Translate.vc / французский → турецкий / Financier
Financier перевод на турецкий
1,392 параллельный перевод
- On a un désaccord financier.
İşle ilgili bazı anlaşmazlıklarımız var da ondan.
Tu es son financier, pas son tailleur, j'espère?
Umarım destekçisisindir, terzisi değil.
J'ai aussi couché avec mon photographe, mon manager financier et mon tuteur.
Ayrıca fotoğrafçım, finans müdürüm ve öğretmenimle de yattım.
Il est... le financier d'Al Qaeda.
El Kaide'ye para sağlayan adam.
Larry a dit que ces équipes ont souvent un financier qui met de l'argent au début, et prend un pourcentage au partage.
Larry bu kart zincirlerinin genelde bir yardımcısı olduğunu söyledi başlangıçta para koyan ve sonra kardan pay alan biri,
D'accord, donc le financier est suspect, mais je ne veux pas écarter le club encore, ok?
Tamam, o zaman yardımcı şüpheli, ama henüz klüpten çıkmayı düşünmüyorum, tamam mı?
Avec de la chance, cela nous conduira au financier.
Bir ihtimalle bu bizi, yardımcıya götürebilir.
Il dit qu'il pourrait être le financier.
Onun bizim aradığımız yardımcı olabileceğini söylüyor.
Le même gars que Charlie et Larry pensent être l'allié financier de ces gamins.
Charlie ve Larry bu adamın yeni yardımcı olabileceğini düşünüyorlar.
Ils m'ont dit qu'ils avaient trouvé un nouveau financier, avec plus d'argent.
Bana yeni bir yardımcı bulduklarını söylediler. Devamlılığı daha fazla olabilecek biri.
Pour trouver un modèle qui nous mènerait à l'identité du financier
Bir örnek bulmak bizi yardımcıya götürecek.
Si je peux être aussi vague et opaque que Larry je dirais que si le nouveau financier est derrière ces meurtres alors peut-être que tu devrais regarder derrière ces nombres
Larry kadar muğlak ve saydam olmayı becerebilseydim, yeni yardımcının bu yeni ölümlerin arkasındaki kişi olduğunu söylerdim, O zaman belki de bu sayıların arkasına bakmalısın.
Regardez. Regardez comme le flux d'argent a changé il y a un mois quand je pense qu'un nouveau financier est apparu.
Bak.Paranın bir ay içinde nasıl el değiştirdiğini görüyor musun?
Et où va tout cet argent, ça revient au financier?
Peki tüm bu para nereye gidiyordu, yardımcıya mı?
Donc on peut pas remonter jusqu'au financier.
Yani onu yardımcıya kadar takip edemeyeceğiz.
Et je suis sûre que le financier le sait aussi
Yardımcının da bunu bildiğine eminim.
Je devais apporter un soutien financier pour sa maison et elle devait me poser un peu moins de questions à propos de mon travail et de mes loisirs hors de la maison.
Ben onun yeni evi için finansal destek sağlıyorum işlerim hakkındaki o da "Sormazsan-söylemezsin" anlaşmasına daha çok uyuyor hem evin dışındaki eğlence hayatıma da karışmıyor.
Comme tu le sais, je vais à New York pour la journée, présenter notre branche au nouveau Directeur Financier.
Şirkette yeni * CFO'ya sunum yapacağım. ( * Chief Finance Officer )
Un beau cadeau, ça serait, pour impressionner le nouveau Directeur Financier.
En iyi hediye yeni CFO'nun önünde iyi bir iş çıkarmandır.
Le Directeur Financier me juge aussi.
Yeni CFO burada beni de değerlendiriyor.
Michael, le Directeur Financier pense qu'on a couché ensemble.
Michael, CFO bizim yattığımızı düşünüyor.
J'ai complètement berné Berman, du service financier.
Ticari işler bölümünden Berman denen adamı fena kandırdım.
Vous devez être le financier numéro 3.
Sen üç numaralı maliyeci olmalısın.
Voilà le truc, financier. Je viens récupérer les affaires de Lia, donc...
Mesele şu maliyeci çocuk, Lia'nın eşyaları için geldim.
Le jury sera peut-être plus enclin à croire l'avocat de ma société ou mon directeur financier.
- Yalnız, jüri aynı zamanda şirketimin avukatına veya maliye müdürüne de inanmak isteyebilir.
Hier soir, mon financier allemand, Hans, que Dieu ait son âme, est mort sur l'Autobahn.
Dün gece Alman finansörüm Hans, otobanda ölmüş. Huzur içinde yatsın.
Est-ce que le diocèse de Stockton ou un membre de ses représentants vous apporte un soutien financier à l'heure actuelle?
Stockton piskoposluğu ya da herhangi bir temsilcisi şu anda size ekonomik yardımda bulunuyor mu?
Nous sommes devenus un gouffre financier.
Bizler ise kofti adamlar olduk çıktık.
Et si nous faisions un arrangement financier pour le reste de ce qu'il y a là?
Burada kalanların gerisi için nakite anlaşmaya ne dersin?
Tu veux dire le PDG milliardaire qui est passé pour discuter de son soutien financier à ma tribune?
Kuruluşuma vereceği maddi destek konusunda konuşmak için uğrayan Milyarder yönetim kurulu başkanı mı demek istedin?
Saul reste à son poste de dirigeant financier en chef
Saul muhasebe müdürü olmaya devam edecek.
Comme il fait preuve d'une belle détermination, il mérite un coup de pouce financier pour pouvoir passer un examen.
Eğitimini tamamlama azmindeki bu gencin finansal desteğe ihtiyacı var. Çünkü geçmesi gereken sınavları var.
Le relevé de compte financier.
Mali durum.
Il a besoin d'un coup de pouce financier pour passer un examen.
Küçük bir mali desteğe ihtiyacı var. Çünkü geçmek zorunda olduğu sınavlar var.
Laurie Niles travaille aussi pour Kapp et Associés, Gibbs, elle est leur directeur financier.
Laurie Niles da orada çalışıyor Gibbs. Firmanın finans müdürü.
Parce que d'un point de vu financier, ça ne tient pas la route.
Paranın açısından bu hiç mantıklı değildi.
C'est pourquoi j'offre mon soutien financier pour vous faire élire.
Bu yüzden ben de seçilmeniz için çabucak nakit çıkarıyordum.
Arthur Frobisher a apporté un soutien financier à ma famille car il aimait ma fille.
Arthur Frobisher aileme finansal destek sağladı, çünkü kızımı seviyordu.
Eh bien ça marche parce que ça m'embrouille à mort, ce qui explique pourquoi je suis Directeur et pas Directeur Financier ou Directeur Opérationnel.
Öyle oluyor, çünkü benim kafamı da karıştırıyor muhtemelen bu nedenle ben bir CEO'yum CFO ya da COO değil.
C'est bien un e-mail que vous avez envoyé à votre Directeur Financier?
Bu CFO'nuza yolladığınız bir e-posta, doğru mu?
Un genre de John List. * ( * Suite à des problèmes financier, il a tué femme et enfants en 71 avant de disparaître. )
John List'e benziyor.
D'après mon planificateur financier, à mon âge il faudrait un testament.
Finansal danışmanım, vasiyet yazma zamanımın geldiğini söyledi.
Aucun placement financier.
Servetini nakit olarak tutuyorsun.
Je lui dirai que c'est pas brillant, mais que ça aurait pu être pire, et que grâce à un tour de passe-passe financier, j'ai pu le diviser par deux.
Bak ona durumun kötü olduğunu söyleyeceğim. Daha da kötü olabileceğini ama ama bazı havalı finansal proramlarla yarı yarıya indirebildiğimi söylerim.
M. Alahi est un financier international du cartel de l'opium, ce qui explique pourquoi la DEA nous demande de l'aide.
Alahi uluslararası afyon ticaretinin bir numaralı finansörü. Ki DEA'nin ( uyuşturucu ile mücadele idaresi ) yardımımızı isteme nedeni de bu.
Il est financier.
Adam finansla ilgili biri.
Inspecteur Daniels, voyez si vous trouvez un autre lien d'ordre financier entre Karen Bivas et Dennis Dutton.
Dedektif Daniels.
- Il est conseiller financier.
- Yatırım danışmanı.
Ton intérêt n'était que financier.
Alâkan finansaldı.
- Rapport financier, monsieur.
- Finans raporu, efendim.
( Ted Earley, Conseiller Financier de C. Crews ) Et ça ferait dans les combien?
Ne kadar paradan bahsediyoruz?