Translate.vc / французский → турецкий / Dino
Dino перевод на турецкий
466 параллельный перевод
Dino est beau, riche et possède l'un des plus vieux titres d'Europe.
Dino yakışıklı, zengin, ve Avrupa'nın en eski eserlerinden birine sahip.
- Demandons à Dino de vous le rapporter. - Non.
- Dino'dan onu senin için getirmesini rica edeceğim.
Dino!
Dino!
Juste au cas où ce serait de l'instinct... peut-être devrait-on la prévenir avant qu'elle ne rencontre Dino.
Yani, her ihtimale karşı, içgüdüsel olabilir belki de Dino ile tanışmadan önce, arkadaşımızı onun hakkında uyarsak iyi ederiz.
- C'est la demeure du prince Dino Dessi.
- Bir prensin evi, Dino Dessi.
Le Prince Dino discute avec Shadwell des peintures qu'il vient de donner.
Tek bir şey.Prens Dino orada bağışta bulunduğu bazı tablolar için, Mr.Shadwell'le tartışıyor.
Dino, écoutez l'avis d'un très vieil ami.
Dino, eski bir dostunun tavsiyesini tut.
Dino m'a parlé de votre intervention à Venise.
Dino Venedik'te yaptıklarınızı anlattı bana.
- Et Dino est un de mes amis.
- Dino da benim arkadaşım.
Dino aime l'art, et Maria est née dans un musée.
Dino sanata düşkün, Maria ise bir müzede doğmuş.
Oui. On m'a dit que le prince Dino Dessi dîne souvent ici.
Bana Prens Dino Dessi'nin akşam yemeklerini genellikle burada yediği söylendi.
- Buona sera, Dino.
- İyi akşamlar, Dino. Nasılsın?
Dino, vous êtes entre les mains d'une experte.
Dino, bir uzmanın ellerindesin.
Dino, arrêtez de dire que vous aimez tout ce que j'aime.
Dino, benim hoşlandıklarımdan hoşlandığını söylemeyi bırakmalısın.
Dino, apporte-moi mon châle bleu.
Dino, mavi şalımı getir.
Allez, Dino.
Sen çık, Dino.
Dino, tu as fait trop vite.
Dino, çok hızlısın.
Dino, apporte-nous du vin.
Dino, bize biraz şarap getir.
- Dino, je crois...
- Dino, ben... ben sanırım...
Dino, ne dites rien de plus, je vous en prie.
Dino, lütfen daha fazla birşey söyleme.
Oh, Dino.
Oh, Dino.
Dino, si...
Dino...
Et je dois parler à Dino.
Ve Dino'yla konuşmalıyım.
- Salut, Dino.
- Merhaba, Dino.
Vous savez ce que vous voulez, Dino.
Ne istediğini biliyorsun, Dino. Kendine iyi bak.
qu'est-ce qui se passe, dino?
Dino, ne oluyor?
ya des yeux partout dans la jungle, écoutez... tarzan ne s'arrête pas la nuit, si on reste il sera ici au réveil
Belkide ormanda gördüğümüz... Şimdi Dino yu dinleyin. Tarzan, geceleri durmayacak.
je reste ici c'est toi qui voit, dino s'il approche, à 100m je le descend lila, allez on s'écoute de la musique
Seçimin, Dino. Bu, birkaç yüz metre gibi geliyor. Lila, bu müzik kulağa iyi geliyor.Haydi.
il pense à son bateau et on perd du temps dino, tu es le genre à t'occuper plus de ton bateau que de t'enrichir il pense à son bateau et on perd du temps dino, tu es le genre à t'occuper plus de ton bateau que de t'enrichir
Bir geceyi boşa harcadık.Tekneniz söz konusu ise... Bir servet yapıp birçok tekne alabilirsin. Ne diyorsun Dino?
peut-être qu'il a pas besoin de l'argent peut-être qu'il est millionnaire t'es millionnaire, dino?
Belki Dino milyoner olur. Bir milyonermisiniz Dino?
dino, tu veux pas dire quelque chose?
Dino, bir şey demeyecekmisin?
y faudra bien en venir là le plus tôt sera le mieux non, on a les affaires qui attendent, on part dino, qu'est-ce que t'en pense?
Onunla er ya da geç karşılaşacağız. Erken olursa iyi olur. Biz bu konuda öndeyiz.Gidiyoruz.
le temps qu'il faut - tout part en pièce sur ce rafiot dino sait ce qu'il fait et maintenant, qu'est-ce qui se passe?
- Ne kadar alır bilmiyorum - Bu yanıtın hiç bir anlamı yok. Dino ne yapacağını bilir.
dino il a son fusil
Dino! Sakın gitme!
où tu es, o bannion dino
Neredesin, O ´ Bannion? ! Diinoo!
dino, viens me chercher
Dino! Gel öldür!
dino, viens
Dino! ... Hadi.
Ça va, Dino?
Nasılsın Dino?
Donne-le à Dino, c'est son genre!
Onu Dino'ya ver... Tam onun tarzı bir oyuncak.
Dino, petit Dino.
Dino, Dino, küçük Dino...
Pardon, c'était le nom de son parrain.
Affedersiniz. Dino onun büyükbabası ve amcasının adıydı.
Mais Dino est un prénom vulgaire.
Ama Dino kaba bir isim.
Vous êtes Mr Dino, oui?
Siz Bay Dino'sunuz değil mi?
Dino, tu sais que t'es bizarre avec tes questions?
Dino, bu sorularla ne kadar garip davrandığının farkında mısın?
Dino?
Dino?
Maître Dino va enlever son pantalon et vous le laverez et le repasserez.
Bay Dino pantolonunu çıkartacak, sen de onu yıkayıp ütüleyeceksin.
Dino?
Dino mu?
tu en as tué un il m'avait reconnu on a tout, on s'en va ok... dino
Bunlardan ikisini öldürdü. Öldürmemi söyledi. Hadi.
fais voir, dino allez dino
Haydi, bir göz atalım, Dino.
dino, tu vas remonter sur un km il sait exactement où on est eh bien, on y va slade... sois prudent
Dino, Bot biraz daha yükseldi. Nerede olduğumuzu bilmiyor. Gidelim.
arrête de penser à dino, ça sert à rien dino était ton ami tu restes là a rien faire tu veux que je tue o bannion?
Dino yu düşünmeyi bırakmalıyım. Bu iyi değil. Dino senin arkadaşındı.