Translate.vc / французский → турецкий / Duras
Duras перевод на турецкий
123 параллельный перевод
Il vaut mieux aller au sud plutôt que rester ŕ la frontičre.
Gitmek için fırsatın varken neden cephede durasın?
Si tu vois mon oncle Merzan, tu resteras hors de son chemin?
Eğer amcam Merdan ile karşılaşırsan, ondan uzak durasın, tamam mı?
Gowron... ou Duras.
Gowron... ya da Duras.
Duras.
Duras.
Nous attendons Duras et Gowron, les deux rivaux à la direction du Haut Conseil.
Duras ve Gowron'u, Yüksek Konsey liderliği için iki hasmı bekliyoruz.
- Chaque chose en son temps.
- İyi zamanlama Duras.
Duras ne doit en aucun cas diriger le Conseil.
Duras'ın Konsey'i yönetmesine izin verilmemeli.
Duras est un traître!
Duras bir haindir!
Lui a rendu responsable votre père.
Duras'ın suçu,... o suçu babanın üzerine atmaktı.
K'mpec portait ses soupçons sur Duras ou Gowron.
K'mpec, katilin Duras ya da Gowron olduğuna inanıyordu.
Je sais qu'il a souvent été en désaccord avec le Conseil, mais Duras,..... je le connais bien.
Konseye sık sık kafa tutan aykırı biri. Ama Duras,... onu tanıyorum.
Duras et Gowron vont arriver.
Duras ve Gowron az sonra gelecek.
Ta mort sera... très lente,... Duras.
Ağır... ağır öleceksin, Duras.
Peut-être que Duras ou Gowron souhaitent changer cela?
Belki Duras ya da Gowron ilişkileri geliştirmek istiyordur.
Duras ou Gowron?
Duras mı, Gowron mu?
Ca ne peut être que Duras.
Duras olmalı.
Nous avons eu des différends avec lui. On ne peut lui faire confiance.
Duras'la daha önce, onun güvenilmez olduğunu gösteren ilişkilerimiz oldu.
- Membre du Conseil Duras.
- Konsey üyesi Duras'ın.
Fiche du conseiller Duras.
Kişi adı, Konsey üyesi Duras.
Ne jouez pas au Klingon éploré, Duras, ça ne marche pas avec moi.
İncinmiş Klingonu oynama Duras, iyi beceremiyorsun.
Le fils qui trahit son peuple pour les Romuliens, tout comme son père l'a fait, Duras.
Oğlu halkını Romulanlılara satıyor, aynı babası gibi, Duras.
L'un des morts durant l'explosion était avec Duras et l'autre avec Gowron.
Ölen Klingonlulardan biri Duras'la, diğeri de Gowron'la birlikteymiş.
- Celui de notre ami Duras.
- Duras'ın adamı.
Duras!
Duras!
Vous avez accepté ce déshonneur pour protéger le nom de Duras et l'Empire tout entier.
Onur azlini Duras'ın adını koruyarak, İmparatorluğu bir arada tutmak için... kabul etmiştiniz.
L'accusation a été portée par Duras, fils du plus grand rival de mon père.
Suçlamalar babamın en büyük hasmının oğlu Duras tarafından yapılmış.
C'est une belle journée pour mourir.
Ölmek için güzel bir gün Duras.
Maintenant que Duras connaît sa véritable identité,..... nous serons tous deux exécutés.
Artık Duras, onun gerçek kimliğini biliyor,... ikimiz de infaz edileceğiz.
Si vous dites vrai, ce n'est pas seulement Duras, mais le Haut Conseil tout entier qui est mon ennemi.
Bu doğruysa, sadece Duras değil, Yüce Konsey'in kendisi benim düşmanım.
Tais-toi, Duras!
Sessiz ol Duras!
C'est votre déshonneur que nous sommes en train de protéger ici.
Burada koruduğumuz senin şerefsizliğin, öyle değil mi Duras?
Ja'rod, père de Duras.
Ja'rod, Duras'ın babası.
C'était le père de Duras qui avait trahi notre peuple à Khitomer, et non le mien.
Duras'ın babası halkımıza ihanet edip, Khitomer'deki Romulanlara satan kişi idi, benim babam değil.
Ils ont livré trois batailles ces quinze derniers jours. Des vaisseaux fidèles à la famille Duras les ont remportées.
2 hafta içinde 3 karşılaşma yaşandı ve tümü Duras ailesine sadık gemiler tarafından kazanıldı.
Si les Romuliens aident les Duras, ce problème devient le nôtre.
Onaylıyorum. Ama eğer Duras Romulanlardan yardım alıyorsa, bu bizim meselemiz.
Parallèlement, les Duras ont conspiré avec les Romuliens.
Aynı zamanda, gizlice, Duras Romulanlarla birlikte komplo planları yapıyordu.
N'est-ce pas étrange que les Duras déploient de telles forces et qu'ils soient presque toujours victorieux?
Sana da, Duras'ın her seferde Gowron'a neredeyse her köşede üstünlük kurması biraz garip gelmiyor mu?
Les Duras sont meilleurs.
Kimileri iyi bir liderlik der.
Nous devons interrompre le flux de ravitaillement que reçoivent les Duras des Romuliens.
Romulanlar'dan Duras'a gelen yardımların ve malzemelerin önünü kesmeliyiz.
Un jour, je piétinerai ton corps et boirai à la victoire des Duras!
Birgün, cesetinin başında duracağım ve Duras'ın başarısına içeceğim!
Et ceux de Duras?
Duras'ınkiler kaç tane?
Comment s'opposer aux Duras si on se bat entre nous?
Birbirimizle savaşırsak, Duras'a nasıl karşı koyacağız?
L'ennemi, ce sont les Duras.
Düşman Duras.
Tu as insisté pour que nous le soutenions contre la famille Duras.
Sen bana geldin ve Gowron'a, Duras ailesine karşı yardım etmemiz için ısrarda bulundun.
Toral est le seul fils de Duras.
Toral, Duras'ın tek oğlu.
Si vous lancez une attaque, les Duras auront besoin de ravitaillement,
Eğer şimdi bir saldırı başlatırsan, Duras'ın filosu mühimmat çağrısında bulunacak.
Worf a été capturé par les Duras.
Worf, Duras tarafından ele geçirildi.
Les Duras sont presque vaincus.
Duras'ınkiler neredeyse kaybedecek.
Les Duras doivent avoir ce convoi, ou ils ne pourront pas l'emporter.
Duras'ın bu konvoya ihtiyacı var! Mühimmatsız kazanamazlar.
Toral, fils de Duras.
Duras'ın oğlu Toral.
Le crime du père de Duras a été la trahison.
İhanet, babasının suçuydu.