Translate.vc / французский → турецкий / Electronics
Electronics перевод на турецкий
65 параллельный перевод
General Electronics?
General Electronics mi?
- À présent, General Electronics.
- General Electronics konusuna dönelim.
Le général Bogan est avec M. Knapp de la société Amalgamated Electronics... et avec le députéRaskob.
General Bogan'ın yanında Birleşmiş Teknolojiler'den Bay Knapp ve parlamento üyesi Raskob var.
Je travaille chez Connell Electronics.
- Connell Electronics'teyim.
La garantie ne fonctionne que si les réparations sont faites chez Moammar Electronics.
Herneyse, eğer Bay Fish 50 koyacaksan... Mintz. Hayır, sağol.
Ça aurait pu t'échapper. Comme le texte en petits caractères sur Moammar Electronics.
Yani ne kadar kazandım... 3 milyon dolar!
La bonne nouvelle, c'est Rorker Electronics.
İyi haber, Gordon, Rorker Elektronik. Doğru. Önümüzdeki iki ay içinde gerçekleştiğini görürüm.
Il a une commande de 200 000 dollars pour le siège social d'Hiroshi Electronics à Tokyo.
Şu anda 200,000 dolar maaşla Hiroshi Electronics şirketinin Tokyo'daki merkezinde çalışıyor.
Nous les partageons avec Pace Electr.
Orayı Pace Electronics'le ortak kullanıyoruz.
- De "Tyson Electronics"?
- Tyson Electronics'ten Tyson mı?
Quelqu'un d'autre veut coucher avec Tyson Electronics.
Tyson Electronics'le yatağa girmek isteyen biri daha var.
HBO, Cinemax et Showtime! Ceci grâce à la petite merveille conçue et réalisée par la Frohike Electronics Corp.
HBO var, Cinemax var, Showtime var bütün bu ikramın fiyatı mütevazı, Frohike Elektronik Şirketi tarafından tasarlandı ve üretildi.
Dans le Popular Electronics paru il y a un an environ, on parle du nouveau Altair 8800.
Popular Electronics'in bir yıl kadar önceki sayısını okuyun yeni Altair 8800 hakkındakini.
Mais nous n'avons jamais vu des prix aussi bas qu'ici, à... Tech Value Electronics.
Fakat asla Tech Value Electronic Superstore'daki gibi evrensel-çağ değerleri görmedik!
Je faisais des essais avec Ia sky cam et j'ai repere un truc chez Vid-City electronics.
- Yeni gökyüzü kamerasını test ediyordum ve Vid-City Electronics'te bir şeyler algıladım. - Ne?
Le point zéro de la phase business était l'Electronic Research Lab de l'université de Stanford.
Çalışma aşamasının başlangıcı için kocaman bir sıfır sözkonusuydu üniversitede Electronics Research Labaratuarında.
En fait, vous me dites que ce Vendice utilise Ulcom Electronics pour vendre de la drogue?
Yani Ulcom Elektronik'in başkanı Bay Vendice ofisinde uyuşturucu mu satıyor diyorsun? Buna neden inanalım?
Ulcom Electronics...
Ulcom Elektronik. İyi akşamlar.
L'enquête sur le meurtre du président d'Ulcom Electronics se concentre sur Philippa Paccard, une Britannique, récemment arrêtée dans le cadre de l'explosion d'Ulcom.
Bayan Paccard'ın eski kocası, Bay Vendice'in arkadaşıydı. Polis, bu bağlantıyı cinayet sebebi olarak araştırıyor.
Vous êtes arrivé à Moondog Electronics.
Burası Moondog Elektronik.
- Sparks Electronics.
Tatlı küçük bir elektrik patlaması.
J'ai donné ma jeunesse pour Ilshin Electronics
Ilshin Electronics'e gençliğimi verdim.
Vous avez travaillé pour les produits électroniques Springbook à Palo Alto?
Mr. Browning, Palo Alto'da ki Springbook Electronics için mi çalışıyorsunuz?
Monsieur, lisez ceci avant de faire vos achats chez Taylor Electronics.
Affedersiniz, bayım. Taylor Elektronik'ten alışveriş yapmadan önce şunu okumak isteyebilirsiniz.
Ton rendez-vous de midi avec Brothers Electronics est là.
- Böldüğüm için üzgünüm, Gray ama küçük konferans odasında saat 3'te Kardeşler Elektronik'le toplantın var.
Je n'ai pas de rendez-vous avec Brothers Electronics.
Kardeşler Elektronik'le 3'te toplantım yok ki.
SDKG Electronics.
SDKG electronics.
Vous l'avez utilisée pour acheter l'ampli que vous avez dans le dos à Conran Electronics.
Conran Electronics'ten bu hoparlörü satın almak için kullandın.
O'Brien Electronics, c'est mon plus gros client.
O'Brien Electronics benim en büyük hesabım.
Winthrow est le directeur du groupe "Standard Electronics".
Winthrow, Standard Elektronik'in Genel Müdürü.
Des hommes comme le Secrétaire à la Défense, Ellery Shipley, Des hommes comme le PDG de Standard Electronics, Jasper Winthrow.
Eski Savunma Bakanı Ellery Shipley ve Standard Elektronik Genel Müdürü Jasper Winthrow gibi.
Trent Faber aurait acheté, vendu 300 actions Hayton Electronics en 1 jour.
Trent Faber sadece Cuma günü 300 Hayton Elektronik hissesi satmış.
Parofsky était ingénieur en chef chez Micro-Circadian Electronics.
Parofsky Micro-Circadian Elektronik'te baş mühendismiş.
Birgitte Nyborg, un communiqué de presse de Via Electronics indiquait que votre mari, Phillip Christensen, quittait son poste - de directeur.
Birgitte Nyborg, dün yayınlanan bir basın açıklamasına göre kocanız istifa ediyormuş.
Ils voulaient me demander si je voulais être le directeur de Via Electronics pour l'Europe du Nord. Merde!
Bana Kuzey Avrupa'da Via Electronics genel müdürlüğünü teklif ettiler.
Ils m'ont proposé d'être directeur de Via Electronics pour l'Europe du Nord.
Kuzey Avrupa'daki Via Electronics'in genel müdürlüğünü teklif ettiler.
Via Electronics est sous-traitant d'un autre sous-traitant.
Bir taşeron hesabına çalışan başka bir taşeronuz biz.
Via Electronics n'a pas d'accord direct avec le constructeur Trident.
Via Electronics, Triton'la ortak değil ki.
Kasper a écrit un projet de communiqué de presse qu'il faudrait que tu envoies à Via Electronics demain.
Kasper, Via Electronics adına bir basın açıklaması hazırladı.
Vous avez vu le communiqué de presse qui annonce que Phillip Christensen ne sera pas directeur de Via Electronics?
Phillip Christensen Via Electronics'ten istifa etmiş, gördün mü?
Tu sais que Via Electronics fait du hardware pour le Defender, pour une somme minime?
Via Electronics'in Defender'a donanım sağladığını da biliyorsun.
Birgitte Nyborg, un communiqué de Via Electronics...
Birgitte Nyborg, dün yapılan bir basın açıklamasına göre...
- Ceux que vous avez achetés sur Bleeker Street, à deux pas de votre domicile.
Hangi kullan-at telefonu? Evinin hemen yanındaki Bleecker Street Electronics'ten aldığın telefonlarla. - Zekice bir şey yaptın.
Hanna, j'ai entendu dire que tu avais signé pour Triple B Electronics.
Hanna, duydum ki Üçlü B Elektronik'e imza attırmışsın.
Mec, ce gamin a Mattel Electronics Football II, celui où tu peux faire des passes.
Ahbap, bu çocuğun Mattel Electronics Futbol II oyunu var. Araya pas atabiliyorsun.
Ils ont transformé l'épicerie de Charlie Niles en magasin de téléphones, Papa Electronics.
Charlie Niles'ın bakkalını cep telefonu satış mağazasına çevirmişler, Papa Electronics.
Je peux arranger une rencontre avec Keoh Electronics demain.
Keoh Elektronikle yarın için bir görüşme ayarlarım.
C'était chez Benson's Electronics.
Benson Elektronik'de oldu.
Ulcom Electronics...
- Ulcom Elektronik.
Un endroit appelé Bayside Electronics.
Bayside Elektronik diye bir yer.
- Sunshine Electronics.
- Bu iki ayrı haber mi?