Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Dévine

Dévine перевод на турецкий

7,457 параллельный перевод
- Mais devine quoi.
- Ama bil bakalım ne oldu?
Je devine ton plan Je conduis l'un d'eux.
Sanırım devriyeye çıkacaklardan biri sensin.
Devine qui.
Bil bakalım kimim?
Je devine qu'il n'a pas cédé hier.
Kendini korumaya almış ve S.P.K.'ya karşı % 100 korunacağına yüzüme gülmeyi tercih etti. Dün gece geri adım atmadı sanırım. Atmadı.
Devine qui est pointé comme un bouton de fièvre?
Bil bakalım kim geldi eski bir yara açılmış gibi?
T'as deviné.
- Athena? - Bildin.
Devine ce que nous allons faire aujourd'hui... La cueillette des pommes.
Bil bakalım bugün ne yapıyoruz...
Devine combien.
Tahmin et ne kadar.
Devine qui a aussi oublié sa petite culotte?
Bil bakalım, bu kez kim külot giymedi?
Toute ma vie, je ne voulais pas finir comme ma mère, une femme non marié et enceinte. Mais devine quoi.
Hayatım boyunca, annem gibi bekar bir hamile olmak istemedim.
- Mais il a sûrement deviné.
- Ama tahmin etmiş olabilir.
Je vais te décrire... ma journée au boulot, et tu m'arrêtes quand t'as deviné.
Denemeyeceğim ki! Pekâlâ. Hadi bir oyuna dönüştürelim.
Je l'avais deviné.
- Söyleyebilirim ki...
Je devine que vous êtes pas là pour régler vos dettes de poker, Agent Pride.
Sanıyorum poker borcunu ödemek için gelmedin Ajan Pride.
- Non. Comment t'as deviné?
Benim olduğumu nereden biliyorsun?
Tu te crois supérieure aux autres. Devine quoi?
Kendini herkesten akıllı sanıyorsun.
Devine. Pour être démodé, il faut d'abord avoir été à la mode.
Bak ne diyeceğim Bo-J, modası geçmiş biri olmak için eskiden revaçta olman gerekir.
- Je n'aurais jamais deviné.
Seni Chavez olarak düşünmemiştim.
Devine qui est ici.
Evet, burada kimin olduğunu hayatta bilemezsin.
Devine qui a témoigné pour la défense.
Bil bakalım savunma için kim ifade vermiş.
Tu a dit que tout ça était important. Devine quoi?
Bunun önemli olduğunu sen söylemiştin.
Devine qui a écrit ça. - Qui?
- Kim?
Devine d'où il le tient.
Kimden öğrendi acaba.
Donc, j'attendais à la porte pendant qu'ils débarquaient le vol précédent, et tout d'un coup, devine qui descend?
Kapıda bekliyordum ve önceki uçuşun yolcuları iniyordu ve birden, tahmin et kim indi?
Devine qui vient de concevoir un microprocesseur avec un score SPECint de 9 000?
Bil bakalım kim az önce SPECint'te dokuz binden fazla puan alan bir mikro işleyici tasarladı.
Devine ce que ça signifie. Tu conduis.
Sanırım bunun anlamını biliyorsun.
Je devine que c'est une sorte de rabat-joie au lit.
Yatakta biraz oyunbozan olduğunu tahmin ediyorum.
Devine ce que j'ai trouvé.
- Ne buldum tahmin edin.
De tous les hommes à bord, je n'aurais jamais deviné que c'était le capitaine.
Gemideki herkes aklıma gelirdi de komutan asla gelmezdi.
Si on l'avait deviné plus tôt, il serait peut-être encore en vie.
Mark Bentley burada dikiliyordu. Olayı çözmüş olsaydık, hâlâ hayatta olabilirdi.
Votre mère l'a déjà deviné.
Annen çoktan tahmin etti bile.
Et devine ce qui en sort?
Tahmin et bakalım içinden kim çıkacak?
Devine quoi...
Bil bakalım ne diyeceğim...
C'était quelque chose! Au poste : ce que vous avez deviné sur ce type.
Merkezde o adam hakkında tahminde bulunduğunda bir şeyler oldu.
Je ne "devine" jamais.
Ben asla tahmin etmem.
J'ai deviné ton plan.
Planını çözdüm.
Voilà exactement pourquoi tu as deviné tous mes cadeaux.
Bütün hediyelerimi bilmen bu yüzdendi.
Devine ce qui s'est passé hier soir.
Tahmin et dün gece ne oldu?
Maintenant devine.
Seksi şeyler. Tamam şimdi tahmin et.
Plutôt intelligent de m'avoir inscrit pour le discours cet après-midi. Mais devine quoi?
Öğle sonu olan konuşmaya beni yazman bir hayli zekice ama bil bakalım ne oldu?
devine.
Aynen öyle.
Devine dans quelle colonne je suis.
Tahmin et ben hangi bölüme dahilim?
Là, on a un problème. Devine quoi, Shaw.
Tahmin et ne oldu Shaw.
Je devine que le coup d'hier soir était un test pour vérifier le temps de réponse de la NYPD, ce qui signifie que tu as quelque chose de plus gros au programme.
Tahmin ediyorum dün akşamki iş NYPD'nin tepki süresini ölçmek için bir testti. Yani daha büyük bir planın var.
- J'avais deviné.
- Haklısınız.
J'avais deviné.
- Evet, anladım.
Devine ce que je regarde là et pourquoi je suis si naturellement contrarié que tu te sois montré jusque-là incapable de retrouver la personne qui nous a piratés?
Şu an ne seyrettiğimi tahmin ediyormusun? Ve neden anlaşılamaz bir şekilde... bizi hackleyerek aciz ve savunmasız... bir şekilde bırakabiliyorlar?
Je devine que c'est pas le bon moment pour demander une augmentation.
Sanırım şimdi zam istemenin tam sırası.
Je devine que non. Urg!
Sanırım değilsin.
Devine quoi.
Tahmin et ne oldu.
Car si ton ami parle avant toi, devine qui va en prendre pour plus?
Çünkü arkadaşın senden önce konuşursa bil bakalım kim daha fazla hapis yatacak?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]