Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Chats

Chats перевод на турецкий

3,403 параллельный перевод
Revenez et récupérez vos putains de chats!
Gel buraya ve [Biiip] kedilerini al!
Les chats d'Angela sont adorables.
Angela'nın kedileri çok tatlı.
Mais on ne peut pas manger les chats.
Ama kedileri yiyemezsin.
On ne peut pas manger les chats, Kevin.
Kedileri yiyemezsin, Kevin.
Si tu pries assez, tu peux devenir un homme à chats.
Eğer yeterince dua edersen, kendini kedi insanına çevirebilirsin.
Je ne sais pas comment ces oiseaux font... voyager des milliers de kilomètres sans se perdre... sans percuter les fenêtres, sans être mangés par des chats.
Bu kuşlar bunu nasıl başarıyor bilmem. Kaybolmadan, pencerelere çarpmadan kedilere yem olmadan binlerce kilometre gidiyorlar.
{ \ pos ( 190,210 ) } Tu feras du bowling avec deux des "Chats de gouttière".
Ayrıca East Meadow Sokak Kedileri'nin iki kurucu üyesiyle bovling oynayacaksın.
On travaille comme des chats en foire, comme le yaourt et l'ail, comme...
Aynı ağıldaki bezelyeler gibiyiz, yoğurt ve sarımsak gibiyiz.
Il y a des chats en sac et des larrons en foire, mais...
Ağıldaki domuzları ve bezelye kabuğunu anladım ama- -
Ils ont gardé les "droits de commercialisation, l'adhésion de fans en ligne et les chats premium."
"Satın alma hakarını, çevrimiçi fan üyeliklerini ve ücretli sohbetleri" ni ellerinde tutmuşlar.
Tels des chats dans une allée?
Sokaktaki kedilerden miyiz?
Le thème de mon bal de promo était "les chats".
Benim balomun takımı "kediler" di.
Je pense qu'on a d'autres chats à fouetter.
Düşünecek daha büyük bir sorunumuz var.
C'est comme l'élevage des chats.
- Deli sürüsüne çobanlık ediyorum gibi.
Juste avant que mon grand père s'en aille il me donnait des noms de chats
Büyükbabamda bu belirtiler başladığında bana kedi adıyla seslenmeye başlamıştı.
Je compte 3 chats.
- Ben üç kedi saydım. Yok, dört.
Allez, tu as toujours été la vice-Janie et maintenant tu dois franchir le cap parce que l'actuelle vice-vice Janie est la propriétaire de cinq chats.
Yapma, Janie'nin vekili hep sendin, şimdi ise biraz hızlanman gerekiyor çünkü şimdiki Janie'nin vekil vekilinin beş ayrı kedisi var.
Tu dois garder mes chats pour quelques heures.
Birkaç saatliğine kedilere bakman gerekiyor.
Lauren va passer à ma maison pour voir comment ça va, et elle peut vite me juger parce qu'elle croit que j'utilise mes chats pour éviter les relations humaines, et tu es tellement génial que tu comprends.
Lauren, beni kontrol etmek için evime uğrayacak ve o kadar şüpheci ki kedileri, insan ilişkilerinden kaçınmak için kullandığımı düşünüyor ve sen o kadar muhteşemsin ki... -... bunu anlıyorsun.
Aurais-tu dit, à tout hasard, à Sonia que c'était une bonne idée de commencer à avoir des chats?
Selam. Hani belki gidip de Sonia'ya kedi almanın güzel bir fikir olduğunu söylemiş olabilir misin?
Je croyais qu'elle m'avait donné tous les chats.
Zaten tüm kedileri verdiğini sanıyordum.
Pourquoi éparpille-t-elle les chats?
Niye etrafına kedi saçıyor?
Même six chats, c'est de la folie.
Altı kedi bile delilik.
Ces chats sont fous.
Bunlar kestanefişeği gibi maşallah.
Quels chats?
Ne kedisi?
Donc, comme tu le vois, Lauren, il n'y a pas de chats ici. Et je vais parfaitement bien.
Gördüğün üzere burada kedi-medi yok ve tamamen iyiyim Lauren.
Tu es entouré de chats, pas vrai?
Kediler tarafından etrafın sarıldı, değil mi?
Elle veut une relation à long terme mais elle est effrayée d'être abandonnée, donc les chats sont sa béquille.
Uzun ve anlamlı bir bağlılık istiyor ama terk edilmekten korkuyor yani kediler, ona destek oluyor.
Pendant que tu disais tout ça, deux chats sont partis dans un coin et j'en suis quasiment certain, ont fait un nouveau chat.
Sen bunu derken odanın köşesine iki kedi gitti ve maalesef bir kedi daha yaptılar.
Je prends soin de Sonia et tu prends soin des chats.
Ben Sonia'yla ilgilenirim... -... sen de kedilerle ilgilen.
Chats!
Kedi!
Chats... Ow.
Kediler!
Ryan a trouvé des foyers pour tous les chats sauf pour un.
Ryan, biri dışında tüm kedilere yuva buldu.
La femme aux chats, Sonia. Le type heureux, Danny. Ryan, Fausta, M. K,
Kedici bayan Sonia, mutlu adam Danny Ryan, Fausta, Bay K Owen ve Yolanda.
Je veux dire, la femme aux chats.
Yani, kedici bayan nedir?
Les chats ne font pas ça!
Hayırsız evlatlar gelmezler!
Demanda l'amie des chats à la femme qui était supposée le surveiller.
... diye sordu kedi sevdalısı kadın, kediye bakması gereken kadına.
Et j'ai mes amis les chats.
Dedikoducu arkadaşlarım var.
Et mes ennemis les chats.
Ve dedikoducu düşmanlarım.
Hey, les chats, tout le monde va bien?
- Selam kızlar, keyifler yerinde mi?
Il y avait des bouteilles devant chez lui pour éloigner les chats.
Kedileri uzak tutmak için ön tarafa su şişeleri koyarmış.
On n'a pas d'autres chats à fouetter que de...
Yakalamamız gereken daha büyük balık- -
- Comme une meute de chats.
Bir çuval kediyi ezmişiz gibi sanki.
Les gros chats ont tendance à attaquer à la gorge.
Büyük kediler genelde boyundan öldürmeye yeltenir.
Je te promènerais bien, mais je préfère les chats.
Seninle ilgilenirdim ama aslında ben kedilerden hoşlanıyorum.
Les Chats Sauvages, nous allons vous encourager, avec la roue du dynamisme!
Yaban kedileri, hep beraber hareketleniyoruz, dogruluk mu cesaret mi ( bir enerji tekerlegi ) tahtasiyla!
Manger de la bouffe pour chats pour s'endormir, et avoir une sorte fascination pour les chats, et se coller des poils de chat à l'arrière du cou de temps en temps.
Bazen boynunun arkasına kedi tüylerini yapıştırman garip olur muydu? Bu bilgiyi yeni öğrendim. Kötü bir şey mi sanki?
C'est l'herbe-à-chats.
Kedinanesinden.
Vous avez des chats?
- Kediniz mi var?
- Chats!
- Kedi!
Où sont les chats?
Kediler nerede?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]