Translate.vc / французский → турецкий / Communications
Communications перевод на турецкий
1,588 параллельный перевод
Il y a beaucoup de communications privilégiées dans l'état de Californie.
Ama Kaliforniya eyaletinde bir sürü alanda gizli iletişimler vardır.
Ce sont des communications protégées, et un prêtre qui parle à son évêque est une communication protégée.
Bunlar korunan iletişimlerdir. Bu yüzden bir papazın piskoposuyla konuşması da korunan bir iletişimdir.
Est-ce ça qui interfère avec les communications radio?
Telsiz bağlantısına karışanlar bunlar mı?
Des images télescopique, des communications satellites.
Teleskopik görüntüler, uydu haberleşmeleri.
Après cette fouille, on a vérifié ses communications, et il apparaît que Steven a reçu quatre appels de ta part, Kendall.
"Senin" tarafından Kendall.
... ça fait deux jours que le ciel est devenu violet, on est dans le brouillard nos moyens de communications sont tous en panne et je peux pas les faire remarcher et au cas où tu aurais oublié, Colleen est dans un état critique...
... gökyüzünün mora çaldığı 2 günden beri görüşümüz sıfırlandı, bilgisayarlar göçtü ve tamir de edemiyorum. Bu şartlar altında da unut. Colleen'in durumu kritik ve...
D'abord, ils rétablissent l'électricité, puis les communications et après les transports.
Önce, iktidarı yeniden kurarlar, Sonra iletişimi geri getirirler, sonra ulaşımı.
On dirait bien. Le registre a enregistré les communications avec ses associés. Nous devons rapporter tout ça au labo pour analyses.
Bu tarafa bakın.İletişim kayıtları adamlarıyla irtibat halinde olduğunu gösteriyor. ama kesinlikle mikromakine virüsü kullanarak bir terör saldırısı planladıkları açık.
Le registre des communications l'aurait indiqué.
İletişim kayıtlarından doğrulamaya çalışıyoruz.
Hein? Les communications sont coupées.
İletişimi kaybettim?
Les communications sont coupées.
İletişim koptu.
La Sécurité Intérieure rapporte une augmentation du nombre de communications.
İç Güvenlik'tekiler bir görüşme yakaladıklarını söyledi.
Interceptez les communications et transmettez-les à Ruth.
O telefona müdahale edin ve bütün konuşmaları Ruth'a aktarın.
Ca va. "Six Sigma" apprécie les communications directes et honnêtes entre collègues, donc...
Six Sigma, çalışanlar arasında dolaysız ve dürüst iletişime önem verir.
On pourra rétablir l'électricité et les communications.
- Yani elektriği ve komünikasyonu geri getirebileceğiz.
On doit établir des communications manuelles et établir un plan pour défendre le Temple pendant que Tyrol cherche.
Telsiz bağlantısı kurmalıyız. Tyrol araştırırken, tapınağı savunmak için plan yapmalıyız.
On a coupé les communications de leurs troupes et on a mis nos troupes en place.
Gezegendekilerle iletişimlerini kestik ve kendi birliklerimizi indirdik.
Bon, il veut qu'on mette en place des postes avancés d'observation reliés au camp pour les communications.
Pekâlâ, gözlem yerleri hazırlamamızı istiyor. Haberleşme için merkeze kablo ile bağlı olacaklar.
" Savez-vous qu'une famille a dû choisir entre ses commissions et ses communications?
" Bir ailenin, yiyecek ve iletişim arasında seçim yapmakta zorlandığını biliyor musunuz?
L'Oracle a repris ses communications avec nous, nous apprenant beaucoup de nouvelles choses.
Kahin iletişim kurmaya devam etti, bize birçok şey öğretti.
J'apporte à manger et les communications du monde entier.
Yemek ve dış dünyan haberler getirdim.
Je sais que les communications sont mauvaises.
Hayır, tabii ki çekim alanının kötü olduğunu biliyorum.
Il aurait des copies des rapports de vol et des communications de ce fameux jour.
O güne ait uçuş trafik raporlarının ve iletişim kayıtlarının kopyalarının olduğunu söylüyor.
Tu es la pire "directrice de communications" qui soit.
Sen gördüğüm en kötü iletişim direktörüsün.
La Commission Fédérale des Communications a annonce aujourd'hui qu'une enquête allait être menée au sujet du présentateur au langage idiot... Kent Brockman?
Ulusal Haberleşme Kurulu, bugün ağzı bozuk haber spikeri Kent Brockman hakkında soruşturma başlatacağını duyurdu.
- Pas de communications, Jim.
Dış dünyayla iletişim yok, Jim.
Par conséquent Olympus aurait le contrôle de la surveillance planétaire et des communications satellitaires.
"Bu tüm dünyanın gözetimini, uydular ile haberleşmede olduğu gibi..." "... Olympus'un kontrolü altına almayı zorunlu kılacaktır. "
Énergie. Communications. Contrats pour la défense...
Enerji, haberleşme, birkaç savunma işi...
Les communications ne marchent pas.
Muhabere kesik durumda.
Surveillez-les pendant qu'ils rétablissent les communications.
Onlar iletişimi sağlamak için uğraşırlarken arkalarını kolla.
Bon, pouvez-vous me dire si Diana a eu des communications hier soir?
Diana dün gece biriyle temas kurmuş mu?
Officier de communications. Qui n'a pas transmis que ses collègues ont quitté le navire.
Mürettebatın gemiden ayrıldığını bildirmemiş.
Vous dépensez des milliards sur l'avionique, mais ne vérifiez pas les communications?
Elektronik için milyarlarca dolar harca ama telsiz bağlantılarını kontrol etme zahmetine katlanma.
Je suis la coordinatrice des communications et liaisons.
Teşekkür ederim. Buradaki konumunuz nedir?
Michelle Colucci a récemment redessiné les plans de 3 étages d'une entreprise, Techco Communications.
Michelle Colucci, Techco İletişim adlı bir şirketin 3 katını... yeniden düzenlemek için... plan yapmış.
Adleman, quand est-ce qu'on aura ce poste de communications?
Sanırım... - Snake Doctor konuşuyor, cevap verin.
Éteint également, j'accède à ses dernières communications.
- Haas'inki? O da kapalı. Son aramalarına girmeye çalışıyorum.
Non, j'ai engagé tout de suite un avocat pour le divorce. Elle a dit que toutes les communications devraient passer par elle.
Hayır, tüm iletişimimizin ondan geçmesi gerektiğini söyleyen... bir boşanma avukatı tuttum derhal.
Ils ont sûrement saboté les communications satellites.
Sanırım bütün uydu iletişimlerini engelliyorlar.
Le mardi 2 Janvier, en fin d'après-midi, nos registres des communications radio montrent une augmentation du volume de messages codés entre l'ambassade soviétique et Moscou.
Philby'nin ve benim bilgi paylaşmamız standarttır. Evet ona Vishnevsky memosunu gösterdim. Hiç bişey kanıtlamaz.
Vous savez que le réseau est construit de façon à ce qu'il n'y a personne en charge que tout le monde a le contrôle sur leurs propres communications
Biliyorsunuz, ağ inşa edilirken en tepede sorumlu ya da görevli kimse yoktu ve herkes kendi iletişimden kendisi sorumluydu.
Les gens peuvent prendre plus de leur environnement culturel et en faire usage comme ressources pour leurs propres expression pour faire leurs propres recherches, créer leur propre communications même créer leurs propres communautés ils doivent collaborer avec les autres au lieu de se fier à un nombre limité
İnsanlar ait oldukları kültürel çevreden çok daha fazlasını almaya başlayarak, kendi ifadelerini yaratmak, kendi araştırmalarını yapmak, kendi iletişimlerini oluşturmak, başkalarıyla işbirliği yapmaları gerektiğinde kendi topluluklarını kurmak için, bulunmuş bu malzemelerden yararlanabilmektedir.
Tour centrale de communications Frontière d'Europe de l'Est
Merkezi Haberleşme Kulesi-Doğu Avrupa yönünün çiti
La... technologie... vitale... dont... ce pays... a besoin... tout : communications... transports...
Bu ulusun... sahip olduğu... tüm hayati teknoloji bütün haberleşme... ulaşım... internet... bağlantısı elektrik...
Mais si on ne rétablit pas les communications, ce sera inutile.
Dünya ile bağlantı desteğimizi sağlayamazsak, bizim için iyi olmaz.
Vous redirigez chez nous toutes les communications de la chambre 117.
Tüm konuşmalar buradan geçsin. 117 dikkatle dinlensin.
Communications... Comme des téléphones et compagnie?
Telefon falan gibi mi?
Vous pouvez voir le bruit blanc, les P.V. E., les communications avec les morts, tout ça sans...
Bunlara gerek kalmadan, beyaz-ses aktarımları, OES, ölülerle iletişim..
Ils brouillent nos communications.
Çok zayıf.
Tous nos moyens de communications sont morts.
- Bütün iletişim hatları kopmuş.
Ça s'appelle communications.
Haberleşme.