, yanılıyorsun Brody...
Brody!
Brody!
- Sergent Brody?
- Çavuş Brody? - Evet.
- Brody est venu me voir.
Brody beni görmeye geldi.