Translate.vc / французский → турецкий / Fate
Fate перевод на турецкий
104 параллельный перевод
Accessoires, calicots.
Bir nevi ek iş diyebiliriz. İsmim Fate ( Kader ).
Et des potions.
Henry J. Fate.
Je vous dois combien? C'est gratuit.
Fate'in ( Kader ) devreye girdiği geceyi hatırlamanız için ufak bir şey.
Henry LeDestin
Bay Henry Fate.
Ainsi en rit le destin, dans la Quatrième dimension.
Çünkü gördüğünüz üzere, kader ( Fate ) böyle işleyebilir. Alacakaranlık Kuşağında.
Nous sommes allés en personne au... au commissariat central de Fate Bene Fratelli, où le... commissaire, un homme très courtois, a été très aimable.
Hatta ve hatta, kalkıp oraya gittik. Polis merkezine. Oradaki komiser, çok başarılı biri, doğru değil mi profesör?
Le professeur Fatalitas : Fate Le Magnifique.
Muhteşem Profesör Fate.
Ce sera moi, Fatalitas.
Ben olacağım, Profesör Fate!
Fate le Magnifique!
Muhteşem Fate!
Elle doit espionner pour Fatalitas.
Ama sanırım Profesör Fate'in casusu.
Puis-je voir le professeur Fatalitas?
Profesör Fate'i görmek istiyorum.
Chaque minute perdue profite à Fatalitas.
Kaybedilen her dakika, Profesör Fate için bir mil demek.
J'ai fui dans l'auto de Fatalitas.
Başka çare bırakmadınız ve ben de Fate'in arabasına saklanmak zorunda kaldım.
Je suis forcé d'aller à Grommett : Fatalitas a brûlé l'essence.
Profesör Fate tüm benzini yok ettiği için, Grommett zorunlu oldu.
"Toujours en tête, l'auto du professeur arrive à Kolimsk."
"Fate'in arabası hala önde ve Srednek Kolimsk'e yaklaşıyor."
Je suis le professeur Fatalitas.
Ben Profesör Fate'im!
Le professeur Fatalitas.
Profesör Fate. Siz kimsiniz acaba?
Où se trouve le professeur Fatalitas?
Rakibiniz, Profesör Fate nerede?
Fatalitas n'a pas passé la frontière, je suis en tête de la course.
Profesör Fate'in sınırı geçtiğini haber almadığımıza göre öndeyiz demektir.
Vous me kidnappez, moi, Fate le Magnifique!
Beni kaçırdınız. Muhteşem Fate'i.
... - Plaignez le sort de la pauvre fille
" Pity the fate of a fair young maiden
Alors, c'est une idiote et elle mérite son sort.
Then she is a fool and she deserves her fate.
Nul destin n'est plus propice
# No fate seemed fair as mine
# Fate
# Kader!
Après tout ce temps, on se retrouve avec Jack Fate?
Yani onca zamandan sonra Jack Fate'le mi yetineceğimizi söylüyorsun.
Au fait, ce Jack Fate, il serait pas de votre famille?
Bu arada, Jack Fate yakın bir akrabanız falan değil herhalde.
Vous croyez vous en sortir avec Jack Fate...
Jack Fate'i getirerek işi ucuza halledebileceğinizi sanıyorsunuz.
Fate!
Fate!
T'as pas l'air de comprendre. Dès qu'ils ont entendu le nom de Jack, ça a été le silence complet.
Anlamıyorsun Jack Fate'in adının geçtiğini duyduklarında... tam bir sessizlik oldu.
Ils ne savent pas qui est Jack Fate?
Jack Fate'in kim olduğunu anlayamıyorlar mı?
Personne ne le sait plus.
Artık kimse Jack Fate'in kim olduğunu bilmiyor.
- Que fait-on pour Jack Fate?
Jack Fate konusunda ne yapmak istiyorsun? Hiçbir şey!
Hé! Jack Fate ne comprend rien.
Jack Fate hiçbir şeyden anlamaz.
L'excellent et unique groupe au monde à jouer du Jack Fate.
Dünyadaki tek ve en iyi Jack Fate parçası yorumlayan grup.
On a Simple Twist of Faith, mais aussi le cha-cha, le boogaloo... et le twist de Jack Fate!
Sadece "Kaderin Cilvesi" değil... Kaderin Cha-Cha'sı, Boogaloo'su Watusi'si karşınızda... Jack Fate!
Mlle Veronica, voici Jack Fate.
Bayan Veronica... Jack Fate'le tanışın.
M. Fate et moi devons parler affaire. Mes amis, merci d'être venus.
Arkadaşlar hepinize geldiğiniz için teşekkür ederim.
M. Fate et moi devons parler affaire.
Bay Fate'le tartışacağımız mali meseleler var.
- Je cherche Jack Fate, il est ici?
Jack Fate'i arıyordum. Burada mı?
Je cherche Fate.
Jack Fate'i arıyorum.
Il faut que je voie Jack Fate. Vous allez m'aider, oui ou non?
Jack Fate'i görmeliyim, işimi kolaylaştıracak mısın zorlaştıracak mısın?
- Ravie de vous rencontrer, M. Fate.
Sizinle tanışmak büyük zevk, Bay Fate.
Venez, laissons M. Fate travailler.
Hadi bakalım! Bay Fate'in yapacak işleri var.
Cétait au club Le Destin.
Fate diye bir kulüpte bayılmış. Ve şeytan gülmüş.
On sortait de boîte au moment de la fermeture.
Fate'ten çıkmıştık. Kapatıyorlardı.
Je suis le Dr Fate.
Ben Dr. Fate.
- Il est avec le Dr Fate.
Dr. Fate'in yanında.
Aquaman et le Dr Fate.
Aquaman ve Dr. Fate mi?
Fate est une sorte de magicien?
Fate bir çeşit büyücüydü, değil mi?
Par le pouvoir de Fate qui se trouve dans le casque de Nabu.
Nabu'nun miğferinin Fate'de ki gücü...
Moi, Fate, je te le demande!
Fate mührü kırmanı emrediyor!