Translate.vc / французский → турецкий / Creative
Creative перевод на турецкий
433 параллельный перевод
Vous vous souvenez? Chef de Pub á Corwin, Hiller et Greene?
Colryn, Hiller und Green'de Creative Director.
Apparement, il y a un gars à Creative qui fuite des informations...
Anlaşılan Creative bölümündeki adam bilgi sızdırıyormuış.
Pour moi, M. Barkley, vous étés une union créative.
İkinizi yaratıcı bir birliktelik olarak görüyorum.
- J'aimerais être créative.
- Keşke ben de yaratıcı olabilseydim.
Je me suis fait une gueule de bois créative.
Yaratıcı bir akşamdan kalma mahmurluğu ile, kendi kendime çalıştım.
C'est une question de comptabilité créative.
Yaratıcı muhasebecilik sayesinde.
... une vente créative et dynamique, un concept purement américain...
... yaratıcı ve dinamik pazarlamacılık isteyen, anlayış bakımından tamamen Amerikan ve...
L'autre, c'était que tu réfrènes ton talent pour l'irresponsabilité créative.
Diğeri de, yaratıcılığını sorumsuzca harcamamandı.
Elle devrait épouser Michael et cesser de vouloir être si créative!
Michael'la evliliğine bakıp yaratıcı olma tutkusundan vazgeçmeliydi.
C'est une société rationnelle, organisée et créative.
Gerçekçi, planlı ve yaratıcı bir toplum kurdular.
Institut origin - "Cours de vie créative"
ORIGIN ENSTİTÜSÜ "Yaratıcı Yaşam Üzerine Dersler"
Tu veux prendre des cours de vie créative?
Yaratıcı Yaşam üzerine ders almak mı istiyorsun?
Je suis plus aimable et plus créative.
Artık daha kibar ve yaratıcıyım.
- S'il vous plaît, n'y voyez pas le fantasme de l'homme, mais la recherche créative, le délire de l'artiste.
Lütfen bunu bir erkeğin fantazisi olarak görme Therèse,... daha ziyade yaratıcı bir çalışma.
Son grand truc, ça a été de m'envoyer en Europe, pour y rencontrer un beau mec, avoir une aventure, et en cas d'échec, il me faudrait être créative, peindre...
Bana Avrupa'ya gitmemi tavsiye etti. Yakışıklı bir adam bulup aşk yaşamamı söyledi. Bu da olmazsa kendime bir hobi bulmalıymışım, resim gibi...
Hélas, les qualités de malice et d'humour dont vous faites preuve sont noyées dans un bourbier d'erreurs grammaticales, d'orthographe créative et, me semble-t-il, de taches de saucisses.
Fakat ne yazık ki, ödevinizin çağrıştırdığı garip nitelikler... marjinal gramer kullanımı... yaratıcı hecelemeler ve... sanırım, susam lekesinin arkasından pek belli olmuyor.
Y a des cours de cuisine créative à l'lnstitut d'Hôtellerie.
Yaratıcı aşçılık üzerine bir kurs duymuştum.
On pourrait avoir une influence positive et créative sur ces enfants.
Onların üstünde çok pozitif ve yaratıcı etkimiz olacağına eminim.
J'ai eu une percée créative.
Yaratıcı bir girişimde bulundum.
Oui, mais la comptabilité peut être créative.
Evet, muhasebecilik bazen yaratıcılık ister!
Laisse la stratégie créative aux frères Horne.
Hank, yaratıcılığı Horne kardeşlere bırak.
En plus mon abruti de mari pourrait fourrer son nez dans le livre de comptes et débusquer notre arithmétique créative.
Üstelik, benim kafası karışık kocam muhasebe defterini gizlice inceleyebilir. Ve üzerinde oynanmış sayıları farkedebilir.
L'énergie créative vient du nerf á l'arriére du cou.
Yaratıcı enerji, ensedeki sinirlerden gelir.
Durant les trois années d'incarcération de mon client- - une sentence de 12 ans... pour homicide involontaire lors d'un braquage- - durant ses trois années de détention, Michael Bosworth, a participé avec succès à l'atelier... d'écriture créative John Hopkins.
Müvekkilimin üç yıllık hükümlülüğü süresince... Kayıtlara geçmesi için söylüyorum, banka soyarken ölüme sebebiyet verme suçundan dolayı aldığı 12 yıllık cezasının. Michael Bosworth'un hükümlülük süresinin üç yılı içerisinde John Hopkins'in yaratıcı yazarlık eğitimini bitirdi.
De plus, son travail, ses sculptures, ses coiffures, montrent que c'est une personne très créative.
Dehası, işleri, bahçe heykelleri, saç modelleri ve diğerleri çok hayalperest bir karakter olduğunu gösteriyor.
C'est ma façon à moi d'être créative.
Yaratıcılığımın çıkış noktası, sanatsal tutkularımdan biri.
Vous êtes créative.
Yaratıcısın.
C ´ était une action créative, il suffit d ´ avoir l ´ esprit large.
Aslında bu, açık görüşlü biriyseniz, çok yaratıcı bir şeydi.
Cette invention est très créative
Bu icat gerçekten yaratıcı
Je dirais qu'il a une manière plutôt... limité et peu créative de voir la situation.
Duruma bakmada oldukça sınırlı ve yaratıcı olmayan bir tarza sahip olduğunu söylerdim.
En définitive, voici un bel exemple d'écriture créative.
Yaratıcı yazarlıkta hepinizin mükemmel örnekleri var.
M. Tooms a appris à exprimer ses émotions et à canaliser son énergie affective et créative dans des stratagèmes qu'il peut créer en lui-même.
Sizin de buradan anlayacağınız gibi, Bay Tooms,... duygularını açıkça ifade edebilmiş ve kendi içindeki enerjiyi daha yaratıcı ve yapıcı olmaya yönlendirebilmiştir.
L'habilité des doigts si pauvre... qu'elle entrave l'impulsion créative.
Küçük ilkel pençeler. Her yaratıcı dürtüyü yok eder.
Sans pouvoir exprimer la plus petite idée créative.
En ufak yaratıcı dürtülerini ifade edememek.
Après, je deviendrai plus créative.
Ve ondan sonra daha yaratıcı olacağım.
Grâce à notre gestion créative et nos échappatoires, - nous ne payons que 3 $ par an.
Aslında efendim, muhasebe oyunlarımız ve kanunlardaki yasal boşluklar sayesinde senede sadece üç dolar vergi ödüyoruz.
Les clones ont une intelligence créative.
Klonlar düşünür, yaratıcıdır.
Tu es créative, tu es douée, et la chaîne Cuisine est là pour toi.
Sen yetenekli, yaratıcı birisin ve Food Network buraya seni görmek için geldi.
Si on ne me dit rien, je suis obligée d'être créative.
Şey, bilirsin, eğer kimse bana bir şey anlatmazsa, yaratıcı olmak zorunda kalırım.
Grace, je t'ai appellé parce que je pensais que tu étais talentueuse et créative.
Senin yetenekli ve yaratıcı olduğun için aradım.
Je suis talentueuse et créative.
Yetenekli ve yaratıcıyım.
D'un interprétatif à une créative : reste. J'ai besoin de toi.
Yorumcu bir sanatçıdan yaratıcı olana kadar, benimle kal, sana ihtiyacım var.
Maintenant, trouvez une façon créative de célébrer notre nouvelle muse.
Bu makul bir teklif. O zaman gidip yeni ilham perimizi kutlamak için yaratıcı bir yol buluyoruz.
Elle a collé une télé dedans, parce que c'est une créative...
Frenchy içine televizyon koydu. Yaratıcı bir yanı da var yani...
Articulation créative, mon vieux.
- Çok ilginç bir pazarlık.
Articulation créative, vieux.
- Bu hiç de kolay olmayacak.
L'équipe créative a aussi commencé à ajouter au monde de Malcolm un cercle de personnages secondaires excentriques, dont Craig, le collègue de Lois amoureux d'elle, le Commandant Spangler, directeur de l'école de Francis,
Ama eğitim almak için tek şansınız var. - İşe girmelerini söyledim. Para ağaçlarda yetişmiyor.
- Ecriture créative.
- Yaratıcı Yazı.
J'ai été créative avec la recette originale.
Sadece tarife birkaç yaratıcı ürün kattım.
je vais te dire, mec tu ne vas pas m'autoriser une simple pensée créative ici
Şunu söylemeliyim ki, adamım benim burada tek bir yaratıcı düşünce bile üretmeme izin vermiyorsun.
Votre utilisation créative du signe moins.
Eksi işaretini bu kadar yaratıcı bir şekilde kullanmış olman.