Translate.vc / французский → турецкий / Connection
Connection перевод на турецкий
316 параллельный перевод
Je vais vers les pires hommes car j'ai peur d'être avec quelqu'un avec qui j'aurais une vraie connection.
Erkeğin en düşük formuna gidiyorum çünkü bağlanabilme şansım olan birinden korkuyorum.
il y a un une connection entre Fantomas et notre... ami le journaliste.
Demek ki Fantomas'ın gazeteci dostumuzla bir bağlantısı var.
- Tu veux voir The French Connection?
- The French Connection *'ı izleyelim mi?
Si vous voulez coincer la French Connection, retrouvez-moi ce soir à 23 h au Bois de Boulogne, près de la Grande Cascade.
Eğer Fransız Bağlantısı'nı bulmak istiyorsan, bu gece 11'de Grande Cascade yakınında Bois de Boulogne'a gel.
Et combien de personnes savent que Douvier est aussi la French Connection?
Sizce kaç kişi Douvier'nin aynı zamanda Fransız Bağlantısı olduğunu biliyor?
Certainsfont des flèches sur les lettres, pour faire une connection.
Bazıları harflerde oklar yaparlar- - burdaki bağlantıda olduğu gibi.
C'était Olivia Kamen avec "Put No Headstone On My Grave", chanson quia rendu célèbre EstherPhillips, au Blues Connection, icià Five Points.
Olivia Kamen söyledi. "Mezarıma mezar taşı koyma." Atlanta'daki Blues Connection'da Esther Phillips'in meşhur ettiği parça.
J'avais encore une connection, ce qui était dingue, parce qu'il y avait de l'herbe nulle part...
O sıralar çok da güvenilir olmayan bir bağlantım vardı.
En tout cas... Ma connection était une hippie, et tous mes copains le savaient.
Santa Cruz'daki hipi bir kızla bağlantı kurdum ve tüm dostlarım bunu biliyordu.
"French Connection".
Ne? Ne? French Connection ( Gene Hackman'lı uyuşturucu-polis filmi ) tarzı bir şey olmalı
Une poursuite à la Popeye Doyle à travers la ville.
Popeye Doyle ( French Connection'da Gene Hackman'ın oynadığı polis ) gibi tüm şehirde onu takip etme falan.
Quand Varner a manqué la connection avec votre vaisseau, il est venu ici.
Varner gemiyle olan randevusunu kaçırınca buraya geldi.
Emeute lors du tournage de "Love Connection".
"Aşk Bağlantısı" kaydındaki kargaşada.
connection interrompue. Pas possible!
Pisliğe battım.
Vous savez ce qu'est la télépathie. Je pensais... Je n'établirais jamais une connexion sans votre assentiment.
I assumed since you knew of our telepathic abilities... l-I never would have dreamed of making a connection without your consent.
Il avait une connection qui pouvait fournir 100 kilos par mois.
Ayda 100 kilo satacak kapasiteye ulaşmıştı.
Correct, Jen est entrée dans ma vie il y pas plus de deux secondes mais je sens déjà cette connection.
Haklısın, Jen hayatıma iki saniye önce girdi ama şimdiden aramızdaki bağı hissedebiliyorum.
Transfert réussi Connection terminée
Yükleme Tamamlandı Bağlantı Kesildi...
Ma "connection".
- O, benim yeni bağlantım.
Que dis-tu, merde? Un réceptionniste d'hôtel doit nous fourguer une "connection"?
Bir oteldeki lanet bir resepsiyoncuya gidip bize bağlantı bulmasını mı isteyeceğiz?
Comme Popeye Doyle poursuivant le train dans French Connection.
Onu Popeye Doyle'un treni kovaladığı gibi takip ettim.
Plus de connection!
Bağlantılar çöktü!
CONNECTION EN COURS
Şu anda Stanton'ın ofisindeyim.
Elle va chanter une chanson.
Hey geri gel çabuk, Rainbow Connection'ı söyleyecek.
Je veux dire, Scorpius a essayé de remonter la trace de la connection pendant l'intrusion, mais je l'ai arrêté.
Yani, Scorpius bir ara veri bağlantısını izlemeye çalıştı, ama ben onu... durdurdum.
Pas de connection.
Bağlantı yok.
J'ai une connection en directe.
Canlı bir bağlantı yakaladım.
Si la connection est assez forte...
Eğer bağlantı yeterince güçlü olursa...
Concentre-toi sur ma voix pour interferer avec la connection neurale qu'il utilise.
Sesime konsatre ol bu, onun kullandığı sinir sistemi konuşmalarını engelleyecek.
Je n'ai jamais ressenti de telle... connection, John.
Hiç bu kadar bağlantılı hissetmemiştim, John.
Une crevasse s'est formée, permettant ainsi la connection du vortex.
Çünkü büyük bir yarık oluşmuştu ve solucan deliğinin bağlantı kurmasını ve daha büyük bir giriş açmasını sağlamıştı.
CONNECTION AU RÉSEAU
AĞ OLUŞTURULUYOR
Que vous le croyez ou non..... quand il existe une forte connection entre deux personnes..... alors c'est le coeur qui écoute.
Ne demek beyine ulaşmıyor? Kalbine sesleniyorum ben! Sen inanmıyor olabilirsin..
- Comment se passe la connection?
- Uydu bağlantısı nasıl gidiyor?
Notre connection est un peu plus profonde que les mots.
Aramızdaki bağ sözlerden daha derin
Qui achetera ma connection ISB?
Kim yüksek hızlı bağlantı sahibi olmak istiyor?
Mais pour que ça dure, je devais refaire le plein, et devenir la "West Coast Connection".
Ama bu işe devam edeceksem [br ] işleri biraz büyütmem gerek Batı Yakası'nda kendime bir [ br] bağlantı bulmalıyım.
Starlight Connection!
Güneş ışığı bağlantısı!
Même si ma connection avec les Partenaires Principaux n'était pas totalement rompue, je ne t'aiderais pas.
Büyük Ortaklarla bağlantım tamamen kopmasaydı, size yardıma hazırdım.
Ooh, il est en train de faire un de ses rêves sur'Love Connection'.
"Love Connection" rüyalarından birisini görüyor.
Oh, je sais. Alors, M. Woolery : qu'avez vous fait depuis l'arrêt de'The Love Connection'?
Bay Woolery, "Love Connection" yayından kaldırıIdığından beri neler yapıyorsunuz?
'Love Connection'ne s'est jamais arrêté, ça ne passe plus à la TV, c'est tout.
"Love Connection" yayından kaldırıImadı. Sadece televizyonda gösterilmiyor.
Le mot "culte" est réservé à French Connection, L'inspecteur Harry, Serpico.
Klasik tanımı French Connection, Dirty Harry, Serpico gibi filmler için kullanılır.
Il a participé à Love Connection avec Chuck Woolery.
Bildiğim kadarıyla, Sevgi Bağlarında Chuck Woolery ile oynadı.
La connection est bonne.
Bağlantı iyi.
- Salut! Ok... qui est là pour notre chronique inter-connection du jour Dana a été invitée pour parler du style de vie des personalités - durant la "croisière Olivia" pour les femmes...
Tamam. İlişkilerdeki bağlantı parçalarını bugün onunla konuşacağız. Dana kadınlar için yapılan Olivia Cruise kampındaki yaşam liderliği panelinde konuşmak için davet edildi.
Et hier soir, apparament sur votre demande, son fils a été mis en connection avec une affaire de disparition.
Dün gece. oğlu, kayıp birinin davasıyla ilgili olarak gözaltına alınmış.
Vous saviez que votre fils n'en n'avait pas pour longtemps, et vous saviez qu'à sa mort, votre dernière connection avec la famille de votre épouse mourrait avec lui.
Oğlunuzun da fazla ömrü kalmamıştı. O öldüğünde, karınızın parasıyla son bağınızı da kaybedecektiniz.
Si c'est vrai, c'est une connection que l'on peut exploiter.
Eğer du doğruysa, yararlanabileceğimiz bir bağlantı.
Et l'exploration de données ne donne aucune connection avec laquelle travailler?
Ve veri taraması hâlâ işe yarar bir bağlantı bulamadı mı?
C'est juste une question de connection.
Mary bu bağlamda en iyi denek olacak.