Translate.vc / французский → турецкий / Delorean
Delorean перевод на турецкий
137 параллельный перевод
c'est une DeLorean...
Bu bir DeLorean...
- avec la DeLorean?
- Hem de bir DeLorean ile?
Une DeLorean volante?
Uçan bir DeLorean mı?
Une DeLorean volante.
Uçan bir DeLorean mı?
- et ramener la DeLorean dans le futur.
- DeLorean'ı geleceğe getirsin.
Venez avec la DeLorean et faites-moi sortir.
Beni buradan çıkar.
Je ne peux pas prendre la DeLorean de jour mais ne t'en fais pas.
DeLorean'ı alamam. Endişelenme.
On a une DeLorean.
Biz ise DeLorean'ız.
si mes calculs sont exacts tu recevras cette lettre tout de suite après avoir vu la foudre frapper la DeLorean.
"Sevgili Marty, eğer hesaplarım doğruysa " bu mektup, DeLorean'a yıldırım düştükten hemen sonra eline geçecek.
le vous de 1985 était qui s'est fait foudroyer ce qui vous a ramené en 1885!
Ben kitabı aldığımda, 1985'ten gelen sen DeLorean'ın içindeydin ve arabayı yıldırım çarpıp seni 1885'e gönderdi!
si mes calculs sont exacts tu recevras cette lettre tout de suite après que la foudre ait frappé la DeLorean.
"Sevgili Marty, eğer hesaplarım doğruysa " bu mektup, DeLorean'a yıldırım düştükten hemen sonra eline geçecek.
La foudre qui a frappé la DeLorean a causé une surcharge ce qui a embrouillé les circuits temporels et activé le convecteur m'envoyant en l'an 1885.
"DeLorean'a düşen yıldırım zaman devrelerini karıştıran " bir aşırı yüklemeye neden oldu ve manyetik ışık kondansatörünü çalıştırarak " beni 1885'e gönderdi.
J'ai enseveli la DeLorean dans la mine Delgado abandonnée comme indiqué sur la carte ci-jointe.
"DeLorean'ı, ekteki haritada işaretlediğim yere " eski Boot Hill Mezarlığı'nın yanındaki terk edilmiş Delgado Madeni'ne gömdüm.
Vous réparerez les circuits et changerez les pneus de la DeLorean puis je retournerai en 1885 pour vous ramener à la maison.
Sen zaman devrelerini onarıp DeLorean'a yeni tekerlekler takınca 1885'e geri gidip seni eve getireceğim.
Allons trouver la DeLorean et repartons dans le futur.
DeLorean'ı alıp geleceğe geri dönelim.
on ne peut pas faire accélérer la DeLorean à 140 km / h.
Benzin olmadan da DeLorean'ı 140 km hıza çıkaramayız.
C'est ici que nous pousserons la DeLorean avec la locomotive.
DeLorean'ı işte burada lokomotifle iteceğiz.
Donc tant qu'on réussit à faire accélérer la DeLorean à 140 km / h avant d'atteindre le bord du ravin on arrivera instantanément à un moment où le pont aura été construit.
Uçurumun kenarına varmadan DeLorean'ı saatte 140 kilometre hıza ulaştırabilirsek anında, köprünün bitmiş olduğu bir zamana varacağız.
Préparons la DeLorean et sacrons notre camp.
DeLorean'ı hazırlayıp burayı terk edelim.
dimanche on va faire monter la DeLorean sur la voie ferrée ici à la mine d'argent abandonnée.
Pekala. Pazar gecesi, yani yarın gece DeLorean'ı terk edilmiş gümüş madeninin yanındaki raylara yerleştiririz.
On arrive à la DeLorean!
DeLorean'a geliyor.
On pousse la DeLorean jusqu'à 140 km / h!
DeLorean'ı itiyor ve saatte 140 km hıza ulaşıyor!
Vite! Couvre la DeLorean!
Çabuk, DeLorean'ı ört!
d'accord?
DeLorean'ı yükleyip yola çıkmalıyız.
Larry Flynt CBS est-il intéressé par une vidéo du FBI vendant à John DeLorean 50 kilos de cocaïne?
Ben Larry Flynt CBS şöyle bir video kasetle ilgilenir mi? FBI'dan John DeLorean'ı 50 kilo kokain satarken gösteren bir kaset
John DeLorean.
John DeLorean.
DeLorean... c'est la première fois qu'il la touche.
İzleyin. DeLorean... ilk kez dokunuyor.
Quel est le rapport avec l'affaire DeLorean?
Bunun DeLorean davasıyla ne ilgisi var?
Non. J'ai juste celles de DeLorean.
Hayır, ben DeLorean kasetleri dedim.
- John DeLorean.
- John DeLorean.
- Une DeLorean?
- "DeLorean" gibi mi?
Il a misé, il a gagné et s'est payé une DeLorean.
Parayı koydu ve kazandı. Kullanılmış bir DeLorean aldı.
C'est vraiment top. On dirait la DeLorean de Retour vers le futur.
Geleceğe Dönüş'teki araba DeLorean gibi.
Sa Delorean a été retrouvée le jour suivant à Ardmore, à 30 kms.
Delorean'ı * ertesi gün 20 mil uzakta Ardmore'da bulunmuş.
Peut-être que Livermore a tué Danville, et maquillé ça en vol de voiture.
Belki de Danville'i Livermore vurmuştur ve oto hırsızlığı süsü vermek için Delorean'ını almıştır.
Ainsi ce type est sur la touche, mais il a toujours un appartement de fonction, un compte dans un resto cinq étoiles et une Delorean pour se balader?
Yani bu adam tamamen çulsuzdu ama hala şirkete ait dairesi beş yıldızlı bir restoranda hissesi ve etrafta tozutması için bir Delorean'ı mı vardı?
Y compris la Delorean de Danville.
Danville'in Delorean'ı dahil.
Vous lui avez tiré deux balles et pris sa Delorean.
İki kez ateş ettin ve onun Delorean'ı aldın.
- Sans parler de la De Lorean.
Gerçekten güzel DeLorean'dan bahsetmiyorum bile.
Une fois, j'ai construit une machine à remonter le temps dans une Delorean.
DeLorean'dan çıkmak için bir zaman makinesi bile icat ettim.
Si le doc Brown s'arrêtait devant toi, qu'il ouvrait la porte de la DeLorean et disait :
Eğer Doktor Brown, DeLorean ile zınk diye yanında duruverse, kapıları açıp
Il inventa la machine temporelle.
DeLorean'ı yani zaman makinesini icat etti.
Monte dans ma DeLorean. Dans un instant, on sera en 1988.
Seni DeLorean'ıma atıp 88'e vınlayacağım.
A M.Iacocca et son expérience ratée, la DeLorean.
Bay Iacocca ve başarısız deneyine içiyorum :
À M. Iacocca et à son échec désastreux, La DeLorean.
Bay Iacocca ve başarısız deneyine içiyorum :
Tu devrais prendre une Delorean comme dans "Retour vers le Futur".
Bir DeLorean almalısın, "Geleceğe Dönüş" teki gibi.
La DeLorean DMC 1981.
1981 model DeLorean DMC.
Morgan vient de se payer une ancienne DeLorean d'occasion, qui ne dépasse pas les 40 km / h, alors je dois vous laisser.
Morgan... Morgan, doğru düzgün çalışmayan saatte 35km'den fazla yapamayan 81 model bir DeLorean aldı. Gitsem iyi olacak.
Morgan fait immatriculer sa DeLorean.
Morgan plaka işi için Motorlu Taşıtlar Dairesi'ne gitti.
- Vous venez me vendre cette voiture?
- DeLorean'ı satmaya mı geldiniz?
Je suis qui, John DeLorean?
Kimim ben, John Delorean mı?