Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Cuba

Cuba перевод на турецкий

1,279 параллельный перевод
Des êtres vivants venant de Cuba?
Küba'dan gelmiş insanlar mı?
Je leur ai parlé de Cuba, et ils sont mordus.
- Küba ile ilgili herşeyi onlara öğrettim ve gerçekten de olayı kaptılar.
Mesdames et messieurs, vos restaurants Poêles magiques nous ayant exploités, nous détournons cet avion vers Cuba.
Bayanlar ve baylar sizin Magic Pan restoranınız tarafından sömürüldük bu yüzden uçağı Küba'ya kaçırıyoruz.
On a dégainé quelques fois : à Cuba, en Corée et au Vietnam. - Mais personne n'a osé lâcher la bombe.
Birkaç kez Küba, Kore ve Vietnam için hazırlandık ama kimse bomba atmadı, kimse cesaret edemedi.
Deux Cuba Libre, bière et mescal.
- İki 50'lilik Küba birası, yanına da meskalin.
J'étais magicien à Cuba.
Küba'da sihirbazlık yaptım.
T'es en pleine crise de Cuba.
Domuzlar körfezi.
Il a piloté des missions sur Cuba pendant la crise des missiles.
Füze krizi sırasında Küba'ya uçmuştu.
C'est Cuba.
Efendim. Orası Küba.
Cuba?
Küba öyle mi?
Tu vas adorer Cuba, Marge.
Küba'ya bayılacaksın, Marge.
Vous parlez de Cuba?
Küba hakkında mı konuşuyorsun?
Je crois que vous pouvez vous fier au président de Cuba.
Bay Burns, Küba başkanına güvenebiliriz herhalde yani.
Si c'est un crime de voler un billion à État et de le donner à Cuba, alors, là encore, je suis coupable.
Ve devletin trilyon dolarını çalıp komünist Küba'ya vermekse o zaman da suçluyum.
Dis-moi, Helen, que pense Calvin des événements de Cuba?
Söylesene Helen, Calvin ne düşünüyor şu Küba'daki sorun hakkında?
... sur l'île de Cuba.
Küba adasında.
"Je l'ai incité à se retirer de Berlin.Je l'ai conseillé pour la crise des missiles à Cuba."
Onu Berlin'den çıkması için cesaretlendirdim. Küba krizinde ona tavsiye verdim.
Quand il a ouvert, les meilleurs orchestres de Cuba y venaient.
Küba'nın en iyi orkestraları orada çalardı.
Ibrahim Ferrer Planas, je suis né dans un faubourg de Santiago de Cuba,
Santiago, Küba'da küçük bir kasaba doğdum...
Quand il m'a vu, il s'est mis à jouer... un morceau que j'ai rendu très populaire, à Cuba.
Beni görünce çalmaya başladı... Çaldığı parça benim Küba'da meşhur ettiğim bir şarkıydı.
Les trovadores l'ont amené à Cuba, où il a subi une seconde métamorphose, qui a abouti à la création du laud cubain.
Küba'ya getirmişler. Burada bir değişim daha geçirmiş. Ortaya Küba laud'u çıkmış, yani benim çaldığım alet.
"El Montunero de Cuba."
Kübalı Dağ Adamı.
Cuba, c'est La Mecque.
Ve Küba da bu işin merkezi.
Mon ami Nick Gold, des disques World Circuit, m'a appelé et m'a proposé d'aller avec lui à Cuba enregistrer avec des musiciens cubains campesinos et des musiciens ouest-africains.
Londra'da World Circuit Records'dan arkadaşım Nick Gold... beni arayıp kendisiyle Küba'ya gelmemi istedi. Bazı "campesino" müzisyenler ve Batı Afrikalı müzisyenlerle bir Küba müziği albümü yapmak için.
J'allais danser avec ces types à Cuba.
En son Küba'da bu kadar mutlu olmuştum.
Faire venir sa famille de Cuba.
Mesela Küba'dan ailesini falan.
La junte, Cuba et Castro.
Cunta, Küba ve Castro.
L'embargo contre Cuba.
Küba ile olan ticaret ambargosundan.
Vous serez fouettés, et une fois à Cuba pour se réapprovisionner, si Dieu le veut, on vous fouettera encore.
Kırbaçlanacaksınız. Hayırlısıyla erzak almak için Küba'ya vardığımızda yine kırbaçlanacaksınız,
Que me disais-tu à propos de Cuba?
Geçen gün bana Küba hakkında bir şeyler anlatıyordun?
Les Soviétiques installent des missiles sur Cuba.
Sovyetler Küba'ya orta menzilli balistik silahları yığıyorlar.
Et nous avons déclaré qu'ils n'ont pas installé de missiles sur Cuba.
Sonra biz de ülkemize "Sovyetler Küba'ya silah yerleştirmiyor" diye açıklama yaptık.
Comme vous l'avez appris... un U-2 a pris des photos inquiétantes au-dessus de Cuba.
Herkesin bildiği gibi, U-2 uçaklarımızın pazar sabahı çektikleri fotoğraflarda bazı olumsuz görüntüler var.
Notre analyse indique que l'URSS... a étoffé son arsenal conventionnel sur Cuba... au moyen de missiles balistiques de moyenne portée, ou MRBM.
NPIC'de yaptığımız araştırmaya göre Sovyetler Birliği konvansiyonel silah üretimine devam ediyor ve bunları gemilere yükleyip Küba'ya gönderiyor. Küba'da kısa adı MRBM, yani orta menzilli karadan karaya vurabilen balistik füzeler bulunuyor.
Il est clair que nous ne pouvons tolérer des missiles nucléaires sur Cuba.
Sovyet nükleer silahlarının Küba'da bulunmasına izin veremeyiz.
Le scénario prévoit un blocus de Cuba.
Küba'nın abluka altına alınıp izole edilmesiyle ilgiliydi.
Dieu nous préserve d'une confrontation nucléaire. Mais des missiles lancés depuis Cuba tueraient beaucoup d'Américains.
Ama şimdi kendimizi bir nükleer savaşın eşiğinde buluyoruz ve eğer bu füzeler Küba'dan ateşlenirse bir çok Amerikalı ölecek.
Étant donné vos propres déclarations concernant Cuba... je pense qu'un blocus ou un compromis politique serait perçu... par beaucoup d'amis ou de pays neutres comme une réponse faible.
Ayrıca sizin Küba hakkındaki görüşleriniz doğrultusunda ablukaya alma veya bir kaç diplomatik konuşma trafiği dost ve tarafsız ülkeler tarafından çok cılız kalmış bir hareket olarak algılanacaktır.
"Des armes offensives sur Cuba constitueraient une grande menace... pour la sécurité nationale des E-U."
Küba'ya savaş ekipmanı, askeri mühimmat ve füzelerin yerleştirilmesi, Amerika'nın güvenliği açısından ulusal bir tehdit oluşturacaktır.
Comme l'a dit Khrouchtchev dans sa déclaration du 13 septembre... notre soutien militaire à Cuba est de nature défensive uniquement.
Bay Başkan... Başkanımız Khrushchev'in 13 Eylül tarihinde yaptığı açıklamaya göre oradaki askeri güç sadece savunma için kullanılacaktır.
Il n'y a pas d'armes offensives sur Cuba?
Yani şu anda Küba'da hiç saldırı amaçlı silah olmadığını mı söylüyorsunuz?
Nous allons envahir Cuba.
Küba'yı işgal edeceğiz.
Merde, on n'envahit pas Cuba!
Kahretsin, işgal falan ettiğimiz yok.
On s'en tape de Cuba!
Küba'yı kimsenin umursadığı yok.
De 20 à 30 navires soviétiques font actuellement route vers Cuba.
Şu anda Küba'ya gitmekte olan 20-30 Sovyet gemisi var.
Comme promis, ce gouvernement surveille de très près... les activités militaires soviétiques sur Cuba.
Hükümetimiz, söz verdiğimiz gibi Küba Adası'ndaki Sovyetler'in hareketlerini çok yakından takip etmiştir.
Un : pour cesser cette installation agressive... une quarantaine stricte de tout équipement militaire en route pour Cuba.
Öncelikle bu saldırı gücünün, düşman tarafından arttırılmaması ve Küba'ya gönderilmekte olan tüm saldırı araçları, mühimmat ve füzelerin durmasını sağlamak için Küba Adası abluka altına alınacaktır.
Tout navire, quel que soit son pavillon, qui fait route vers Cuba... sera renvoyé au cas où l'on découvrirait à son bord des armes offensives.
Hangi ülkeden veya hangi limandan olursa olsun, Küba'ya giden ve içerisinde saldırı silahları yükü bulunduran gemiler geri gönderileceklerdir.
Deux : Cuba et ses bases militaires seront surveillées de manière intensive. Si ces préparations se poursuivent... des interventions adéquates auront lieu.
İkinci olarak Küba üzerindeki istihbarat birimlerinin yoğunluğunu arttırdık ve ilerleyen saatlerde Küba'daki hazırlıkların devam ettiği rapor edilirse bunun için de gerekli önlemleri aldık.
À Cuba.
Jamaika ya da Küba'da.
Tu appelles Cuba?
Küba'yı mı arayacaksın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]