Translate.vc / французский → турецкий / Cleary
Cleary перевод на турецкий
229 параллельный перевод
Le frère Cleary, pécheur de longue date, qu'il soit debout ou couché, va officier.
14 yıldır oturup kalkıp günah işleyen Cleary kardeş artık ıstırabını dindirecek. - Şükürler olsun!
Jim Cleary sur la une.
- Evet? - Jim Cleary birinci hatta.
Tu entends, Cleary?
Duydun mu, Cleary?
Pour l'article de Willebrandt, on oublie Wharton, et on prend le papier de Cleary.
Frank. Willebrandt haberinden Wharton ile ilgili kısmı çıkartın. Onun yerine Cleary'nin haberini koyun.
Appelez Cleary sur la 6.
6 numara Cleary'yi kontrol edin.
Cleary, installez un détecteur de secours dans l'unité.
Cleary, yeni bir yedek algılayıcı takın.
- Veuillez m'excuser, Mme Cleary.
- Özür dilerim.
Je m'appelle MacCleary.
İsmim Mac Cleary.
Ian est tombé en allant chercher le Dr Cleary à la fin du dernier livre et il s'est cassé les côtes et n'a pas pu le prévenir, alors Misery n'a pas pu être sauvée par une transfusion expérimentale.
Son kitabın bitiminde lan doktor Cleary " e gitmiş ama atı düşmüştü. Lan omzunu ve kaburga kemiklerini kırdı ve doktora hiç ulaşamadı. Bu yüzden onu kurtaran şey kesinlikle kan nakli olamaz.
Et que le Dr Cleary comprend que Misery est la fille qu'elle avait perdue grâce à ce point commun, ça m'a bouleversée.
Ve doktor Cleary, Misery "nin Evelyn Hide" nin uzun süreden beri kayıp kızı olabileceğini tahmin ediyor çünkü arı sokması sonucu görülen koma nadir bir şey kalbim yerinden çıkacak gibi!
- Monsieur Cleary.
- Bay Cleary.
- Quel connard, ce Cleary!
- Geri zekalı Cleary!
- Viens! - Je vous aurai, Cleary!
Bunu ödeyeceksin Cleary!
Cleary t'a accusé de tricher en français.
Cleary, Fransızcıda kopya çekmekle suçladı.
Cleary est une enflure, et toi aussi, le bigleux!
Cleary hasta beyinli, sen de öyle, dört gözlü!
- D'après Cleary, il a triché.
- Cleary kopya çektiğini söylüyor.
Vous prendrez un sandwich, Père Cleary?
Sandviç alır mısınız Peder Cleary?
le Vaughan, le Cleary...
Vaughan'ın yerine, Cleary'nin yerine...
Sa famille bosse dans les meubles à Cleary.
Ailesi Clarion, Vermont'ta yaşıyorlar! Mobilya işindeler.
Padre Cleary disait toujours... aucun garçon n'est si mauvais qu'il n'ait pas de bon côté.
Peder Cleary, "hiçbir çocuk, içinde iyilik bulunamayacak kadar kötü değildir" derdi.
- Nous cherchons Kenneth Cleary.
- Merhaba, Kenneth Cleary'i arıyoruz.
La femme de Cleary portait la bague d'Harper Anderson, on peut peut-être le coincer pour recel, mais sans la corroboration de Harper, c'est même pas gagné.
Tamam, bak... Cleary'nin karısı, Anderson'ın yüzüğünü takıyor. Şu anda onu çalıntı mal bulundurmaktan tutuklayabiliriz.
La femme de Cleary n'était d'aucune aide.
Cleary'nin karısının faydası olmadı.
- Et ils connaissent pas Kenneth Cleary.
Kenneth Cleary'yi de tanımıyorlar.
Cleary a la bague de Harper Anderson.
Cleary'de Harper Anderson'ın yüzüğü var.
Sans antécédents et avec un bon avocat, il va gagner contre l'accusation de recel.
Sabıkası yok ve Cleary'ye çalıntı mal aldığını kabul etmesini söyleyecek iyi bir avukatı var.
Stabler fait des recherches sur Cleary et Munch se débat avec son avocat, mais ils n'en ont encore rien tiré.
Stabler, Cleary hakkında ne bulursa çıkartıyor. Munch da onun avukatını zorluyor. Ama daha bir şey söyletemedi.
Dans quelques heures on relâche Cleary.
Birkaç saat sonra Cleary'yi bırakacağız.
Pas si vite, un an est passé depuis l'affaire Cleary.
- Dur bakalım. Cleary buraya şüpheli olarak geleli bir yıl oldu.
C'est lui. Kenneth Cleary.
Bu o, Kenneth Cleary.
Si on arrête Cleary maintenant, il ressortira aussitôt.
Yine yetersiz delil olursa, Cleary çıkar gider.
A Gramercy Park, au domicile de M. Et Mme Cleary.
Gramercy Parkı'ndaki Bay ve Bayan Kenneth Cleary'nin evi.
Cleary viole Lori, et quelqu'un appelle chez lui?
Cleary, Lori Thatcher'a tecavüz ederken aşağıdaki biri onun evini arıyor.
Si Cleary vous voit avec Stabler, c'est fichu d'avance.
Cleary seni ve Stabler'ı tekrar görürse, işimiz başlamadan biter.
Mme Cleary?
- Bayan Cleary? - Evet.
- On vérifie les relevés de Cleary?
- Cleary'nin telefon kayıtlarını kontrol ettiniz mi?
- Mme Cleary a un alibi pour son mari?
Bayan Cleary kocasına tanıklık ediyor mu?
Mme Cleary a prévenu la compagnie après chaque appel.
Rahatsız edici her aramadan sonra, Bayan Cleary telefon şirketini aramış.
Le 1er appel provenait du domicile d'une victime de Cleary.
İlkini Cleary'nin kurbanlarından biri açmış ;
Vous ne pouvez pas espionner Cleary.
Harper, Cleary'yi gizlice izleyemezsin.
- Elle espionne Cleary.
Cleary'yi izliyor.
Cleary ignore qu'elle le suit.
Cleary, onun orada olduğunu bilmiyor.
Mme Cleary se sent menacée.
Bayan Cleary, tehdit edildiğini hissediyor.
Vous et Elliott, faites savoir aux Cleary qu'on est sur eux.
Sen ve Elliott, Cleary'lere gidin. Durumu bildiğimizi anlasınlar.
- Vous couchez avec un violeur.
- Bir tecavüzcüyle yatıyorsun. - Bayan Cleary...
Elle pourrait identifier sa voix, mais Cleary ne viendra pas.
Sesten teşhis edebilir ama Cleary buraya kendi ayağıyla gelmez.
Harper peut témoigner que Cleary sortait de l'immeuble.
Harper, Cleary'yi Lori Thatcher'ın apartmanından çıkarken gördü.
- En fait...
- Cleary...
Voici notre fondateur, le père Cleary.
Bu kurucumuz, Peder Cleary.
Il y a jamais rien avec Kenneth Cleary.
- Kenneth Cleary olunca, hiç çıkmaz.
- Il pourrait identifier Cleary.
- Belki köpek Cleary'yi teşhis eder. Cleary olduğunu bilmiyoruz.