Translate.vc / французский → турецкий / Cao
Cao перевод на турецкий
273 параллельный перевод
- Qu'y a-t-il? Il a mangé l'oie de maître Cao.
Bu velet Cao efendinin kazını çaldı
Mon fils n'a pas mangé votre oie.
Cao Efendi, lütfen! Benim oğlum hırsız olamaz
Mon fils n'a jamais rien volé.
Cao Efendi Benim oğlum başkalarının malını almaz
Les frères Cao sont très cruels.
O 2 kabadayı çok ileri gitti...
Êtes-vous Cao Tian-long?
Cao Tien-sen misin?
On m'appel "Nack Suk Cao" :
Bana Nuck Soo Kow diyorlar.
Bobby était à Cao Ben.
Bobby Cao Ben'deydi.
- C'est quoi, Cao Ben?
- Cao Ben ne?
Beaucoup de femmes, d'enfants, et de vieillards sont morts à Cao Ben.
Bir çok kadın ve çocuk ve yaşlı insan öldü Cao Ben'de.
Doucement, Tante Cao.
Daha yumuşak, Cao Teyze.
Si vous le pouvez, faites venir Tante Cao.
Eğer gücünüz yetiyorsa, Cao teyzeyi buraya getirin.
Tante Cao, on m'a dit que je n'obtiendrais jamais que vous me serviez.
Cao teyze, birisi senin bana hizmet edemeyeceğini söylemişti.
Ils ont enlevé Cao!
Bayan Nine Onlar tarafından yakalandı.
2 moines pervers ont failli capturer Cao.
Bu iki sapık keşiş Bayan Nine'ı kaçırmış.
Je traiterai donc Cao comme ma sœur.
Sadece, bayan Nine'ye kardeşim gibi davranıyorum.
Cao Jiuping
Cao Jiuping.
L'Etat appelle le colonel Bin Le Cao comme témoin à charge. Objection.
İddia makamı Albay Bin Lee Kao'yu tanık olarak çağırıyor.
- Bin Le Cao.
- Adım Bin Lee Kao.
Colonel Cao, auriez-vous tiré dans la tête d'un radio américain pour obliger le Colonel à épargner vos hommes?
Albay Kao, tutsak bir Amerikan telsizcisini, adamlarınızın hayatını kurtaracağınıza inansaydınız acaba tereddüt etmeden vurur muydunuz?
Vous avez entendu les dires du colonel Cao témoignant du barbarisme du colonel Childers.
Albay Childers'in barbarlığına bizzat şahit olan Albay Kao'nun üzücü ifadesini dinlediniz.
Un de ses vieux délégués, Cao le Borgne, vit à Western Lake.
Eski adamlarından biri, Tek-Göz Cao, Western Lake'de yaşıyor.
Sire, tant d'indifférence envers le vieux Cao...
Efendim, eski dostunuz Tek-Göze böyle soğuk mu davranıyorsunuz?
- Cao, au rapport!
- Cao bildiriyor!
Cao!
Tek-Göz!
Cao, qu'en penses-tu?
Cao, ne düşünüyorsun?
- Zhao Er-Hu...
- Cao Er Hu...
Nous devons convaincre Zhao Erhu de coopérer avec nous et la chute de Pang est certaine!
Cao Er Hu'yu kendi tarafımıza çekersek Jiang Su elde ettiği konumu koruyamaz.
- Zhao Er-Hu...
- Cao Er-Hu...
Général Zhao, tu as combattu mais il a pris les honneurs
General Cao, savaşı kazanan sensin ama meyvelerini başkası topladı.
Réfléchis-y
Bu konuyu bir düşün, General Cao.
Général Zhao, prends ton temps pour y réfléchir
General Cao, konuyu hemen değerlendirme. Aceleye gerek yok.
Ton frère Zhao Er-Hu qui a menacé d'abandonner l'armée à Suzhou
Kardeşlerinden Cao Er Hu Su Zhou'dan ayrılmak istediğini söylüyordu, ne oldu o konu?
C'est lui qui commande ton régiment?
Dağ Ordusuna mensup bu kişinin adı, Cao!
Le seigneur Pang a invité le seigneur Zhao à dîner
Duymadınız mı? General Pang General Cao'yu yemeğe davet etti.
Général Zhao, attends!
General Cao, dur!
Monsieur...
General Cao!
Tinh Cao Bang Na Giac.
Tinh Cao Bang Na Ziai.
La juge Ann Cao instruit l'affaire.
Davanın hukuk danışmanı Ann Gao'dur.
Le jour même, les policiers Tong et Sun l'interceptent mais Tong tue accidentellement la fille d'Ann Cao, présente sur les lieux.
Aynı gün, memur Tong ve Kwok onu yine tutukladılar. Bu süreçte, Tong kazayla... Ann'in kızını öldürdü.
Monsieur, Ann Cao devrait-elle être dessaisie de l'affaire?
Bay Lee, sizce Bayan Ann hala davaya bakmalı mı?
Ann Cao a toute ma confiance.
Ann'in kararlılığına ve yeteneğine kesinlikle güveniyorum.
L'appel qu'Ann Cao a reçu à 13 h 15 vient d'une cabine devant le 6 Observatory Rd.
Ann Gao'yu, saat 1 : 15'te 6. Rasathane Yolu'ndaki ankesörlü telefondan aramışlar.
Fai, je suis sur le mobile d'Ann Cao.
Ann'in telefon sinyalini saptadım.
M. Chen? Ann Cao, chargée du procès Cheung.
Efendim, ben Cheung Yat-tung davasındaki hukuk danışmanıyım.
Madame Cao, M. Chen a déposé ce que vous lui aviez demandé sur votre bureau.
Davayla ilgili bütün kanıt ve belgeler ofisinize teslim edildi.
Ann Cao... Ling est avec moi.
Ann, Ling yanımda.
C'est Cao, ma sœur.
O benim kız kardeşim.
ici Dex. Tu me reçois?
Cao, ben Dex.
Au revoir.
Çao.
Nous, Pang Qing-Yun
Bugün, Pang Ching Yun Cao Er Hu Jiang Wu Yang kan üzerine yemin edip kankardeşi oldular!
Ann Cao arrive.
Ann geliyor.