Christian перевод на турецкий

Je sais pas si je peux faire ça, Christian.

Bunu başarabileceğimi sanmıyorum Christian.

- Hé, Christian, tu viens pour voir?

- Christian, gelip bakmak istiyor musun?

Christian n'a jamais fait ça pour toi, n'est-ce pas, s'habiller comme une gonzesse pour t'exciter?

Christian senin için asla böyle bir şey yapıp seni heyecanlandırmak için kadın gibi giyinmedi, değil mi?

Ou si tu préfères, le loyer.

Ya da Christian'la senin "kira" demeyi tercih ettiğiniz şey.

Les mimes sont à nouveau en vogue, Christian.

Pandomimciler tekrar çok büyük sükse yapmaya başladılar Christian.

Je suis docteur Christian Troy.

Adım Doktor Christian Troy ;

Pourquoi ne vas-tu pas avec Christian voir Matt faire le mime, et je lui parlerai.

Şöyle yapalım : Siz, Christian'la Matt'in pandomim gösterisini izlemeye gidin. Annie'yle de ben konuşayım.

- Christian.

- Christian.

J'ai plus rien à perdre, Christian.

Kaybedecek hiçbir şeyim kalmadı, Christian.

- Il parle parfaitement anglais.

Çok iyi Türkçe konuşabiliyor, Christian.

Bon sang, Christian.

Tanrım. Christina, o iyi.

Je disais à Christian que le collagène a été absorbé.

Ben de Christian'a verdiği kolajenin emildiğini söylüyordum.

Tu peux tomber encore plus bas?

Daha ne kadar dibe gidebilirsin, Christian?

Voici le Dr Christian Troy.

Bu Dr. Christian Troy.

Je ne reviendrai pas, Christian.

Geri dönmeyeceğim, Christian.

On est déjà passés par là.

Bu yoldan daha önce de geçtik Christian.

Christian, nous devons le signaler aux autorités.

Christian, bu olayı yetkililere bildirmek zorundayız.

Je te connais mieux que tu te connais toi-même.

Seni senden daha iyi tanıyorum Christian.

Je suis Christian Troy, je viens voir mon fils, heu,

Ben Christian Troy. Oğlum Matt McNamara'yla görüşmek için geldim.

Si je porte plainte, et que Denny l'apprend, la prochaine fois il n'y aura pas que des coups, Christian.

Suçlamada bulunursam ve Denny bunu öğrenirse bir dahaki sefere dövmekle kalmaz, Christian.

C'est Christian qui me l'a donnée.

Christian aldı.

Christian.

Christian.

Christian?

Christian?

Christian. - Oui?

Christian...

Je parlais avec Christian aujourd'hui et il m'a parlé de fellation.

Bugün Christian'la konuşurken oral seks diye bir şeyden bahsetti.

Tu ne l'as pas aidée, Christian.

Sen ona yardım etmedin, Christian.

et que c'est la raison pour laquelle je reviens toujours vers toi, Christian.

Hep sana dönmemin sebebi de bu, Christian.

Qu'est-ce que tu fais avec moi?

Neden benimle birliktesin, Christian?

Ça, c'est pour Christian...

Hayır, bu Christian için.

Un journaliste du Christian Science Monitor veut faire un article sur toi.

Hey, Hıristiyan Bilim Dergisinden bir muhabir arıyor. Senin hakkında yazmak istiyor.

C'était le type du Christian Science Monitor.

Arayan Hıristiyan Bilim Dergisindeki adamdı.

- Hans Christian Andersen.

- Hans Christian Andersen.

Christian Ortega, connu sous le nom de Combo, a été abattu par un inconnu, le mois dernier.

Christian Ortega, lakabı Combo. Bilinmeyen biri tarafından geçen ay vuruldu.

Un peu comme Cyrano de Bergerac, murmurant des mots d'amour à Christian pour séduire Roxane.

Cyrano de Bergerac gibi. Roxanne'e kur yapmak için Christian'ın kulağına doğru kelimeleri fısıldıyordu.

{ \ pos ( 192,210 ) } Tu sais quoi Christian?

Biliyor musun Christian? Sen pisliğin tekisin.

Mon nom est Christian.

- İsmim Christian.

Christian.

- Christian.

Tu dois le faire rester, Christian.

Onu kalmaya ikna etmelisin Christian.

Christian, Tu devrais avoir un peu plus de compassion pour toutes ces personnes.

Christian, sen ve senin gibiler "ben" merkezli olmayı biraz bırakmalısınız.

Christian, hum, T'en as rien à foutre de moi, chéri.

Christian ben umrunda bile değilim, tatlım.

Christian?

- Christian?

Vous êtes les locataires parfaits que tout propriétaire rêve d'avoir, chrétiens, mais pas baptistes et... voyons ça, relation sexuelle uniquement pour procréer.

Siz ikiniz ev sahiplerinin hayallerindeki kiracılarsınız. Harika kredi, Christian, ama Baptist olmayan. Ve bakalım, başvurunuza göre, sadece üremek için seks yapıyorsunuz.

C'est juste ton ancien coloc de l'école catholique texane.

O senin Texas Christian'dan oda arkadaşın sadece.

Christian!

Christian!

Il a dit qu'il s'appelait Christian.

Adının Christian olduğunu söyledi.

Les docteurs Sean McNamara et Christian Troy ont surfé sur cette vague financièrement profitable.

Sean McNamara ve Christian Troy adlı doktorlar bu finansal güç dalgalanmasıyla hüküm sürmeye başladılar.

Sean et Christian n'étaient plus à l'abri.

Sean ve Christian ekonomik darboğaza girmeye alışık değillerdi.

Libéré de la menace de mort qui pesait sur lui, Christian a célébré la nouvelle sur Rodeo Drive, en dépensant son argent pour son plaisir personnel.

Ölümden dönen Christian bunu, kendi ekonomik teşvik paketiyle birlikte lüks mağazalarla dolu caddeleri arşınlayarak kutluyordu.

Sean et Christian n'étaient pas les seuls à se débattre.

Sıkıntılarla boğuşanlar sadece Christian ve Sean değildi.

Au revoir, Christian.

Elveda Christian.

Christian, il faut qu'on parle.

Christian, seninle hemen konuşmalıyız.