Translate.vc / французский → турецкий / Ethel
Ethel перевод на турецкий
681 параллельный перевод
Servez donc le thé, Ethel.
- Ethel, biraz çaya ne dersin?
- Comment la trouves-tu?
- Ethel'i nasıl buldun? - Mükemmel görünüyor.
Voilà de quoi fêter cet heureux jour!
Bakın, Ethel işi bitirmiş. Kutlamaya ne dersiniz?
Ethel, un cadeau.
Ethel, sana bir hediye.
Tu fermes? Et Ethel?
Johnnie, kapıyı kilitliyorsun.
C'est son jour de sortie.
Ethel'in izin günü. Sabah kadar gelmeyecek.
Je vais chercher ton dîner.
Aşağıya koşup Ethel'e akşam yemeği için bir şeyler ayarlamasını söyleyeceğim.
Thomas et Ethel Rogers avez précipité le mort de l'invalide Mme Jennifer Brady.
Thomas ve Ethel Rogers : Kötürüm patronun Bayan Jennifer Brady'nin ölümüne yol açtın.
- Du calme, Ethel!
Sessiz ol, Ethel!
Je crois que Sascha et Ethel joueront, restez.
Sanırım çalması için Sascha'yı, şarkı söylemesi için de Ethel'i getirebilirim.
Je donne une réception pour Ethel Chauvenet.
Ethel Chauvenet onuruna çay partisi ve resepsiyon veriyorum.
Chauve... Oui, c'est tante Ethel.
Evet, o benim Ethel teyzem.
Tante Ethel!
Ethel teyze!
- Oui, Elwood fréquente quelqu'un.
Evet Ethel teyze, Elwood'un görüştüğü biri var.
- Oui, tante Ethel, c'est vrai.
Evet Ethel teyze, görüşüyor.
Oui, tante Ethel, il est heureux, ne vous inquiétez pas pour lui.
Evet Ethel teyze, Elwood çok mutlu. Elwood için endişe etme.
Tante Ethel, j'aimerais vous présenter...
Ethel teyze, seni çok sevdiğim arkadaşımla tanıştırmak...
- Ethel, une tasse de thé?
Ethel teyze, çay ister misin?
À présent, tante Ethel, j'aimerais vous présenter Harvey!
Ordway'le tanışmak isterim. Ethel teyze, seni şimdi HaNey'yle tanıştırayım.
Harvey, je t'ai souvent parlé de tante Ethel Chauvenet.
Harvey, Ethel Chauvenet teyzeden sana bahsetmiş miydim?
Je peux voir qu'Harvey vous met mal à l'aise.
Ethel teyze, Harvey yüzünden huzursuz olduğun belli.
'E'comme Ethel?
E.B. "E", Ethel mi?
Adieu, Sarah Bernhardt.
Elveda, Ethel Barrymore.
Mais c'est Sarah Bernhardt!
Güzel! Eğer o Ethel Barrymore değilse!
Vous diriez plutôt quoi, Ethel?
Ne olmalıydı? Ethel mi?
Mais c'est notre grande vedette.
Ethel Barrymore gelmiş. Lionel ve ben...
Ethel, viens ici.
Ethel, hemen buraya gel.
C'est maman.
Annem. Hemen, Ethel.
Ethel, il y a un courant d'air, je sens le froid qui entre.
Ethel, cereyanda kaldım ve komaya giriyorum.
Tu sais combien de microbes il y a par mètre cube d'air, Ethel?
Bir ayak küp havada kaç tane bakteri var, biliyor musun, Ethel?
Inutile de mentir, j'ai bien vu son manège.
İnkar etme, Ethel. Çevirdiğiniz dolabı, o odadan çıkar çıkmaz sezdim.
Va-t'en, Ethel.
Kes şunu, Ethel.
Je te le demande, pourquoi faut-il mourir?
Sana bir soru sordum, Ethel.
Admire le nouveau Walter Bedeker!
Ethel, yeni Walter Bedeker'a dikkatle bak!
- Je t'en prie...
- Git kendini küvette boğ, Ethel.
- Ne fais pas ça!
- Ethel, çekil yolumdan.
Ethel a dragué un type qui a payé des verres à toute la bande.
Ethel biriyle ahbap oldu, adam hepimize içki ısmarladı.
T'aurais vu sa tête quand elle est rentrée avec nous plutôt que lui.
Ethel onun yerine bizimle gelince yüzü nasıl asıldı, görmeliydin.
Elle s'échappait de la réalité en se plongeant dans les polars, et celui-là serait le dernier, comme elle avait promis à sa mère et à Mme Ethel, une vieille amie de sa famille qui devait l'héberger et la surveiller.
Gerçeklikten kaçma arzusunu cinayet romanları okuyarak gerçekleştiriyordu Ancak bu, sonuncusu olacaktı. Annesine öyle söz vermişti.
S'il vous plaît, Mme Ethel Bartocci.
Merhaba, Ben bayan Ethel Widnall Bartocci'yi arıyordum
Ethel!
- Ethel.
- Ethel, Monsieur.
- Ethel, efendim.
Le voilà...
Ve işte... hayır, bu Ethel'in.
Non, ça c'est pour Ethel.
Beaky, işte sana küçük bir hediye.
Ethel.
Ethel.
Non, je prendrai un sandwich.
Hayır, bir sandviç alırım, ama Ethel'e söyle bana biraz çorba bıraksın.
Tante Ethel.
Ethel teyze.
Oh, tante Ethel, voulez-vous m'excuser?
Ethel teyze, izninle.
Ethel, ne cours pas!
Cecily?
File.
Tamam, çık dışarı, Ethel.
C'est toi la pomme.
Ethel, asıl patatesli kek sensin.