Translate.vc / французский → турецкий / Dubai
Dubai перевод на турецкий
438 параллельный перевод
Et quand il a dû choisir entre Dubaï et moi...
Ona Dubai ile benim aramda bir seçim yapmasını söylediğimde...
Ainsi qu'en Angola, à la Jamaïque, à Dubaï, en Suisse et... à Hamar.
Ayrıca Angola'da, Jamaika'da, Dubai'de, İsviçre'de ve Hamar'da.
Mon frère a quitté la ville et s'est envolé pour Dubai!
Kardeşim şehrin yarısını dolandırıp Dubai'ye kaçtı.
Frère Abbas peut faire disparaître Munna en un claquement de doigts.
Dubai'yi arayacağım! Dubai'yi mi?
Il est venu de Dubai pour se faire opérer d'une hernie. Tu sais ce qu'il m'a dit?
Bu Munna'yı ortadan kaldırması için!
".. si vous avez besoin d'aide, pensez à moi. "
Fıtığını halletmem için taaa Dubai'den bana gelmişti. Bana ne demişti biliyor musun?
Ils ont retrouvé Jed à Dubaï, mais il y avait un problème.
Jed'i Dubai'de buldular.
Mark est allé à Dubaï Où il a identifié Jed, qui a été arrêté, sorti du pays et amené...
Riyad'da. Mark Dubai'ye uçup Jed'in kimliğini ispat etti. Zapt edilmiş ve dışarı...
À Dubaï. Au Yémen.
Dubai'de.Yemen'de.
- C'est près de Dubaï.
- Dubai'ye gittiğimiz zaman.
On rentre et on prépare la mission à Dubaï.
O zaman plana göre Dubai'deki eve gidiyoruz.
Et de Maskala, on les conduit au Royal Hotel à Dubaï. "
Maskala'dan alıp Dubai'deki Royale Otele götürüyorlar. "
Deux heures après l'atterrissage, vous irez en voiture à Dubaï.
İki saat sonra Dubai'de olacağız, bir sonraki aşamaya geçeceğiz.
Trois équipes pour Dubaï.
Dubai için üç takım.
- Iront-ils à Dubaï?
- Dubai'ye gittiler mi?
- Y aura-t-il une opération à Dubaï?
- Dubai'de bir operasyon oldu mu, efendim?
Je ne sais rien de Dubaï.
Dubai hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Maskala est une villa dans la banlieue de Dubaï.
Maskal Dubai'de bir Suburban villası.
De temps à autre, une Américaine, si elle est très jolie, et blonde, le plus souvent, se retrouve, malheureusement, à Dubaï.
Şimdi ve tekrar, bir kuzey amerikan kızı, eğer güzelse sarışın, genellikle sarışın şanssızlıkla yolu Dubai'ye düşebilir.
Les filles restent à Dubaï jusqu'à la fin du mois quand les acheteurs les examinent et les ramènent chez eux.
Genellikle ayın sonuna kadar kızlar Dubai'de tutuluyor çöpçatanlar araştırmalarını yapıp satın aldıktan sonra onları evlerine götürüyorlar.
Achetée à l'aéroport de Dubaï.
Dubai havaalanında almıştım.
Allez et épousez cette fille!
Beni dinle, git ve o kızla evlen! Onu Dubai'ya götür.
Emportez-la à dubai.
Kapa çeneni!
A remporté la Coupe du monde de Dubaï en 96.
96'da Dubai Dünya Kupası'nı kazandı.
Je ne suis pas venu de Dubai pour dire une plaisanterie!
Sen mi? Vishram, şunun söylediklerine bak!
Frère Rasheed, Ia Mumbai entière sera en flammes!
Ben Dubai'den buraya fıkra anlatmaya gelmedim.
II est venu de Dubai et iI est absolument ignorant.. .. du système à Mumbai. Fais le comprendre!
Vishram, anlat şuna.
Une balle!
" Dubai'den nişancı getireceğim.
Aujourd'hui, après quinze jours, il Retourneront de Dubaï.
Bugün, öğleden sonra 15 : 00'da Dubai'den dönmüş olacak.
Delhi, Madras, Dubaï.
Delhi, Madras, Dubai.
Dubaï.
Dubai.
Qu'est-ce que tu fais à Dubaï?
Dubai'da ne yapıyorsun?
Mes associés et moi sommes au courant de votre aventure à Dubai.
Ortaklarımla benim Dubai maceranızdan haberimiz var.
Non, elle pose a Dubai.
Hayır, Dubai'de mankenlik yapıyor.
Je suppose qu'il est encore à Dubai.
Galiba hâlen Dubai'de.
Oussama ben Laden, recherché par les Etats-Unis depuis 1998 reçoit des soins médicaux à l'hôpital américain de Dubaï, où il est visité par un chef local de la CIA.
Amerika Birleşik Devletleri tarafından 1998'den beri aranan Usame bin Laden, bir CIA Bölge Şefi tarafından ziyaret edildiği, Dubai'deki Amerikan Hastanesi'nden sağlık hizmeti alır.
Cape Town. Le Pakistan. Dubaï.
Cape Town, Pakistan, Dubai.
J'essaie d'atterrir avec un jumbo à Dubaï.
- Ne oluyor? - Dubai'ye uçak indirmeye çalışıyorum. - Ne?
Je prends le bateau pour Dubai le matin.
Yarın sabah Dubai'ye bir gemi götürüyorum.
.. ce sera impossible datteindre Dubai.
Dubai'ye gitmemiz mümkün olmayacak..
Importé en fraude de Dubaï.
- Dubai'den gelmiş.
Il a trouvé du travail à Dubaï.
Dubai'de iş buldu.
- Ils habitent à Dubar.
- Dubai'de otururlar.
On aura des clichés aériens de Maskala et d'autres du Royal Hotel à Dubaï.
Maskala evinin uydu fotoğraflarını alacaklar... ve tabi Royale Otelinde.
ExpIique-Iui!
Dubai'den geldiği için Bombay'da işlerin nasıl yürüdüğünü bilmiyor.
Qu'as-tu dit? Qu'il était tueur de Dubai!
Bana bakma.
.. je m'y étabIirai dans l'import!
Sen Dubai'ye dön.
Toi, va à Dubai.
Hayır, Sarkar'ın orada bağlantıları var. Şöyle yapabilirsin. Bak, orada biraz kum var.
Ton père est-il seigneur de Dubaï?
- Neden?
- Moi, à Dubaï.
- Ben Dubai'de olacağım.
- Ah, Dubaï...
- Eminim öyledir!