Translate.vc / французский → турецкий / Einstein
Einstein перевод на турецкий
1,323 параллельный перевод
- La bite d'Einstein!
- Einstein'ın şeyi!
Bizarre, mais même Einstein dit qu'il a mis le doigt sur un truc
Saçma geliyor ama Einstein bile bu adamın bir şeyler bulmak üzere olduğunu söylemiş.
Un vortex avec un pont d'Einstein-Rosen. En théorie, un vortex dans l'espace, contrôlé par l'homme.
Einstein-Rosen köprülü bir solucan deliği teorik olarak insanoğlu tarafından kontrol edilen uzaydaki bir solucan deliğidir.
Marx, Freud, Einstein, que nous ont-ils donné?
- Marx, Freud, Einstein. Bize ne verdiler?
Parce que, Einstein, un de nous doit être la victime, et un de nous doit être le témoin. Qu'est ce que tu vaux en témoin?
Çünkü, Einstein, birimiz kurban olacak diğerimizin de tanık olması gerekiyor.
Le Juif de la relativité, Albert Einstein, cachait sa haine des Allemands derrière une pseudo-science obscure.
Rölativite Yahudisi, Albert Einstein Almanlara karşı olan nefretini sahte bir bilimin arkasında saklıyordu.
Mon chat est idiot, je l'ai appelé Einstein.
Aptal bir kedim var, ona Einstein diyorum.
Bravo, Einstein!
Oh, şuna bakın. Ne kadar akıllıymış.
Le prochain Einstein?
Ya da bir sonraki Einstein?
Si je pouvais revoir le professeur Einstein.
Profesör Einstein'la bir görüşme daha ayarlayabilirseniz...
Et si je vous disais que, d'après un homme de notre planète du nom d'Einstein, rien ne peut voyager plus vite que la lumière.
Şöyle desem, peki ama gezegenimizde yaşayan bir insana göre, adı Einstein, hiçbir şey ışıktan hızlı hareket edemez.
Je dirais que vous avez mal lu Einstein.
- Einstein'ı yanlış anladığınızı söylerim, doktor.
Voyez-vous, Mark, ce qu'Einstein a dit, en réalité, c'est que rien ne peut accélérer jusqu'à la vitesse de la lumière, sinon sa masse serait infinie.
Bak Mark, Einstein'ın asıl söylediği şey hiçbir şeyin ışıktan hızlı hareket edemeyeceğiydi ; çünkü kütlesi sonsuzlaşır.
Il n'a pas parlé des entités qui vont déjà à cette vitesse, ou plus vite.
Einstein ışık hızında ya da daha hızlı gitmekten bahsetmiyordu.
Einstein disait souvent
... saygı duyuyor, dehşete düşüyorum. Einstein'ın sık sık dediği gibi :
Il était clair pour moi... qu'Einstein disait... que la vitesse de la lumière est la plus grande possible...
Ancak Einstein'ın... ... teorisi açıkça diyordu ki... ... "lşık hızı en yüksek hızdır ve asılamaz."
Pour Einstein, l'espace et le temps sont des entités enchevêtrées.
Newton'a göre mekan ve zaman ayrıdır. Ama Einstein'a göre, birleşiktir.
"Einstein enchevêtré," répète-le très vite.
"Einstein'a göre birleşik" bunu üç kere hızlıca söyleyebilir misin?
Denise, te voilà enfin.
Erkek arkadaşın eski Einstein-Podosky-Rosen bağıntısıyla bana asılıyordu. Denise. İyi ki geldin.
- C'est de Einstein?
- Kim demiş bunu? Einstein mı?
Quoi de neuf, Einstein?
Naber Einstein?
Tu crois qu'Einstein avait toujours quelqu'un qui regardait par-dessus son épaule?
Sence her zaman Einstein'ın omuzlarının üzerinden konuşan birileri mi var dı?
Winston Churchill, Einstein, Pocahontas.
Winston Churchill, Einstein, Pocahontas.
J'aimerais bien être Einstein, j'inventerais la machine à remonter le temps pour revivre l'époque où tu étais gentille.
Keşke Einstein olsaydım, o zaman bir zaman makinesi icat edip senin iyi olduğun zamanlara geri dönerdim.
Lis l'étiquette, Einstein.
Kavanozu okusana, süper zeka.
Einstein, si t'es si malin, à quoi je pense, là?
Aynı şey. Eğer o kadar akıllıysan ben şu an ne düşünüyorum?
Einstein ou Newton... voyez-vous.
Muhtemelen Einstein, Newton demem... Anladınız mı?
- Combien par jour, Einstein?
- Günde kaç paket dâhi?
Ca a marché pour Einstein!
Einstein öyle yapardı.
Hey, Einstein, tu vas manger cette glace?
Hey, Einstein, o dondurmayı yiyecek misin?
Je ne m'appelle pas Einstein.
Benim adım Einstein değil.
A plus, Einstein.
Görüşürüz, Einstein.
Ce n'est pas Einstein!
Einstein değil!
On éteint les lumières, Einstein.
Şalterlerini kapat artık, Einstein.
T'as tout compris, Einstein!
Senden de hiç bir şey kaçmıyor, Einstein.
C'est une des bases de la théorie d'Einstein. Qui couvre quoi, Eddie?
Bu Einstein'ın hangi teorisine bir örnektir, Eddie?
On reverra Einstein à mon retour du congrés.
Einstein'ı Bilim Kongresi'nden gelecek hafta döndüğümde bitiririz.
Einstein ou Jésus.
Einstein ya da İsa.
Tout le monde dit Jésus ou Einstein, c'est une réponse pré-conditionnée.
Herkes Einstein ya da İsa diye cevap verir. Bu beylik bir cevaptır.
Comment ça Jésus et Einstein?
- "İsa ve Einstein"?
- C'est quoi Jésus et Einstein?
İsa ve Einstein ne alaka?
M. Einstein mérite d'être encouragé.
Bay Einstein'a destek olmalıyım.
Peut-être serez-vous Einstein, peut-être Joe DiMaggio...
Einstein olabilirsin, DiMaggio olabilirsin.
Ni Einstein, ni personne.
Einstein değilsindir. Hiçbir şey değilsindir.
Plus Einstein étudiait l'univers, plus il croyait en une force supérieure.
Einstein evreni ne kadar çok incelediyse, o denli bir gücün var olduğuna inanmıştı.
Sais-tu ce qu'Einstein disait sur la roulette, Anne?
Ruletle ilgili en çok sevdiğimey nedir biliyor musun?
- Einstein ne croyait pas en la chance.
Şansa inanıyorum.
Pour toi, Einstein, Michel-Ange, et, cette grosse flemmarde, sont équivalents!
Yani bunlar aynı mı : Einstein, Michelangelo ve Bertuccio'nun şişman popolu annesi! - O şişman değil.
Tu m'impressionnes pas, Einstein.
Hiç etkilenmedim, Padawan.
Il t'a eu, Einstein.
Seni alt etti Einstein.
T'as trouvé ça tout seul, Einstein?
Şimdi de bunu mu buldun Einstein?