Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Diras

Diras перевод на турецкий

3,046 параллельный перевод
Rien de ce que tu diras ne changera ça. Trois mots.
Üç kelime.
Si tu viens, tu ne le diras pas à ta mère, ni à ton père, et surtout pas à ta sœur...
Dostum eğer benimle gelmene izin verirsem ne annene ne babana ne de kardeşine bundan bahsetmemelisin. Tamam.
- Tu lui diras.
Lütfen bunu ona söyle.
- Tu ne diras plus ça quand tu les auras goûtés.
Bunu deneyene kadar bunu demeyi bırakmalısın. Peki.
Et qu'est-ce que tu diras si ça va jusqu'au tribunal?
Eğer mahkeme olursa ne diyeceksin?
Reste ici et quand les gens arriveront, tu leur diras qu'elle a tout raté et qu'il n'y aura pas de fête.
Burada bekleyip, gelenler içeri girdiklerinde, onlara işi mahvettiğimi, ve benim yüzümden partinin olmayacağını söyle.
Regarde-le en entier et tu me diras si tu es détruite.
Hepsini izle ve mahvolup olmadığını sonra söyle.
Tu me diras un jour comment c'est arrivé?
- Bir gün bunun nasıl olduğunu anlatacaksın.
Tu me diras ce que t'en penses?
Ne düşündüğünü de söyler misin?
- Non, tu diras rien!
- Hayır, ona hiçbir şey söylemeyeceksin.
Si je t'emmène, tu diras rien? Je t'emmènerai tous les jours, OK?
Seni bırakırım ama bir şey söylemeyeceksin, tamam mı?
- Tu me le diras quand tu voudras.
Hazır olduğunda sen söylersin diye düşünmüştüm.
Assures toi qu'howard croit tout ce que tu lui diras.
Sadece emin olmam gerek Howard'ın istediklerimizi yapacağından.
Si ça marche tu leur diras?
Eğer bu işe yararsa onlara söyleyecek misin?
Pas tant que tu ne me diras pas comment arrêter Peter.
Peter'ı nasıl durduracağımı söylemeden olmaz.
- Oui. Ils vont le passer à la radio et tu diras : " Merde!
Radyoda şarkıyı duyduğunda "Lanet olsun sana trampet!" diyeceksin.
Nous ferons tout ce que tu nous diras.
Söylediğin her şeyi dinleyeceğiz.
Tu m'en diras plus.
Başka neler bildiğini öğrenmek için, tamam?
Il y aura juste un moment où tu diras "S'il te plait, ne t'arrête pas."
Sadece bir kez "Ne olur, ne olur ne olur durma." diyeceksin
Tu ne diras pas le nom de ton frère?
Kardeşinin adından bahsetmeyecek misin?
- Tu diras ça au juge.
- Hakime böyle söylersin.
Tu lui diras quand tu l'auras guérie.
Onu iyileştirdiğinde kendin söylersin. Bana ne yazacağımı söyle.
Tu diras quelque chose si tu le veux.
Pekala, konuşmak isteyen, çıkıp konuşur.
Tu m'en diras tant.
Şey, lanetleneceğim.
Tu m'en diras tant.
Sen söyle.
- Tu me diras s'il faut changer quelque chose.
Hiç bir değişikliğe gitmediğini mi söylüyorsun?
Tout ce que tu diras pourra être retenu contre toi.
Söyleyeceğin her şey mahkemede aleyhine kullanılabilir.
Que diras-tu aux villageois une fois arrivé?
Geri döndüğünde köylülerine ne diyeceksin?
Et tu diras : "Ne touches pas à ma fille.'' " Je vous donnerai l'argent. " Alors fais-le.
Sonra sen de : "Kızıma zarar verme Sana parayı vereceğim." diyeceksin.
Que diras-tu quand tu arriveras à Shivgad?
Shivgad'a gidince ne diyeceksin?
Promets-moi que tu le diras à personne.
- Kimse bizi öğrenmeyecek, söz ver.
Oui, mais à ton retour, tu me diras qui est ce mec.
Tabii. Ama geri döndüğün zaman, Bu herifin kim olduğunu bana anlatacaksın, Tamam mı?
Tu me diras comment ça se passe avec les tests.
Bundan dolayı sen bana testi nasıl yaptığını söyleyeceksin.
Promets-moi que tu n'en diras rien à Diana.
Bunu kimseye göstermeyeceğine söz ver, özellikle Diana'ya.
On peut réunir nos clients. Tu diras que tu t'es trompée et on peut les convaincre de revenir à une fusion.
Müvekkillerimizi bir odaya sokup senin yanlış yaptığını söyleyebilir ve onları tekrar birleşmeye ikna edebiliriz.
- Je le sais bien. - Mais tu le diras à tout le monde. - Non.
Yaparsın, biliyorum sonra da boşboğazlık edersin.
Promets-moi que tu le diras à personne.
Beni anladın mı? Kimse bizi öğrenmeyecek, söz ver.
On mange ensemble, et tu me diras que je travaille trop?
Beraber yemek yiyeceğiz sanıyordum. Sen de bana bu kadar sıkı çalışmamamı söylerdin.
Je crois qu'après, je serais capable de contrôler les choses que tu diras et feras. nous allons être de très bons amis.
Senin söylediklerini ve yaptıklarını kontrol altına alabildikten sonra harika arkadaş olacağız.
Tu m'en diras tant.
Tabii olmuştur.
- Tu lui diras aussi pour Blake?
Blake olayından da mı bahsedeceksin?
Tout ce que tu diras...
Söyleyeceğin herşey...
Mais tu jures que tu le diras à personne?
Tamam, bak. Ama kimseye anlatmayacağına yemin et tamam mı?
Tu lui diras bonjour?
- Selam. Evet, ona selam söyle tamam mı?
Rien de ce que tu me diras ne pourra me dissuader. De plus... je serais prêt à tout pour Ja-in.
Kim ne söylerse söylesin yolumdan dönmeyeceğim ve Ja-in için her şeyi yaparım.
Tu me diras quand vous arrêterez de monopoliser la connexion.
Lütfen sevgilinle bant genişliğini mastürbasyon için kullanmanız bitince haber ver.
- Jure que tu diras rien à Sheldon!
- Sheldon'a anlatmayacağına yemin et.
Tu lui diras que ce sont des jumeaux.
Ona ikiz bebek beklediğini söyleyeceksin.
Que diras-tu à Marshall, hein?
Marshall'a ne diyeceksin peki?
Tu ne me diras pas le contraire.
Muhtemelen şef asistanı olamayacağım ama kontrol listesi işe yarayacak.
Tu lui diras que j'ai appelé?
Ona aradığımı söyler misin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]