Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Erin

Erin перевод на турецкий

1,750 параллельный перевод
Tu pensais vraiment pouvoir sortir avec Erin?
Erin'la çıkabileceğini gerçekten düşünüyor musun?
J'ai fait mieux qu'Erin.
- Erin'dan daha iyileriyle çıktım. - Hayır çıkmadın.
Lynn était bien mieux qu'Erin!
Lynn, Erin'dan çok da seksiydi Michael.
Lynn était aussi bien qu'Erin.
Lynn, Erin kadar seksiydi.
" Erin, veux-tu diner avec moi?
" Erin, benimle akşam yemeği yer misin?
Et selon moi, c'était ça qu'Erin et Kevin allaient trouver aujourd'hui.
Erin ile Kevin'ın bulacağı şeyin bu olacağını düşünmüştüm.
Erin Go Bragh!
Ebediyen İrlanda!
Notre premier rendez-vous est ce soir, ça doit être parfait.
Erin ve ben bu gece ilk kez çikiyoruz ve muhtesem olmak zorunda.
Le frère d'Erin est mon ami.
Erin'in kardesi benim de arkadasimdir.
Faxe-moi ça et donne-moi une confirmation, pronto. - Tu y vas ce soir?
Erin, şunu acilen fakslayıp onayını bana iletebilir misin?
Je suis Andrew Bernard et j'ai eu 2 rencards avec Erin Hannon.
Adım Andrew Bernard ve Erin Hannon'la iki kez çıktım.
Et l'anniversaire de mes trois semaines avec Erin.
Erin'le benim de üçüncü haftamız.
Et un gros fax de rappel ce matin à 7 h. Ils ont intérêt à se bouger, et remercier Erin comme des dingues.
Bu sabah 7 : 00'de de, faksla son bir hatırlatma yaptım böylece insanlar hatırlayıp Erin'i tebrik etmeyi akıl ederler.
Je donnerai 15 $ à Erin.
Erin'e $ 15 vereceğim.
Une chose est sure, Erin... serait folle de joie si tu l'invitais à manger.
Eğer yemeğe çıkarırsan Erin'in çok sevineceğini adım gibi biliyorum.
Un tête à tête avec Erin?
- Erin'le baş başa bir yemek mi?
Erin est juste... bizarre.
Ama Erin garip işte.
Comme vous le savez, j'ai un lien particulier avec la fête des secrétaires, sous la forme de ce... rayon de lune de 52 kg nommé Erin Hannon.
Bazılarınızın bildiği üzere şurada duran Erin Hannon isimli 55 kiloluk günışığım nedeniyle, Sekreterler Gününün benim için ayrı bir önemi var.
- On peut en parler en privé?
Erin, bunu özel olarak konuşabilir miyiz?
Si j'avais été fiancé à quelqu'un avant toi, je te l'aurais dit.
Erin, biliyorsun senden önce birisiyle nişanlı olsaydım mutlaka söylerdim.
C'est pas facile de parler avec elle.
Andy, Erin dünyada en rahat karşılıklı konuşabileceğin kişi değil.
Erin Go Bragh.
Erin Go Bragh.
Elle l'a joué Erin Brockovich.
Erin Brockovich yanını göstermiş.
- Erin.
- Mesela, Erin.
- Je suis Erin Silver.
Ben Erin Silver.
Vous enquêtez sur les scènes de crime, pas Erin Brockovich.
Catherine, sen "Olay Yeri İnceleme" elemanısın Erin Brockovich değil!
Tu plagies l'histoire d'Erin Brockovich?
"Erin Brockovich" in hikâyesini mi araklıyorsun?
- Erin Brockovich.
- Erin Brokovich.
- Va te faire voir, Erin.
Canın cehenneme, Erin!
Erin a raison.
Eğer yönetemiyorsan, Erin haklı.
Une petite question, Erin.
Dur sana bir soru sorayım, Erin.
Jay. Ici Erin Boyle, du bureau de Manhattan.
Ben Erin Boyle, Manhattan bölge avukatının bürosundan arıyorum.
En plus, Erin devrait faire la première partie.
Ayrıca açılışı Erin yapabilir diye düşünüyorum.
Je tenais à vous présenter à Erin.
Sizi Erin ile tanıştırmak istiyorum.
Erin Macree, voici Kid Cudi.
Erin Macree, Bu Kid Cudi.
Heureux de t'avoir rencontrée, Erin.
Seninle tanışmak güzel Erin.
Mesdames et messieurs, merci d'accueillir chaleureusement l'adorable et très talentueuse Erin Macree.
Bayanlar ve baylar, güzel ve yetenekli Erin Macree için kocaman bir alkış istiyorum.
Erin était géniale.
Erin şahaneydi.
Il faut que tu saches que ta musique est géniale.
Müziğin çok iyi bunu bilmelisin Erin.
Slainte, Erin.
Slainte, Erin.
Elle s'appelle Erin.
Adı Erin. - Harika.
Erin? Bonjour.
Erin?
- Erin?
- Erin mi?
Si ça peut te réconforter, je me suis vraiment loupée avec Erin aujourd'hui.
Eğer kendini iyi hissetmeni sağlayacaksa söyleyeyim, bugün Erin'le işleri mahvettim.
Un pour Erin.
Yasasin Erin!
- Bonne fête des secrétaires.
Selam, Erin. Mutlu, Sekreterler Günü.
- On a plus de bordereaux.
Erin? Galiba faks kapak yazımız kalmamış.
" Tu es appétissante.
Hey, Erin, enfes görünüyorsun.
Elle ne t'arrive pas à la cheville.
Senin eline su bile dökemez Erin.
- Merci, Erin.
Teşekkürler, Erin.
Erin?
Erin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]