Diana перевод на турецкий

Diana a une liaison avec Clas Greve.

Diana'nın Clas Greve'le ilişkisi var.

Bonjour, c'est Diana.

Alo, ben Diana.

Il a raconté cette histoire à Diana et elle y a cru.

Bunu Diana'ya söyledi ve o da yuttu.

- Est-ce que Diana est dans le coup?

- Diana da bu işin içinde mi? - Bilmiyorum.

Diana.

Diana.

Je dois te voir. Diana

Buluşmamız lazım.

Tu as aimé quelqu'un?

- Aşıksın demek. Diana'ya mı?

J'ai rendez-vous avec Diana, ce soir.

Bu gece Diana'yla buluşacağım.

Tu viens de me prouver que Diana m'aime.

Çünkü Diana az önce beni sevdiğini kanıtladı.

J'ignore combien de balles Diana a réussi à remplacer.

Diana kaç tane mermiyi değiştirebildi bilmiyorum.

- Diana Ross y vivait.

- Diana Ross burada otururdu.

- Elle est allée à L.A.

- Her neyse, Diana Los Angeles'a döndü.

Ce sera à propos de Diana Ross.

Diana Ross hakkında olur.

Dernier appel pour le vol 2013 en direction de Dallas, Mlle Diana Mayer.

Dallas Uçuş 2013 için son biniş çağrısı, yolcu Diana Mayer.

Grace, est-ce Diana?

- Grace, bu Diana mı?

Oui, c'est Diana.

- Diane olacak.

Voilà ma merveilleuse fille Diana.

Bu güzel kızım Diana.

- Diana.

- Diana.

J'ai eu des visions prophétiques dernièrement, je peux ressentir la nature intransigeante de ma Diana.

Hayır, o zamanlar biraz kahinliğim tuttu ve Diana'nın sert yapısını hissedebiliyordum.

Tu te rappelles de ma fille Diana?

- Kızım Diana'yı hatırlarsın.

Elle l'est devenue quand il commencé à jouer sa chanson et que Diana a passé sa tête en criant.

- Çok güzel. Ama onun şarkısını söylemeye başlayınca Diana başını çıkartıp çığlığı basmıştı.

Tu vois pourquoi ma Diana était destinée au conservatisme.

Diana hep tutuculuğa meyilli olmuştur.

Diana, on dirait un interrogatoire.

- Diana, onu sorgulama.

- Diana!

- Diana!

Diana, ma chérie.

Diana, tatlım.

Diana, tes sœurs te souhaitent la bienvenue.

Diana, kardeşlerinin arasına hoş geldin.

On n'a pas entendu Diana.

- Diana bir şey duymadık.

Des années 60. Diana Ross and the Supremes...

Diana Ross ve Supremes...

Diana-Ross Furlong O'Mara.

Diana Ross Furlong O'Mara.

tu as quoi?

Bir hava tahmini şamandırası olmalı. Diana, neler buldun?

Voyez si nos receleurs habituels se sont rendus en Birmanie.

Pekala, Diana ve Jones, son zamanlarda Burma'ya giden bildiğimiz değerli taş kaçakçılar var mı bir bakın. - Anlaşıldı.

Diana?

Efendim Diana?

Diana dit que la valise diplomatique quitte New York demain sur le vol d'Air Bagan de 11 h.

Diana'nın dediğine göre diplomatik torba yarın sabah 11 : 00'de Air Bagan ile, New York'tan, Burma'ya uçuyormuş.

Non, jusqu'à ce que tu donnes à Diana un suspect de meurtre.

Sen Diana'ya kırmızı bültenle aranan bir cinayet şüphelisini sunana kadar herşey yolundaydı.

C'est pas la bonne empreinte.

Sanırım Diana yanlış parmak izini almış.

- Diana va s'en charger.

- Diana'yı onu takip etmesi için yolla. - Derhal yapıyorum.

Jones et Diana récupèrent les autres membres.

Jones ve Diana, tayfasından geri kalanları topluyorlar.

Je sais. Diana, on a un problème.

Evet biliyorum Diana.

Diana, vous restez avec Neal.

Diana sen Neal'la kal.

Si un autre avait été enlevé...

Bak Diana bu sıradan bir adam kaçırılma olsaydı...

- Jones, on a contacté Peter.

Diana. Jones, Peter'la iletişim kurduk.

Le convoi est déjà sur Lafayette.

Diana, konvoy çoktan Lafayette'ye geldi.

À cause d'un accident sur la 5e avenue, j'arrive... dans 17 minutes, plus 1 minute pour me garer.

Diana'nın arabasını almak zorunda kaldım. 10 dakikaya orada olurdum ama 5. caddede bir kaza var.

C'est l'info qu'a demandé Sara sur Gerhard Wagner.

- Diana... Sara'nın Gerhard Wagner hakkında talep ettiği bilgi.

Jones, Diana, vous serez dans le van.

Jones ve Diana, sizler de minibüste olacaksınız.

Trouve Elizabeth.

Diana, Elizabeth'i bul.

Tu ressembles à Diana Ross lors de son entracte à Central Park.

Central Park'taki konserinin yarısına gelmiş Diana Ross'a benziyorsun.

rassemble notre équipe.

Diana, Harvard ekibini topla.

225 ) }

Diana.

J'ai la voiture de Diana.

Ne kadar var gelmene?

Diana...

Diana.