Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Directive

Directive перевод на турецкий

291 параллельный перевод
Une directive présidentielle confie au FBI la tâche de coordonner les enquêtes de contre-espionnage sur cette affaire.
Başkan'ìn verdigi bir emir FBI'ya tüm karşì-casusluk araştìrmalarìnì koordine etme sorumlulugu yüklüyordu.
Vous savez qu'il existe une directive gouvernementale relative à la non-existence des saucières qui volent?
Hükümetin resmi olarak uçan dairelerin varlığını kabul etmediğini biliyorsun değil mi?
Une directive interdit le port de la barbe.
Tüm personelin traş olması kuralını görmemiş miydiniz?
Nous sommes en position pour scanner la bande de directive codée.
Kodlanmış yönerge kasetini tarama pozisyonuna geldik.
Si on fait ce qui s'impose, nous violerons la directive de non-ingérence.
Yapmamız gerekir gibi görünen şeyi yaparsak, müdahale etmeme kuralını çiğnemiş oluruz.
Cette directive de destruction n'a pas pu lui être programmée.
Biyolojik salgınları imha etme direktifi, makineye programlanmış olamaz.
Elle s'est appropriée la directive de l'autre sonde.
Kendisininkinin yerine ise diğerinden yeni bir direktif almış.
Et il appliquera sa directive première.
Ve ana yönetmeliğini yerine getirmeye başlayacak.
Notre Directive Première de non-interférence...
Müdahale karşıtı Yönerge...
La préservation du bien du Corps est la Directive Première.
Birim'in refahı Asıl Yönergedir.
Le bien du Corps est la directive.
Birim'in refahı yönergedir.
Alors, n'est-il pas vrai que vous avez désobéi à la Directive Première?
Açıklamama izin ver, Asıl Yönerge'ye itaat etmedin.
C'est la Directive Première.
Bu Asıl Yönerge.
Appliquez la Directive Première.
Asıl Yönerge'yi yerine getir.
- Appliquez la Directive Première.
- Asıl Yönerge'yi yerine getir.
Ordinateur, directive obligatoire de classe A.
Bilgisayar, bu bir Sınıf-A zorunlu emir.
La créature résiste, mais la directive est un succès.
Karşı koyma var, ama talimat başarılı.
L'Horizon est entré en contact avant la directive de non-intervention.
Horizon'la temas parazit engelleyici döneminden önce geldi.
Vous avez juré que vous mourriez plutôt que de transgresser la directive, non?
Sanırım bu yönetmeliği ihlal etmeden önce öleceğinize yemin ettiniz.
C'est parce que la Directive Première vous interdit d'interférer.
Ama yine bu Ana Yönetmelik engeli var. Müdahalede bulunamazsın.
Malgré une tentation énorme, il a respecté la Directive Première.
Tüm güçlü zorluklara ve duygusal zorluğa rağmen, Ana Yönetmeliğe uydu.
En disant à ces gens qu'ils sont sur un vaisseau, nous risquons de violer la Directive Première.
Bu insanlara gemide olduklarını söylersek belki de Yıldız Filosu Ana Yönetmeliğini ihlal etmiş oluruz.
- La directive de non-ingérence.
- Müdahalesiz direktif.
Il faut respecter la directive de non-ingérence.
Müdahalesiz direktif tek yol.
Notre Directive Première garantit la non-ingérence...
Asıl yönergemiz, bizi müdahale etmekten...
Tout capitaine fait le serment solennel de donner sa vie, voire son équipage, plutôt que de violer la Directive 1 re.
Yıldız kaptanın en asil yemini, Ana yönergeyi ihlal etmektense, canını, hatta ekibini vermeye hazır olduğuydu.
C'est légèrement plus important que la Directive Première.
Bu konu, Ana Yönerge'den biraz daha önemli.
Vous trouvez que la Directive Première s'applique ici?
Ana Yönerge burada geçer mi sanıyorsun?
Mais notre implication est-elle une violation de la Directive Première?
Ama bizim müdahalemiz de Ana Yönergeyi ihlal etmiyor mu?
Elle était très directive.
Çok buyurgan bir tipti.
Je ne peux pas ordonner à un officier de violer une directive.
Bir görevlinin direktifleri çiğnemesini emretme sorumluluğunu kabul edemem.
Je me fiche de la directive D. J'étais opposé à ce plan.
Bunun benimle bir ilgisi yok. Bu plana itiraz ediyorum.
La directive D concerne l'élimination des traîtres.
D Planı casusu kurtarmakla ilgiliydi.
Bref. La directive D sera appliquée, que tu le veuilles ou non.
Vazgeçtik deseniz bile, D Planına devam edecek.
Ce plan, c'était pourtant une directive du camarade Atô.
Fakat bu planın talimatını Yoldaş Ato verdi. O zaman...
Le président s'est-il décidé au sujet de la directive 7-12?
Başkan 7-13 emrini uygulama konusunda bir karara vardı mı?
Le président souhaite retarder la directive 7-12 de 24 à 48 heures.
Başkan 1-12 emri için kararını 24 saatten, 48 saate erteledi.
" La directive 7-12 n'a pas été appliquée.
" Uygulama 7-12 henüz uygulamaya geçmemiştir.
"Directive alternative 7-11 appliquée."
Alternatif emir 7-11 yürürlüktedir. "
Une directive pour les chefs de section.
Tüm bölüm şeflerine özel talimat.
- C'est juste une directive.
- Daha çok iş ahlakı diyelim.
Ces fils formeront une antenne directive.
Bu halkalar yönlendirilmiş anten görevi görecek.
Le respect de la Directive Première ne facilite pas les choses.
İlk Emir olmasaydı, tüm bunlar ne kadar da kolay olurdu.
- Je connais la Directive Première.
... - İlk Emri anlamak demek oluyor.
Malheureusement, nous avons une loi qui est la Directive Première.
Bir anda kendiliğinden düzelmiş.
Si nous violons notre Directive Première, ils pourraient nous croire retors et indignes de confiance.
Kaptan Picard'ın emirleri doğrultusunda, enerji bulutuna geri döndük.
Directive de la mission du Capitaine poursuite inutile.
İkinci Kaptan'ınız konuşuyor.
La Directive Première est en vigueur?
Ana Yönetmelik yürürlükteyken?
C'est la directive C.N.S. 34223.
İşte talimat :
- Et pour la Directive Première? - Ils savent tout ce que je sais.
Sen ve...?
Et... si nous devions violer la Directive Première...?
Yakında ikimiz de evde olacağız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]