Translate.vc / французский → турецкий / Browning
Browning перевод на турецкий
337 параллельный перевод
Il brandissait son browning chargé de dix balles.
Tabancasını kaldırdı, içinde 10 kurşun vardı.
Américaine. 22 ans.
"Browning, Marie. Amerikalı, 22 yaşında."
- Vous avez lu du Robert Browning?
- Hiç Robert Browning okudun mu?
Ce sont Ies plus beaux vers de Mme Browning.
Bayan Browning'in en sevdiğim sonatından bu!
Passez-moi Browning-Schlagel McNally à New York.
Kredi bölümüne gidecek. New York'tan Browning, Schlagel ve McNally'i bağla hemen.
La plus grande agence de publicité de New York.
- Numarayı biliyor musun? New York'taki en büyük reklam şirketi. Browning, Schlagel ve McNally.
Browning, Schlagel McNally. Un appel de Memphis?
Browning, Schlagel ve McNally, Memphis'ten uzun mesafeli bir arama.
Vous connaissez Browning-Schlagel? L'agence de publicité.
Browning, Schlagel ve McNally'i duymuş muydun?
Je suis chez Browning-Schlagel depuis 17 ans, à la tête du service pharmacie.
- Bu önemli. Browning, Schlagel ve McNally'de, 17 yıldır uluslararası ilaç hesabını yönetiyorum.
Vous savez combien de temps il faut pour avoir un tel bureau...
Browning, Schlagel ve McNally'de köşe ofise sahip olmak kaç yıl sürüyor...?
Poèmes de Browning, Shelley, Keats.
Brownie, Shelley, Keates Şiirleri!
C'est Jack Browning et Mickey Farmer.
Tanıştırayım ; Jack Browning ve Mickey Farmer.
Ce Browning est très compréhensif!
Şu senin Browning oldukça anlayışlı bir adam herhalde.
Demande à Browning.
Browning'e sorsana o zaman. O kesin biliyordur.
Jack Browning...
Ben vardım ve... Ve Jack Browning vardı ve...
Comment va Browning?
Arkadaşın Browning nasıl?
On a ramassé Browning 5 min après.
George'la ben 5 dakika sonra Browning'i aldık.
Où est Browning?
Browning nerede şu an?
Très joli, vraiment.
Çok güzel, Bay Browning. Gerçekten, çok güzel.
Browning Corporation...
"Browning İnşaat"
Tu crois à la salade de ce Browning?
Sence Browning bize doğruyu mu söylüyordu?
Vous nous avez téléphoné... après avoir vu Browning... Alors, parlez.
Sanırım, bizi aramadan önce Browning'le konuştuysan bazı cevaplar almış olabilirsin.
Il dit que vous l'avez.
Browning dedi ki para sendeymiş.
Vous nous refilez le paquet et nous vous débarrassons de Browning.
Sen parayı bize ver biz de Bay Browning'in seni bir daha rahatsız etmeyeceğinden emin olalım.
Browning a essayé de nous avoir.
Charlie, Browning bize yamuk yaptı sanırım.
Voir Jack Browning.
Jack Browning'i ziyaret edeceğiz.
À 18 ans, je l'ai entendu lire du Robert Browning.
18 yaşında onun öğrencisi oldum. Onu Robert Browning okurken dinlemiştim.
Je récite même des sonnets d'Elizabeth Barrett Browning... à la pauvre.
Ezberledim bile. Elizabeth Barrett Browning'in aşk sonatları. Zavallı şey.
Faites-nous signe, Capitaine Browning.
"Ahoy" sinyali gönderin, Kaptan Browning.
Q.G. DU GÉNÉRAL BROWNING. ANGLETERRE
General Browning'in Karargahı İngiltere
Général Browning, je suis polonais, nous passons pour être intelligents.
General Browning, ben... ben Polonyalıyım akıllı sayılırım.
On n'a pu contacter ni le général Browning, ni le 30ème, ni l'Angleterre.
Kolordu veya İngiltere ile kontak kuramadık.
Q.G. DU GÉNÉRAL BROWNING. HOLLANDE
General Browning'in Karargahı Hollanda
Le général Browning arrive tout de suite.
General Browning, birazdan burada olacak, efendim.
- Elizabeth Browning, mon poétesse favorite.
- Elizabeth Browning, en sevdiğim şair.
Nous vivions dans la villa des Browning et ne le savions pas!
Brownings'lerin villasında oturuyorduk ve bunu bilmiyorduk!
Pas simplement pour fuguer mais pour qu'on s'embrasse sous le Pont des Soupirs au coucher du soleil quand les cloches sonnent...
Sadece kaçmak için değil gün batımında çanlar çalarken İç Çekmeler Köprüsünde öpüşebilelim diye Browning'lerin yaptığı gibi.
Vous n'avez jamais vécu dans la villa des Browning, hein?
Browning'lerin villasında hiç oturmadın, değil mi?
Eh bien, je vous passerai mon Browning, le modéle large.
Dert etme. Sana Browning av tüfeklerimden ayarlarım.
J'ai eu le béguin pour Pamela Browning en sixième.
Pekala altıncı sınıftayken Pamela Browning'e aşık olmuştum.
Elizabeth Barrett Browning.
Elizabeth Barrett Browning.
Des mitrailleuses Browning calibre.30.
Browning 30 kalibrelik makineli.
Betty Browning.
Betty Browning'e.
J'ai vu la moitié des merveilles du monde, mais je n'ai jamais vu de plus joli spectacle... que les courbes des seins de Betty Browning.
Dünya harikalarının yarısını gördüm. Ama Betty Browning'in göğüs kıvrımlarından daha güzel bir manzaraya rastlamadım.
Calmez vous Mr.Browning.
Gelin, Bay Browning.
il tenait un browning.
O da sapsarı olurdu silahına sarılırdı.
Attention à Slim.
Bayan Browning, Madam de Bursac.
Il y a un type... Jack Browning.
Jack Browning diye bir adam var.
Mme Browning?
Bayan Browning mi?
Général Browning, et les Allemands?
Ya Almanlar?
- Nom? John Browning.
Ustabaşını gör.