Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Dama

Dama перевод на турецкий

309 параллельный перевод
Sors ton jeu d'échecs. Et essaie de te montrer malin.
Sen dama tahtanı çıkar da ne kadar akıllı olduğunu bulmaya uğraş.
Une partie d'échecs?
Bir el dama oynamak için gelmek ister misin?
" jouer aussi bien aux dames.
O'nu dama oyununda yenen kimse olmamış...
- Non, il était descendu.
Birkaç dama öteden manzarayı izliyordu.
- Touche-moi - et tu te relèveras pas.
- Bana elini sürersen bir çakarım, dama uçarsın.
Une partie de dames?
- Dama?
Je jouais aux dames avec M.Potter et je ne me suis pas rendu compte.
Dama oynarken vaktin nasıl geçtiğini anlamamışım.
Ça te dit, une partie de dames?
Yemekten sonra bir dama oynamaya ne dersin?
Signez une déclaration devant douze témoins, criez-la sur les toits personne ne peut y donner suite.
Bu ifadeyi onlarca şahidin önünde onlarca kez imzalayabilir, dama çıkıp bağırabilir, radyodan anons yapabilirsin ama bu konuda yapacak bir şey yok.
Je vous échangerais bien contre une scoute.
İyi bir izci kız bile ikinizin de pabucunu dama atar.
- Une partie de dames avant d'aller au lit?
- Yatmadan önce bir dama oyununa ne dersin?
Vous croyez qu'avec l'argent je pourrai cultiver et me défendre contre les indiens?
Sonra da dama çıkıp evime saldıran yerlilerin üstüne gümüş dolar mı atayım?
- Tiens ça. - Viens mariage!
Sanırım senin papucunu dama atacağım.
Vous avez déjà joué aux dames?
Dama oynadınız mı hiç?
Juste ce qui manquait au vieil Allison : jouer aux dames!
Yaşlı Allison'un da tek ihtiyacı dama oynamaktı.
Je veux dire... je n'ai pas envie de faire une partie de dames!
Yani... Dama oynamak istemiyorum.
Eddie profite de son heure de gloire, vous êtes épuisée, comme un cheval en fin de course.
Eddie için zafer borusu ötmeye başladığında... senin pabucun dama atılacak, yarışı son bitiren at olacaksın.
Je ręve d'un toit ce soir!
Bu gece başımızı bir dama soksaydık iyi olurdu.
Je lave ses chemises et il m'ouvre l'esprit... si la nuit est tiède, nous restons allongés sur le toit... à regarder les Sputniks passer.
Ben gömleklerini yıkadım, o da zihnimi açtı. Ve eğer sıcak bir geceyse, dama çıkıp sputniklerin geçişini izledik.
Tu crois que je m'amuse?
Ne yapıyorum sanıyorsun, dama mı oynuyorum?
Elle devait être en train de réparer son toit.
Kiremitleri tamir için dama çıkmış olmalı.
Le Cheval de feu une superbe créature assassinée par l'automobile! Les lignes ferment Ies unes après les autres.
Demir atlar, harika yaratıklar, ama ne yazık ki otomobiller pabucunu dama attı!
Joey et moi on va jouer aux dames. C'est bien.
- Joey'le dama oynayacağız.
D'être là à jouer aux dames alors qu'iI y a dehors des types
Burada oturmuş dama oynuyoruz. Dışarıda da bir sürü adam asmak için bizi arıyor.
Une partie de dames?
Dama oynayalım mı?
Tu joues drôlement bien aux dames.
Tabii ki dama oynayabilirsin.
C'est ça, joue aux dames, et ne m'écoute pas.
Sen bütün gün dama oyna dur, karinla hiç ilgilenme.
J'ai commencé à jouer aux échecs avec cette jolie petite fille.
Çok şirin kızın biriyle dama oynamaya başladım.
J'y jouais aux dames.
Orada çok dama oynadım.
Vous avez joué?
Dama mı oynadınız?
- Vous jouez au dames?
- Dama oynar mısınız?
Désolé. Nous ne savons ni n'aimons jouer aux échecs.
Pardon, biz dama oynamaya gelmedik buraya
Ils se mettent en formation.
Bir dama düzeni kurdular
Un joueur d'échecs anticipe toujours le prochain coup.
İyi bir dama oyuncusu rakibinin... sonraki hamlesini her zaman bilir
Va jouer aux dames ailleurs.
Dama tahtasını başka bir yere koyun.
Tu fais toujours valser le jeu de dames quand je suis en train de gagner!
- Aman be, hep dama taşlarını düşünürüyorsun tam da ben... - İşte kazanmanın yolu budur!
- Pourquoi?
Dama oynuyoruz.
Elle a fini par me convaincre.
Beni kandırdı ve pabucum dama atıldı.
- Aux dames.
- Dama.
- Je l'espère.
- Dama, umarım.
Mon père travaillait les jurons comme un artiste travaille l'argile.
Babam laf arasına küfür sokmakta herkesin pabucunu dama atacak kadar ustaydı.
Ils jouent aux dames?
Dama falan mı oynuyorlar?
Il a créé des ordinateurs qui jouaient aux dames ou au poker.
Dama ya da poker oynayabilecek şekilde onları dizayn etiyordu.
Il est sur le toit.
Dama çıkmış.
- Billy est sur le toit!
- Billy dama çıktı!
A la fac, je sortais par la fenêtre d'Alec avec mon saxo.
Dernek evinde, borumu alıp, Alec'in camından sürünüp, dama çıkardım.
Je m'arrête au morpion.
Dama oyununu tercih ederim.
C'est comme les dames :
Dama, satranca nazaran daha fazla beğeniliyor.
Une partie de dames?
Dama?
- Tu veux jouer aux dames?
Büyük bir sürpriz yapmış olursun. - Dama oynamak ister misin?
On joue aux dames?
Dama oynamak ister misin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]