Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Désormais

Désormais перевод на турецкий

6,555 параллельный перевод
Je ne fais plus vraiment ça désormais.
- Gerek yok, artık böyle şeyler yapmıyorum.
- Je ne suis plus à un RDV désormais.
- Artık değilim.
Désormais je vais avoir une vie ennuyeuse, comme celle de ma mère, être insatisfaite, et je vais être normale.
Şimdi annem gibi sıkıcı bir hayatım olacak, memnuniyetsiz ve normal olacağım.
Ça doit cesser désormais.
Ve artık sona ermesi gerek.
C'est bon si tu ne veux plus faire partie de ça désormais, Ty.
Artık bunun bir parçası olmak istememen sorun değil, Ty.
Nous qui étions ensemble avant d'arriver ici, peu importe où on s'est trouvés, on est une famille désormais.
Buradan önce birlikte olan bizler için de birbirimizi ne zaman bulduğumuzun önemi yok. Artık bir aileyiz.
Désormais, tu es seul.
Bundan böyle kendi başınasın.
- Et vous ne l'êtes plus, désormais.
- Artık değilsin.
Je lui suis dévoué désormais.
Şimdi hayatımı ona adadım.
Elle n'a plus besoin de toi désormais.
Artık sana ihtiyacı yok.
Désormais, ta vie est ici.
Bundan sonra hayatın burada.
Vous avez qu'à être ce genre de type parce que je ne serais comme ça désormais.
Öfkeli olan siz olun. Artık öfkeli biri olmayacağım.
Je leur ai assuré que c'était une erreur de jeunesse et désormais, on va s'en tenir à notre carcan... travail d'intérieur uniquement, très intérieur.
Bunun bir çaylak sorunu olduğuna inandırdım. Artık emirlere sadık kalıp içeride kalacağız, hem de çok.
Désormais, je veux... regardez l'avenir.
Artık ileriye bakmalıyım.
Et nous devons désormais nous battre pour la conserver.
Bunu devam ettirmek için savaşma sırası bizde.
J'étais tellement sûre que je serai de montrer à tous mes échecs d'amis combien il était facile d'avoir un emploi viable, mais, non, je suis désormais un échec.
Başarısız tüm arkadaşlarıma uygun bir işe sahip olmanın ne kadar kolay olduğunu gösterebileceğimden o kadar emindim ki ama hayır, ben de başarısızın tekiyim.
Désormais ça peut être n'importe quoi.
Şimdi her şey olabilir.
La machine est désormais détruite.
Şimdi makine yok edildi.
Une discipline désormais enseignée dans des centaines d'écoles de médecine.
Şu anda yüzlerde sağlık okulunda ve üniversitelerde öğretilen bir alanın yani.
Désormais, peu importe ce que tu me dira, je n'y croirai plus.
Fakat şimdi, bana ne dersen de doğru olduğuna inanmayacağım.
Cela ne m'effraye plus désormais.
Beni artık korkutmuyor.
- Israël est désormais dans son viseur.
- Şu an hedefinde İsrail var.
Il m'incombe désormais la tâche de faire passer le terrible châtiment de la loi, à savoir la déportation.
Şimdi bana düşen şey kanunun tüyler ürpertici hükmünü yerine getirmek. O da, sürgün olacak.
Le Peuple du Ciel est avec nous désormais.
Gökyüzü İnsanları da bizimleler.
Et désormais, découvrez le grand frère du Giant...
Ve şimdi de size Dev'in altın yumurtasını takdim ediyorum.
Rien sur cette terre ne peut arrêter le maître désormais.
Artık dünyadaki hiçbir şey Efendi'yi durduramaz.
Leur voix est moins forte, désormais.
Evet. Artık o kadar yüksek sesle konuşmuyorlar, değil mi?
C'est à nous de décider désormais de ne pas s'y laisser entraîner.
Bayatlamamak için bir şeyler yapmalıyız.
Le couvre-feu est désormais effectif à la Médina.
Medina bölgesinde şu an sokağa çıkma yasağı var.
Bug ne travaille plus pour moi désormais.
Bug, artık benim için çalışmıyor.
Je ne suis plus un Power désormais.
Ben artık Güçlü değilim.
Genre, comme celui qui marche parcequ'il ne peut plus voler désormais.
Tıpkı "yürüyebilen ama artık uçamayan birisi" gibi.
Désormais les 12 clans se battent côte à côte.
Şimdiyse 12 klan beraber.
Désormais je ne sais plus.
Artık hiçbir şey bilmiyorum.
♪ une lutte ♪ ♪ que nous devons désormais gagner ♪
# Savaş # # Kazanmamız gereken #
♪ nous devons désormais gagner ♪
# Kazanmamız gereken #
Je me moques d'à quel point il m'aime, je ne veux plus être ami avec lui désormais.
Beni ne kadar sevdiği umurumda değil, onunla artık daha fazla arkadaş olmak istemiyorum.
"Je ne veux plus être avec toi désormais."
"artık seninle olmak istemiyorum" de.
Mais je ne suis plus cette fille désormais.
Ama artık o kız değilim.
Mais désormais, vous êtes à mon service.
Ama artık benim için çalışıyorsunuz ve görevleriniz var.
La carte est notre arme du crime et désormais notre preuve.
Kart bizim cinayet silahımız ve elimizdeki kesin değil.
Tout ce qu'il avait est désormais à nous.
Yani onun sahip olduğu her şey artık bizim.
il participe désormais au projet, et pour compenser ses morts, tu partageras ta part avec lui.
O da bu projeye katıldı. Sebep olduğun ölümler için tazminat alacak, senin payından pay alacak.
Nous attendons désormais sa démission, puis le chef de l'État entamera les consultations.
Şimdi istifanın onaylanması ardından devletin zirvesinin gelecek için kararlar alması bekleniyor.
Désormais, c'est moi qui décide.
İpler şimdi benim elimde işte.
comme le programme qui dirige tout ça désormais - foutu, cassé.
Tıpkı çalışan program gibi bozuk, arızalı.
Vous êtes l'unique magicien en Angleterre désormais.
Artık İngiltere'deki yegâne büyücü sizsiniz.
Désormais, je respecte les règles.
Bundan sonra kurallara göre oynayacağım.
Ils répondent à mes ordres désormais.
Üzgünüm.
Il n'y a plus de famille, désormais.
Artık hiçbirimiz aile değiliz.
Je ne fume plus désormais.
Bilmelisin ki artık içmiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]