Translate.vc / французский → турецкий / Complétement
Complétement перевод на турецкий
1,013 параллельный перевод
" Et ça me rend complétement fou
# Ve bana aklımı kaybettiriyor
Écoutez, on m'a dit qu'elle était au Bel-Air, complétement soûle, avec un type.
Dinle, biraz önce Bel-Air'de bir adamla birlikte fitil gibi sarhoş olduğunu duydum.
Tout le monde est dans la rue, complétement affolé.
Zaten sokaklar koşuşan, çığlık atan insanlarla dolu.
Tous les habitants de cette île sont complétement fous.
Lütfen, bu adada bildiğim herkes tam ve toptan deli.
Vous, Américains. Pour la plupart, vous avez une réputation complétement différente.
Siz Amerikalılar, çoğunuzun farklı ünleri var.
Je sais tout de vous, et je m'en fiche complétement.
Hepiniz hakında bilgim var ve umrumda bile değil.
- Pas complétement.
- Anlaşıldı mı?
voulez-vous vous déshabiller complétement.
Tamamiyle soyunman gerekiyor.
Et détendez-vous complétement.
Ve tamamiyle rahatla.
Relaxez-vous complétement... relax.
Tamamiyle rahatla... rahatla.
T'arrive-t-il d'être complétement étouffé par quelqu'un?
Biri tarafından... tamamen baskı altına alındığın oldu mu hiç?
Au début d'une relation, tu décides d'être complétement honnête et tout d'un coup, tu ne contrôles plus rien.
Tamamen dürüst davranacağını düşünerek bir ilişkiye başlıyorsun... ve aniden işler çığırından çıkıyor.
Eh bien, mon cancer a disparu... mais mon genou est complétement foutu.
Kanserim geçti. Ama dizim berbat durumda.
Elle s'est complétement embrouillée, pour changer.
Herşeyi birleştirip olayı çorba yapmış, her zamanki gibi.
Ma perception de l'art a complétement changé, mais c'est autre chose que d'exprimer ce qu'on ressent noir sur blanc.
Sanat hakkında yepyeni duygular geliştirdim... ama bazen gerçekten hissettiklerinizi kağıda dökmek zordur.
et complétement par accident, sans mauvaise intention
Seni asaracak biri lazım.
- Je crains fort qu'il ne montre pas complétement le triangle.
Korkarım görünmesine izin veremem. Üçgen istiyorum.
Il a fait le Vietnam et il en est revenu complétement déjanté.
Vietnam'a gitti, hepten tuhaflaşıp geldi.
Ils sont tous complétement cinglés.
Nasıl olsa hepsi zırdeliler kadar kaçık.
Elle est complétement dingue.
Deliye döndü tamamen.
Je t'ai pas dit de l'enlever complétement!
Tamamen çıkar demedim!
Ma narine est complétement bouchée.
Burun deliğim tıkandı.
Je suis complétement ruiné.
Kesinlikle mahvoldum.
- Tu diras : "Ça, ridicule". - Pourquoi? Complétement ridicule.
Bu hayatımda duyduğum en saçma şey.
- Pour me guérir complétement.
- Tamamen iyileşmem için.
Je suis complétement fauché.
Param yok.
Completement?
- Tamamen mi?
Mais t'es completement fou, non?
Sen! Sen delisin!
Je m'en fous completement, de ne jamais te revoir.
Seni bir daha görememek umurumda bile değil.
Newton pensait se retirer completement de la science, dans son cloître à Trinity.
Newton bilimden tamamen uzaklaşarak Trinity Üniversitesi'ndeki kürsüsüne dönmeyi düşündü.
Je m'en tape complétement.
Evet.
Completement.
Tamamen.
- C'est completement pollue.
Kokutuldu.
Completement.
Eğil.
Elle est completement bourrée la.
Dinlemeyin onu, ayakta duramıyor.
Mais vous etes completement fou!
Aklınızı mı kaçırdınız! Mangin, dursana!
Mais il est completement naze ce mec-la.
Yaramaz bir herif, normal değil. - Dinle beni.
Vous etes completement cinglé Mangin!
Siz tam bir kaçıksınız, Mangin.
T'es completement déchaîné ce soir!
- Bu akşam çok neşelisin.
Y sont completement malades.
Onlar söylediler.
- T'es completement con, pourquoi t'as accepté ce cadeau!
- Aptal mısın sen?
T'es devenu completement fou...
- Hayır. Ağzını sıkı tut.
Un traqueur prétentieux avec une commande... de bougies et de capuchons de percussion, dont 99 % étaient completement fichus, orange rouille, comme des carottes.
Laf anlamaz bir müşteri... çoğu bozulmuş bazı buji ve aksamının, tamiri için geldi 99 % u sikikti, havuç gibi, turuncu paslar.
La plupart de ceux qui viennent ici s'en fichent completement.
Buraya gelenlerin çoğu hiç umursamazlar bile.
Il est completement fou.
Tam bir zır deli.
Je suis completement différente maintenant.
Şimdi tamamen farklıyım.
- tu veux dire completement.
- Eksiksiz değil.
Cette femme est completement irrationnelle.
Kadın tamamen mantıksız.
J'ai du mal a croire que tu partirais completement seule.
- Yalnız gittiğine inanmak zor.
Je n'ai pas dit que j'etais completement seule.
- Yalnızdım demedim...
Tu es completement marteau.
Kaçırmışsın!