Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Emt

Emt перевод на турецкий

58 параллельный перевод
Les urgences! Tout de suite.
Buraya hemen bir EMT istiyorum.
Voiture 39 appelle les urgences.
Araç 39 EMT istiyor.
La police locale et les sauveteurs sont sur place depuis moins de deux heures, mais le premier bilan indique qu'aucun des 134 passagers inscrits au manifeste n'a été retrouvé vivant.
Yerel kanun güçleri ve EMT birimleri iki saattir bölgede, ancak ilk raporlara göre yolcu manifestosunda bulunan 134 yolcu ve uçuş mürettebatından yaşayan birine henüz ulaşılamamış.
EMT dit qu'il a vu pire.
Çok daha kötü de olabilirmiş.
Au lycée, en EMT.
- Lisede. Ev ekonomisi dersinde.
- Pas d'info du SAMU?
- EMT'de bir şey var mı?
On les a fait en EMT.
- Sanat dersinde yaptık.
Les médecins doivent vous examiner.
EMT önce kontrol etmek gerekiyor.
Je suis prof d'EMT, avec mes 4e 7,... on travaille sur le bois.
Ben de el sanatları öğretmeniyim. Sınıflarımdan birinde ahşap kursları da veriliyor.
Postez une ambulance au cas où j'arriverais à faire sortir le blessé.
Durumda EMT hazır olun Ben rehin dışarı yaralı olduğunu olsun.
EMT on Speaker : S'éloigner de la route, sortir de la voie.
Yoldan çekilin, yoldan çekilin.
John Graham est un volontaire de Paramus, New Jersey.
John Graham, Paramus New Jersey'den bir EMT gönüllüsü.
A peine. Faites venir les ambulanciers maintenant!
Hemen EMT'yi getirin!
Il doit être assez conscient pour nous dire où il a dit au père d'emmener le paquet.
Babasının paketi nereye götürdüğünü söyleyebilecek kadar kendine gelsin, yeter. - Hemen bir EMT getirin.
Je vais chercher un sac à preuve et demander du talc aux ambulanciers.
Tamam, kanıt çantasını getirip EMT'ye bebek pudrası sorayım.
L'ambulancière me disait : "Il faut que tu me parles, ma puce."
EMT "Sesini duymam gerek tatlım" "Sesini duymalıyım tatlım" deyip duruyordu.
J'ai essayé de me relever et j'ai demandé à regarder par la vitre.
Dik oturmayı denedim. EMT'ye dışarıyı görmek istediğimi söyledim. - Neden?
L'ambulancière tenait un miroir et essayait de l'orienter correctement, mais tout ce que j'ai vu, c'était moi.
EMT dışarıyı görebilmem için aynayı ayarlamaya çalıştı. Ama tek görebildiğim kendimdim.
J'ai assisté un véto à l'Université quand j'étudiais pour devenir infirmier.
Kolejde, EMT olmak için uğraşırken, veteriner asistanı olarak çalışmıştım.
{ \ pos ( 192,210 ) } Et d'après l'ambulancier, j'étais une bombe à retardement { \ pos ( 192,210 ) } car c'en était qu'une petite.
Ve EMT bu noktada işleyen saatli bir bomba olduğumu söylüyor - çünkü bu sadece ufak bir kalp kriziymiş.
J'étais aux urgences paramédicales.
Tamam. Eskiden EMT idim.
Il faudrait emprunter un camion de secours paramédicaux?
Bundan önce EMT kamyoneti gibi birşey almak zorunda kalacaksın mı?
Un flic avec une formation dans les secours paramédicaux.
Tıbbi eğitimi olan ve eski bir EMT olan bir polis.
On va le ramener pour que les secours puissent le soigner.
EMT onu alabilsin diye içeri alalım.
- Un truc à me dire? Ben, j'étais à l'école, en EMT...
Mühendislik okuyordum ve...
Tu es sur le point de devenir un emmerdeur membre de la fraternité des ambulanciers.
Sende EMT kardeşliğinin diğer üyeleri gibi kafayı yemeye yakınsın.
Au service d'urgence.
Neye içiyoruz. EMT * grubuna. Tabi.
Entre la sécurité et les trois ambulanciers, on compte six témoins au courant.
Kulüpteki güvenlik görevlileri ve 3 EMT dışında toplamda bildiğimiz 6 tanık var.
Pendant qu'il est aussi bien qu'un EMT.
Bu arada adam da sağlık görevlisi olarak rahatına bakar.
L'ambulancier dit qu'il s'agit d'une overdose, peut-être de la kétamine.
EMT'nin raporuna göre aşırı doz, ketamin olabilir.
Trouver l'ambulancier.
EMT'nin izini sür.
L'EMT l'a prononcé mort.
Acildekiler, öldüğünü söyledi.
Ok, tu distrais le EMT.
Tamam, sen sağlıkçıları oyala.
Le SAMU est la-bas, ils l'ont stabilisée, et ont envoyé un message radio, suggere qu'on l'isole dans une salle d'urgence
EMT sonuçları burada, durumu stabil. Telsizle haber verdiler. Acil serviste ona özel bir bölüm ayırmamızı istiyorlar.
Bien, qu'est-ce qui t'a donné envie de devenir une EMT ( technicien urgences médicales )?
Neden acil tıp teknisyeni olmak istedin?
Tu as taclé la seule EMT séduisante.
Tek güzel Acil Tıp Teknisyeni'ne posta koymuşsun.
C'est Marcus du cours d'EMT?
Şu giden ev ekonomisinden Marcus mu?
C'est un schà © ma pour construire une bombe IEM.
EMT için taslaklar.
Une bombe IEM, c'est quoi?
EMT ne?
IEM signifie : impulsion à © lectromagnà © tique.
EMT elektromanyetik titreşim demek.
Et nous avons des raisons de croire que le coupable a cachà © une bombe IEM dans le stade.
Ve ayı saldırılarının arkasında kim varsa stadyuma bir EMT cihazı yerleştirdiğine inanıyoruz.
Si le but de l'IEM est de crà © er la panique et le chaos, l'ours fantà ´ me ne sera pas loin quand à § a va se produire.
EMT cismi kargaşa yarattığında, hayalet ayı fazla uzakta olmayacaktır, emin olabilirsiniz.
La bombe IEM est sur le point d'exploser!
Amanın! EMT patlamak üzere.
Ca dis que vous avez travaillez comme EMT à l'université.
Üniversitede acil görevlisi olarak çalıştığın yazıyor.
L'EMT dit que ce ne sera plus long, il s'agit seulement de traiter la douleur.
İlk yardım ekibi çok uzun sürmeyeceğini, onu sadece rahatlatabileceklerini söyledi.
Ils disent qu'il ne pourra pas répondre avant demain matin
EMT onun herhangi bir soruya cevap verebilmeye hazır olmadığını söylüyor taki yarın sabaha kadar.
L'EMT était trop préoccupée d'avoir accidentellement emballé une fille en vie pour réfléchir à tout autre possibilité.
Acil yardım ekibi canlı birini paketlediklerine o kadar üzülmüşlerdi ki diğer ihtimallere kafa yoramadılar pek.
Ils ont dit que je devais faire une formation d'ambulancier, Mais tu sais que c'est 10 dollar pour une pas cher.
EMT kursu almam gerektiğini söylediler ama biliyorsun işte, en ucuzu bile 10 bin dolar.
Les secours disent que ça ira.
EMT iyi olacağını söylüyor.
Envoie l'EMT au E.R infirmières Dr Reid?
- Dr. Reid?
EMT?
Acil servis teknikeri?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]