Translate.vc / французский → турецкий / Eileen
Eileen перевод на турецкий
644 параллельный перевод
Rappelle-toi le concert de Bobbie et le mariage d'Eileen. Et la fois où tu m'as traînée au concert de la mairie.
Bobby'nin okul konserini, Eileen'ın düğününü ve beni senfoni konserine götürmek için ısrar ettiğin zamanı hatırlamıyor musun?
- Peux-tu attendre là-bas, Eileen?
Sen bekler misin Eileen?
Eileen Heckart était Mme Daigle,
Bayan Daigle rolünde Bayan Eileen Heckart.
- Eileen...?
- Yani Eileen'le mi...?
Eileen à Kobe?
Eileen Kobe'ye geliyor.
Eileen, c'est elle.
İşte bu, Eileen.
- Comment va Eileen?
- Eileen nasıl? İyi mi?
Eileen doit aller se changer.
Eileen'in kıyafetini değiştirmesi gerekiyor.
- Ce soir, elle vous emmène au kabuki.
- Eileen seni bu gece kabukiye götürecek.
"Mlle Eileen Webster."
"Bayan Eileen Webster." Ah.
- Quand vas-tu enfin grandir?
- Eileen, sen hiç büyümeyecek misin?
Je ne l'ai pas vue depuis deux jours.
Eileen mi? Onu iki gündür görmüyorum.
Tout ce que vous faites resurgit sur le général. C'est le père d'Eileen!
Senin yaptığın her şeyin ucu Eileen'in babası olarak generale dokunacaktır.
Que se passe-t-il entre Eileen et vous?
Eileen'le aranızdaki sorun nedir?
Tout ça pour pouvoir voir Eileen.
Benden istenen tek şey Eileen'le olmak.
À vrai dire, pour le moment, Eileen se pose beaucoup de questions et je...
Bakın Bayan Webster, size söyleyebileceğim Eileen'in bundan pek emin olmayışı ve ben...
- Bonjour, Eileen.
- Merhaba, Eileen.
- Bonsoir, Eileen.
- Hoşça kal, Eileen.
Pourquoi lui avoir dit que tu étais prise ce soir?
Eileen, neden ona bu akşam yemek sözün olduğunu söyledin?
Bonsoir, Eileen.
Merhaba, Eileen.
Lloyd, tu as bien réfléchi avant de faire ce que tu es en train de faire?
Eileen, biliyorum... Lloyd, ne yaptığını gerçekten ciddi olarak düşündün, öyle değil mi?
Il me faudrait des millions d'années pour t'expliquer ce qui m'est arrivé.
Eileen, bunun nasıl olduğunu sana anlatabilmem için milyonlarca yıl yeter miydi bilmiyorum.
Tu es injuste, Eileen.
Bu söylediğin hiç adil değil, Eileen.
Je suis désolé, Eileen.
Çok üzgünüm, Eileen.
Reste ici, Eileen.
Gitme, Eileen.
Eileen!
Eileen! Eileen!
Notre chanson, Eileen.
Bizim şarkımız, Eileen.
" Tu es mon inspiration, Eileen.
Seni benim ilham perimsin, Eileen.
Une parfaite combinaison, Eileen.
Mükemmel bir kombinasyon, Eileen.
Il n'est pas étonnant que tu m'aies conquis, et qu'à présent, je sois envoûté, Eileen. "
Senin beni fethetmen ve şimdi de sana büyülenmiş olamam şaşırtıcı olur mu, Eileen? "
Eileen?
Eileen?
Compris? Eileen! Eileen!
Babam seninle bir daha konuşmamı istemiyor, asla.
Qu'est-ce que tu veux dire canaille? - Eileen! - Je suis ici Scott.
Yoluna çıkan ve çıkarlarını sarsan herkesi öldürecektir.
Donnez-moi votre arme.
Eileen?
- Eileen.
- Eileen.
- Merci. - Eileen Wade.
- Çok teşekkür ederim.
Si M. Wade est là-haut, vous n'avez pas besoin de moi.
- Ben Eileen Wade. Sekretere benzemiyorsunuz. Eğer Bay Wade yukarıda kütüphanesinde çalışıyorsa, bana ihtiyacınız olduğunu düşünmüyorum.
- Tu vas quoi? - Rien.
Eileen, sana bir şey söyleyeceğim.
Eileen, que faisait Augustine chez vous, la nuit dernière?
Peki, Eileen, geçen akşam Augustine Marty burada ne yapıyordu?
Je cherche Mme...
Ve unutma. Affedersiniz bayanlar, Bayan Eileen'i arıyorum.
Madame Tooks, où est Eileen Wade? C'est elle que je cherche.
Bayan Tooks, Bayan Tooks, her kimseniz, bayan, Bayan Eileen Wade'i bulmak istiyorum.
Wade lui a dit pour Eileen et moi. Elle n'arrêtait pas de hurler. Elle voulait le dire aux flics.
Wade ona Eileen ve benim hakkımda konuşmuştu, çığlık atmaya başlamıştı.
Et Eileen?
Eileen nasıl?
Eileen.
Eileen.
Vous êtes superbe.
Eileen, muteşem görünüyorsun.
Voudrez-vous vous joindre à moi pour dîner?
Bak, umarım bu gece akşam yemeği için bana katılabilirsin. Sen ve Eileen, her ikiniz.
Eileen a discuté du dénouement avec lui.
Elbette, Eileen sonunu onunla tartışmıştır.
Alan a fait de son héros un personnage tragique, ce qui se termine souvent par la mort, mais Eileen est intervenue.
Görüyorsunuz ya, Allen kahramanının klasik açıdan ölümle sonuçlanan trajik bir kusuru olduğunda ısrar etti. Bu noktada Eileen çok yardımcı oldu.
Viens, Eileen.
Benimle yan odaya gel, Eileen.
Non, ça, c'est une erreur.
İşte Eileen, ilk becerdiğim kız.
Voici Eileen, mon premier vrai coup.
Modern dansçıydı.