Translate.vc / французский → турецкий / Cartel
Cartel перевод на турецкий
1,475 параллельный перевод
D'un seul coup, il a affaibli les deux côtés, a monté le gouvernement américain et mexicain contre le cartel et a coupé l'approvisionnement dans la région sud-ouest.
Tek bir hamlede iki taraftan da kayıp verdirtti. Amerika ve Meksika hükümetlerini kartele karşı kışkırttı ve güneybatıya metamfetamin akışını kesti.
Si c'est un truc de gang ou de cartel et que Pedro est la victime, donc quelque chose cloche.
Şef, eğer bu çete veya kartel işiyse, Ve Pedro'da kurbansa, o zaman tuhaf bir şeyler var demektir.
Ils évitent les produits du cartel.
Kartel ürünlerinden uzak dururlar.
Tout le cartel avait les yeux humides.
Ağlamayan bir kişi bile kalmamıştı.
La vengeance d'un cartel rival?
Rakip mafyanın intikamı?
Il a un rôle majeur dans le cartel de Tijuana.
Tijuana kartelinin önemli bir oyuncusu.
Il nous mènera à Garza et au cartel.
Finn, Garza ve kartelinin içine girmemiz için anahtar.
Son cousin est n ° 2 du cartel de Tijuana.
Kuzeni, Tijuana kartelinin iki numaralı ismi. Onunla sık sık buluşur musun?
Le cartel va vouloir les amener au Mexique si ce n'est pas déjà fait.
Benim tahminim kartel Meksika'ya kaçak girmeye çalışacaktır.
Un cartel de la drogue mexicain piège quatre marines, en tue un, enlève les deux autres, ou un triangle amoureux finissant en drame?
Meksikalı uyuşturucu karteli dört denizciyi tuzağa düşürdü birini öldürdü diğer ikisini kaçırdı ya da denizciler arasındaki aşk üçgeni cinayete sebep oldu.
Un cartel de la drogue mexicain a enlevé des marines à la frontière.
Meksikalı uyuşturucu karteli sınırı geçmek için denizcileri kaçırmış olabilir.
Pousser l'armée dans une guerre contre un cartel mexicain pour essayer de résoudre vos problèmes au sud de la frontière?
Sınırdaki iş sorunlarını çözmek için orduyu Meksikalı kartellerle savaşa mı sokacaktın?
Dans son... cartel de drogue.
- Uyuşturucu... krallığında.
Appelez l'un de vos clients du cartel de la drogue et demandez à emprunter... un des submersibles qu'ils utilisent pour faire entrer de la cocaïne.
Müvekkilin olan uyuşturucu kartellerinden birisini arayıp kokain kaçırmakta kullandıkları denizaltılardan birisini, ödünç alıp alamayacağını sor.
Il y a un certain cartel prêt à payer très cher pour ce qu'il a dans la tête.
Bana çok iyi bir ücret ödemek isteyen kararlı bir kartel var, kafasının içindeki şey için.
Ils ont pris beaucoup d'héroïne au cartel.
Kartel'den büyük miktarda uyuşturucu almışlar.
Je ne suis pas certain s'il a plus eu peur de vous... ou du cartel mexicain qu'il ne peut pas rembourser.
Bilemiyorum senden mi, yoksa parasını asla ödeyemeyeceği Meksika kartelinden mi daha çok korksun.
Bo est en contact avec le cartel de Miami.
Bo'nun Miami karteliyle bağlantısı vardı.
Le cartel de Reynosa.
- Reynosa uyuşturucu karteli.
Je te l'ai déjà dit. Paloma Reynosa, chef du cartel de drogue Reynosa.
Dedim ya, Reynosa uyuşturucu kartelinden Paloma Reynosa.
Le cartel des Reynosa a des problèmes de distribution en ce moment.
- Reynosa uyuşturucu karteli şu sıralar dağıtım sorunları yaşıyor.
Je pense que c'est le cartel Reynosa.
Reynosa Karteli'ydi galiba.
Un marchand d'armes, Kaminsky, a une grosse affaire avec un cartel.
Kaminsky diye bir silah tüccarı kartellerden biriyle büyük bir anlaşma yapmış.
Chef du cartel Reynosa.
Reynosa Cartel'inin lideri.
Les autres sont des membres supposés du cartel Reynosa.
Diğer cesetlerin Reynosa Kartelinden olduklarından şüpheleniyoruz.
Je crois que la présence d'agents américains peut aider à calmer la violence, parce que... au Mexique, ce cartel n'a peur de rien.
Amerika ajanlarının varlığının buradaki şiddeti biraz azaltacağına inanıyorum, çünkü... bu kartel Meksika'da hiçbirşeyden korkmuyor.
Dean a tué Macy, a tué Bell, et a participé à la fusillade entre les membres du cartel et les hommes de Bell.
Dean Macy'i öldürdü, Bell'i öldürdü, Bell'in adamları ve kartelin adamları arasındaki çatışmada önemli bir rol oynadı.
JOURNAL DE SURVEILLANCE Ce sont des notes sur le cartel de Sinaloa.
Sinaloa Karteli hakkında notlar.
Je leur ai dit que Marv enquêtait en douce sur un cartel.
Marv'ın kayıt dışı olarak bir uyuşturucu karteli hakkında araştırma yaptığını söyledim.
Le produit venait de Mexico et serait lié au cartel Reynosa.
Mal Meksika'dandı ve muhtemelen Reynosa karteliyle bağlantıları vardı.
Elle solidifie le pipeline de son cartel.
Kartelin hattını sağlamlaştırıyor.
- Bien, vous avez eu des choix douteux. Comme se marier à un joueur du plus gros cartel du Mexique.
Bildiğim şey, bazı şüpheli kararlar aldığın,... mesela Meksika uyuşturucu piyasasının en güçlü oyuncusuyla evlenmen gibi.
Il est le bras armé du cartel et le principal distributeur de stupéfiants de la région.
Uyuşturucu çetesinin operasyon sorumlusu olduğu düşünülüyor ve bölgede uyuşturucunun ana dağıtıcısı.
Le cartel Ochoa, vous connaissez?
Ochoa kartelini duydunuz mu?
Votre ami, l'inspecteur Kaleo, avait raison. Le cartel d'Ochoa ne rigole pas.
Dedektif arkadaşın Kaleo dalga geçmiyormuş Ochoa kartelinin hiç şakası yok.
D'après l'agence anti drogues, un des lieutenants du cartel, un type nommé Emilio Ochoa, serait responsable de ces attentats.
Narkotiğe göre cinayetlerin sorumlusu ailenin baş vekillerinden biri olan Emilio Ochoa adında bir herifmiş.
Le chef de la milice, Von Jackson, a refusé de commenter les révélations sur ses liens avec un cartel mexicain de la drogue.
Sınır askerlerinin lideri Van Jackson, Meksika uyuşturucu karteliyle bağlantıları olduğuyla ilgili iddialara yorum yapmayı reddetti.
Le Cartel Européen sait... que je reprendrai leur marché en cassant les prix. Dès que je serai établi en Europe...
Avrupa Karteli ; orada işe başlarsam, ucuza uyuşturucu satıp onların işlerini batıracağımı bilir.
Lui c'est Jimmy Coogan... le patron de ce Cartel.
Bu Jimmy Coogan, Kartel'in patronu.
Apparemment, Big Tabac et Big Fizzy Cola ont formé ce cartel pour commencer à vendre - tiens-toi bien - de l'oxygène fruité et assaisonné.
Büyük bir tütün şirketiyle kola şirketi birleşip meyve aromalı oksijen satacaklarmış.
Des balles qui fondent, ça vaut une fortune à fourguer à un gang ou un cartel de la drogue.
Bir çete veya uyuşturucu karteli gibi doğru bir alıcı sayesinde çözünen mermiler bir servet eder.
Le cartel indonésien arrive d'ici peu.
Endonezya uyuşturucu karteli her an burada olabilr.
Il a essayé de reprendre le commerce d'héroine de Houston Appartenant... Au Cartel des gémeaux.
Houston'daki uyuşturucu ticaretini Gemini kartelinden kendi kontrolü altına almaya çalıştı.
Deux importants membres d'un cartel de la drogue furent tués.
Bu çatışmada bir uyuşturucu kartelinin en üst iki üyesi ölmüş.
Ils soupçonnèrent votre partenaire, Luis María Sánchez Nájera d'avoir des liens avec les membres de ce cartel.
Ortağınız, Luis Maria Sanchez Najera'nın kartelin üyeleriyle bağlantısı olduğundan şüphelenmişler.
Tu appartiens au cartel.
Artık kartele aitsin.
Des nouvelles du cartel?
Bugünlerde kartelle ilgili haber var mı hiç?
Même pour le cartel.
Kartelin standartlarının bile üzerinde.
Toutes les victimes étaient des membres du cartel?
Tüm kurbanların kartel üyesi olduklarını mı düşünüyorsun peki?
- Au mieux, je dirai que le cartel veut finir le boulot.
En iyisi... Kartel derim.
Il est avec le cartel.
Kartelle beraber.