Translate.vc / французский → турецкий / Foil
Foil перевод на турецкий
26 параллельный перевод
M. Foil?
Bay Foil?
La Foil, la nouvelle tablette Chumhum.
Foil. Yeni Chumhum tableti.
Bonjour. J'ai en ma possession un prototype de la nouvelle tablette Foil.
Elimde yeni Foil tabletin bir prototipi mevcut.
- La tablette Foil.
- Foil tablet.
- La Foil sortira à la rentrée des classes.
- Foil ilerleyen aylarda piyasaya sürülecek.
Ce n'est pas la Foil.
Elinizdeki Foil değil hanımefendi.
La Foil sortira pour la rentrée des classes.
Foil ilerleyen aylarda piyasaya sürülecek.
On a identifié, M. Howell, puis tracé son tweet avec les photos de la Foil.
Bay Howell'i belirledik, takip sonucu Foil'i Twitter'da paylaştığını gördük.
- La Foil est la tablette volée.
- Foil çalınmış bir maldır, sayın yargıç.
Blake Reedy, concepteur de l'équipe de développement de la Foil.
Blake Reedy. Foil Ar-Ge ekibinin tasarım mühendisiyim.
À mon retour à l'hôtel 20 minutes plus tard, - la Foil avait disparue.
- Yirmi dakika sonra odama geçtiğimde Foil gitmişti.
Une prénommée CandyCane a posté sur un ingénieur-geek qui lui a montré le prototype de la Foil à l'after party.
Kullanıcı ismi "CandyCane" olan bir kadın, Deviceroroy partisinde seksi, nerd bir mühendisin ona Foil tableti gösterdiğini belirtiyor.
Ce que vous savez sur la Foil.
- Foil hakkında bildiğiniz her şeyi.
La perte du Foil, l'action en justice.
Aynen. Kayıp Foil falan hepsi hikaye.
Hypothétiquement, M. Gross. Supposons que je sais où se trouve le prototype.
Bay Gross, varsayalım ki Foil'in yerini biliyorum.
- La perte du Foil est-elle un coup de marketing, comme l'affirme M. Dudewitz?
Foil sızıntısı Anthony Dudewitz'in dediği gibi pazarlama stratejisi midir?
Mais cet incident a généré de la publicité pour la Foil, n'est-ce pas?
Ama bu talihsizlik tüketicinin ilgisini Foil'e çekti, yanlış mıyım?
Non, je n'aurais jamais voulu perdre la Foil pour une simple raison.
Basit tek bir nedenden bunu yapmazdım.
Il a donc le droit de protéger l'identité de la personne lui ayant fourni la Foil et de faire ce qu'il veut de l'objet.
Yerel bir gazetecidir. Bu yüzden de kaynağının kimliğini korumakla mükelleftir. Ayrıca Foil'i saklamakta ve onunla istediğini yapmakta özgürdür.
Son tweet sur la Foil rentre dans la définition du journalisme.
Akıllı telefonuyla ilgi meraklısı biridir. Foil sızıntısıyla ilgili attığı twitler gazetecilik kriterlerini karşılamaktadır.
Son post a entrainé un débat public animé pour savoir si la Foil marcherait ou non.
Paylaşım, Foil'in başarılı olup olmayacağını gösterecek tartışmaları başlatmıştır.
Le public s'intéresse à la Foil, et ses tweets ont alimenté le débat public, en dépit de la crotte.
Foil'e genel bir ilgi var. Bu tweetler de o ilgiye bir cevap. Yanan dışkıları saymıyorum tabii.
Gold Foil.
Goldfoil!
Foil...
Başaramamak...
Attendez.
Kayıp Foil cihazı için arama iznimiz var.